Hazzı yaşamıyor yaşamı ıskalıyoruz

Artık yemekleri daha kısa sürede yiyor, sohbetler ayaküstü ediyor, hazzı yaşamıyor yaşamı ıskalıyoruz…

Artık yemekleri daha kısa sürede yiyor, sohbetleri ayaküstü ediyor, hazzı yaşayamıyor yaşamı ıskalıyoruz…

Teknolojik gelişmeye paralel kişilerin geçmişe özlem duymasının kaçınılmaz olduğunu ifade eden Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz, günümüzde her türlü şeyi tüketir hale geldiğimizi söyledi. Artık yemekleri daha kısa sürede yiyor, sohbetler ayaküstü ediyor, aşklar bir tıkla yaşanıyor diyen Eryılmaz, günlük işlerin hazdan ziyade matematiksel yaşandığını söyledi. A haberde yayınlanan Meltem İnan’ın sunduğu “Yaşasın Hafta sonu” programına katılan NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz, çok konuşulan konuların psikolojik analizini yaptı. Türkiye’nin gündeminde olan ve çok konuşulan konuların başında Antalya’da gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk yüz nakli operasyonu vardı. 19 yaşındaki Uğur Acar’a gerçekleştirilen yüz naklinin her yönüyle psikolojisini değerlendiren Dr. Gül Eryılmaz, önemli bilgiler verdi. Eryılmaz organ nakilleri öncesi ve sonrasında kesinlikle psikolojik destek şart dedi.

ORGAN NAKİLLERİNDE PSİKOLOJİK DESTEK ŞART

“Kaygı verici, büyük bir ameliyattı Acar’ın operasyonu. Biz bu ve benzeri operasyonların ardından kişilerin kendi uzvunu hemen incelemesini istemiyoruz. Çünkü bu sürecin bir biyolojik bir de psikolojik yönü var. Biyolojik yönü şöyle. Beyinde bütün vücudumuzun nasıl algıladığını kodlayan nöronlar var. Vücutta değişiklikler olsa da beyinde o bölgenin düzeneği değişmiyor. Böyle büyük ameliyatlardan sonra vücut bölgesinin hemen değiştiğini ortaya koyarsak, nöron sisteminde hormonal bozukluklar ortaya çıkabilir. Çünkü serotoninin ani azalmasıyla birlikte kaygı azalması ortaya çıkabilir kişilerde. El, yüz nakli yıllardır özlemle beklendiğinden ilk etapta kaygıyı gideren bir şey gibi görünebilir ancak beyindeki ani değişim serotonini azalttığı için nedensiz iç sıkıntılara neden olabilir. Bunun bir zamanı var. Beyindeki hücre düzeneğinin yenilenmesi için buna fırsat verilmeli. Psikolojik olarak bu ameliyat dört gözle bekleniyor. Vücudun o bölgesinin bir iyileşme süreci olmalı. Şuan yüz şiş. Görüntü beklentiyi karşılayamayabilir. Bütün organ nakillerinde hepsi için mutlaka kişinin psikolojik olarak incelenmesi ve desteklenmesi gerekir. Vücuttaki tüm organların beyinde algılayan bir merkezi var. Öyle durumlar var ki psikolojisi bozuk nedeniyle tüm işlemler yineleniyor. Halbuki beyindeki o bölgenin nöronunda sorun var. Önce onu iyileştirmek gerekir. O nedenle psikolojik destek önemli.”

KİŞİ GEÇMİŞE NEDEN ÖZLEM DUYAR?

Son dönemlerde televizyonlarda geçmiş dönemleri anlatan dizilerin yayınlanmasının bireyleri etkilediği yönündeki soru üzerine de değerlendirmelerde bulunan Yrd. Doç. Dr. Gül Eryılmaz kişilerin geçmişe neden özlem duyduklarını anlattı. Eryılmaz; “Beyin çocukluk döneminde ödül ve ceza sistemiyle çalışır. Sadece hazı kodlar. Beyinde bu bölge çok geniş yer alır. Haz ile birlikte anı da kodlanır. Erişkinliğe geçilince haz bölgesi azalır, anılar matematiksel olarak beyine kodlanır. Eski anıyı hatırlayınca yaşadığı hazzı da hatırlar kişi. Olayın biyolojik boyutu bu. Bir de sosyal yanı var. Maalesef teknolojiyle birlikte daha tüketici olduk. Her türlü şeyi tüketir hale geldik. Artık yemekleri daha kısa süredi yiyor, sohbetler ayaküstü ediliyor, aşklar bir tıkla yaşanıyor…vs. Günümüzde işleri hazdan ziyade matematiksel yaşıyoruz. Hazzı kodlamıyor, yaşımın kendini de ıskalıyoruz. Teknolojiyle birlikte daha matematiksel yaşıyoruz.” PROGRAMI BURADAN İZLEYEBİLİRSİNİZ... Şaban Özdemir (NPGRUP)