'İnanan insan sayısı da artacak'
"Bilim ne kadar gelişirse inanan insan sayısı da o kadar artacak”

"Bilim ne kadar gelişirse inanan insan sayısı da o kadar artacak”

SUÇLA MÜCADELE KATKISI VAR AMA...
Şöyle, Adlî Tıp'ın doğrudan suçu önlemeye bir katkısı yok. Ama, sayısal veri sağlaması açısından önlem almakta büyük faydası var. Meselâ, sıklıkla belli maddeden ölümü görüyorsa, piyasada böyle bir madde var ve bu ölüme yol açıyor demektir ki, bunun bulgusunu verecek olan Adlî Tıp'tır. TUBİM diye bir merkezimiz var. Uyuşturucu Madde Bilgi Merkezi. Bu merkeze Adlî Tıp Kurumu bu veriyi haber veriyor. Dolayısıyla o da içişleri Bakanlığı'na... Meselâ, bu madde piyasada var ve bu ölüme neden oluyor diye haber veriyor. Bu erken uyan sistemidir. Dolaylı bir biçimde suçla mücadeleye katkısı var. Son dönemde kriminal merkezi de devreye girdi. Adlî Tıp'la farkı nedir? ikisi birbirinden farklı şeyler: Bunlardan bir tanesi içişleri Bakanlığı'nın polis ve jandarma kriminal laboratuvarları... Öbürü de Adalet Bakanlığı Adlî Tıp Kurumu'nun varlığı. Yani biri başka bir bakanlığa, diğeri başka bir bakanlığa bağlıdır. Olay üzerine olay yerine giden ve oradaki maddi delilleri toplayanlar polislerdir. Olay yeri inceleme birimleri, jandarmanın ya da polisin. Ama bir ceset olduğu taktirde bu mutlaka Adlî Tıp Kurumuna gider. Çünkü polisin içinde Adlî Tıp uzmanları yok. Orada hekimler yok. Adalet Bakanlığı'nın uzmanlarıdır hekimler. Bunun dışında bazı alanlarda örtüşürler. Mesela, narkotik analizi gibi. Ya da el yazısı, belge inceleme gibi alanlarda ikisi de faaliyet gösterir. Bir anlamda savanın tercihidir. Neyi, nerede inceleteceği. Tabi ki, hakim de kararında tamamen özgürdür. Katılıp katılmamakta dahi özgürdür. Ölü üzerinde tıbbî işlemler yaparken neler hissediliyor? Otopsi, o insan konuşamadığı için nasıl öldürüldüğünü anlayacak. Yani, dili anlayacak insanların yapmış olduğu bir işlemdir. Hiçbir zaman da bir parçalama değildir. O hakkı arıyorsunuz. Bu dünyada o insanın ceza görebilmesi için gayret ediyorsunuz. O akan kan yerde kalmasın diye uğraşıyorsunuz. Bu da sizin göreviniz. Çünkü, siz bu mesleğin insanısınız. Siz onun için okumuşsunuz. Siz, ölüleri konuşturmak üzere bir eğitim almışsınız. Bunu siz yapmazsanız karanlıkta kalacak ve onu kim öldürdüyse, ya da o çocuğa kim tecavüz ettiyse, o başka insanları da öldürebilir. Ve, başkalarına da bu fenalığı yapabilir. Bunu bir yerde mutlaka durdurabilmek için sizin bu bilginize, tıbbi bilginize ihtiyaç var.DİNLE BİLİM ÇATIŞMAZ
Din ile bilimin çatışmadığı, birbirini tamamladığı yolundaki görüşlere nasıl bir yorum katarsınız? Evet, birbiriyle çelişmezler. Hatta, her zaman için söylediğim bir şey var. Bazı konulan bilimle açıklayamazsınız. Bugün açıklayamadığımız nice şey var. Bütün büyük bilim insanları, özellikle de gök bilimle uğraşanlar. Yani, yıldızların hareketi ve o kâinatın düzeniyle uğraşan astronomi bilginleri sonunda hepsi başlangıçta inanç sahibi olmasalar bile, bu düzenin akıl almaz bir düzen olduğunu ve mutlaka başka bir "Yaratıcı”nın, bunların hepsinin üzerinde bir kuvvetin olduğu noktasına gelirler. İyi biyokimya bilenler, yani vücut metabolizmasını bilenler, vücuttaki en ufak bir reaksiyonun bile aslında bir işe yaradığını ve onun arkasında inanılmaz bir mantık olduğunu görünce, sonunda hayran kalırlar. Yani, bu sonradan olabilecek bir şey değil noktasına herkes gelir. Dolayısıyla dinle bilim çatışmaz, ama kâinatı anlamak istemek dinsizlik demek değildir. Bunu ne kadar aydınlatabilirsek, bu kâinatın düzenini, o kadar insanları hayret içinde bırakabileceğiz. Öylesine akıl almaz bir noktada olduğunu gösterebileceğiz. Eminim ki, bilim ne kadar artarsa, bilim ne kadar gelişirse, inanan insan sayısı da o kadar artacaktır. Bunu ne kadar üstün ve bizim akıl dahi erdiremediğimiz bir Gücün yarattığı noktasına gelinir. Bilim yükselirse, onun için din ile birbiriyle çatışmaz. Bilakis, bilim inancı destekler. Tersi hakkında bir şey diyemiyorum, ama bilimin inancı destekleyeceği muhakkak... YENİ ASYA
Bu yazı 4343 kez okundu
Yayınlanma Tarihi : 04 Temmuz 2014 Cuma, 13:34
Güncelleme Tarihi : 04 Temmuz 2014 Cuma, 13:37