Horlama deyip geçmeyin!

Horluyorsanız, uyku bozukluğunuz varsa dikkat! Horlama deyip geçmeyin.Horluyorsanız, uyku bozukluğunuz varsa dikkat! Horlama deyip geçmeyin. Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cüneyt Orhan Kara, horlamanın basite alınmaması gerektiğini, bunun uykuda nefes kesilmesi hastalığının bir göstergesi olabileceğini belirterek, “Hastanın her gece horlama ve nefes kesilmesi varsa bu ölüme yol açabilir. Bu hastaların mutlaka uyku testi yaptırmalarını ve tedaviye başlanmalarını tavsiye ederim” dedi.

UYKU BOZUKLUĞUNUZ MU VARhorlamak

Kara, çocuk yaşlardan itibaren görülebilen bir hastalık olan horlamanın tek başına önemli bir sorun teşkil etmediğini, ancak “uyku apnesi” denilen nefes kesilmesinin en önemli belirtisi olduğunu ifade etti. Horlama esnasında nefesin kesilebildiğini, bunun çocuklarda daha hafif şekilde olduğunu ve iç çekmesi şeklinde gözlemlendiğini dile getiren Kara, horlama ve nefes kesilmesinin çocuklarda gece altına kaçırma, iyi uyuyamadıkları için okul başarısının düşmesi ve davranışlarında aşırı sessiz, sakinlik ya da aşırı sinirlilik haline yol açabildiğini anlattı.

ERİŞKİNLERDE HAYATİ TEHLİKEYE YOL AÇIYOR

Kara, horlama ve beraberinde gelen uyku apnesinin yetişkinlerde çok daha ciddi sorunlara yol açtığını vurgulayarak, “Uyku apne hastalığınız varsa, uykuda horlamalar arasında nefesiniz birden kesiliyorsa uzun dönem sonuçları çok kötüdür. Tedavi edilmediği sürece yüksek tansiyon, kalpte kalıcı ritm bozuklukları, uzun dönemde koroner kalp hastalıklarını arttırabilir. Hastanın her gece horlama ve nefes kesilmesi varsa bu ölüme yol açabilir. Bu hastaların mutlaka uyku testi yaptırmalarını ve tedaviye başlanmalarını tavsiye ederim” diye konuştu.

YAŞLA BİRLİKTE ARTIYOR

Horlamanın yaşla birlikte arttığını, artışın 20-30'lu yaşlardan itibaren hızlandığını bildiren Kara, şunları kaydetti: “Türkiye'de yapılan çalışmalarda horlamanın her 10 yaştan sonra katlanarak arttığı ortaya çıkmıştır. Horlama erkeklerde daha çok oluyor, kadınlarda ise menopozdan sonra artıyor. Hastanemize gelen hastalarda en çok aşırı kilo, sigara tiryakiliği, düzenli alkol kullandıkları için horlama şikayeti görüyoruz. Anne ve babamızdan aldığımız genetik özelliklerimizden dolayı burnumuz dar ve küçükse, burun içinde eğrilikler ve tıkanıklar mevcutsa çene ve yüz yapısı horlamayı arttırabilir.” A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:02 Şubat 2013Yayınlanma Tarihi:06 Şubat 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.