GÖÇMENLERİN PSİKOLOJİSİ BOZUK

DHA

Almanya'da yaşayan göçmen kökenli yaşlıların psikolojik rahatsızlıklarında büyük bir artış kaydedildiği açıklandı.

Almanya'nın Langenfeld kentindeki Rheinische Kliniken Langenfeld'de görev yapan başhekim yardımcısı Dr. Murat Ozankan özellikle son yıllarda depresyon, bunaltı, panik atağı, korku, saplantı, sıkıntı nöbeti, ruhsal hastalıklar, hastalık hastalığı, yeme, uyku bozuklukları, şizofreni, bunama ve kişilik bozukluklarında büyük artış olduğunu söyledi.

Dr. Murat Ozankan, son yıllarda yaşlılık hastalıkları olarak bilinen psikolojik rahatsızlıklar nedeniyle kendilerine  başvuranların sayısında büyük artış olduğunu ve bu tür psikolojik rahatsızlıklardan ise en fazla Türkiye'den gelen göçmenlerin muzdarip olduğunu belirterek şunları söyledi:

KİŞİ BUNADIM DİYE BİZE GELMEZ

“Diyorlar ki babamız kayıp oluyor, annemiz neyi açtı neyi kapattığını unutuyor, gece hiç uyumuyor, bütün gündüz vakti uyuyor. Veya diyorlar nerede olduğunu, ne şekilde neyi yaptığını artık zamanla daha fazla unutmaya, otobüse bindiği zaman nerede indiğini bilmeden rastgele indiği için bize telefon geliyor. Bu şekilde dikkat çeken sıkıntılardan dolayı daha fazla o kişinin yakınları başvuruyor.

Yani bir hasta bize gelip de artık doktor bey ben bunamaya başladım diye gelmez. Daha fazla tam tersi oluyor bunlar bu türlü hastalarımız bu hastalıklarını rahatsızlıklarını daha fazla gizlemeye çalışıyorlar.”

GÖÇMENLİĞİN GETİRDİĞİ RAHATSIZLIKLAR ARTIYOR

Özellikle son yıllarda Türk kökenlilerin bunama şikayetlerinin arttığı belirten Ozankan, “Türkler arasında yaşın artması ile beraber gelen ve Türkçe'de halk arasında bunama olarak adlandırılan Demanz dediğimiz rahatsızlık çok.

Demanz'ın belirtilerine çok benzeyen yaşlılık depresyonu dediğimiz ruhsal çökkünlük dediğimiz rahatsızlığından da başvuranların sayısı oldukça artıyor. Hastalıklarda göçmenliğin getirdiği stres, işsizlik, ülkelerinden ayrı kalma, ailelerin zaman zaman olması gerektiği gibi bir arada olmaması nedeni ile pek çok stres faktörü de rol oynuyor” dedi.