Geleceği tahmin edebiliriz

Twitter, Facebook ve bloglar, gelecek krizlerle ilgili ipuçları verebilir. Geleceği tahmin edebiliriz.Twitter, Facebook ve bloglar, gelecek krizlerle ilgili ipuçları verebilir. Geleceği tahmin edebiliriz. Haber260 yıldan uzun bir süre önce "Vakıf" isimli serisinde bilimkurgu yazarı Isaas Asimov geleceği tahmin etmek için matematik ve psikolojiyi birleştiren "psikotarih" isimli yeni bir bilim dalı yarattı. Son zamanlarda sosyal bilimciler aynı şeyi yapmak için internet'in uçsuz bucaksız kaynaklarında (internet aramaları, Twitter mesajları, Facebook ve blog iletileri, milyarlarca telefon tarafından iletilen dijital yer bildirimleri) "veri madenciliği" yapmaya çalışıyor. Araştırmacılar bu bilgi hazinesindeki verilerin ilk defa insan davranışının sosyolojik kurallarını açığa çıkaracağını ve siyasi krizleri, devrimleri ve diğer istikrarsızlık durumlarını tahmin etmelerini sağlayacağına inanıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'ndeki Kolekti f Zekâ Merkezi'nin Müdürü Thomas Malone, "Bu çok önemli bir adım. Elimizde tahmin etmeyi kolaylaştıran algoritmaların yanı sıra ve çok daha geniş ve zengin bir veritabanı bulunuyor ve bu daha önce yürütülmemiş tahminleri mümkün kılıyor" diyor. Amerikan hükümeti de bu araştırmaya ilgi gösteriyor. Bu yaz fazla bilinmeyen bir istihbarat ajansı olan İleri İstihbarat Araştırma Projeleri Dairesi (Iarpa) 21 Latin Amerika ülkesinde interneti otomatik olarak taramanın yollarını bulmak için sosyal bilimciler ve şirketlerin fikirlerini almaya başladı. Otomatik veri toplama sistemi, iletişim ve tüketim alışkanlıklarına ve nüfus hareketlerine odaklanacak ve web aramaları, blog yazıları, internet trafiği, finans piyasaları göstergeleri ve Vikipedi sayfalarındaki değişiklikler gibi erişime açık olan verileri kullanacak. Hazırlanan taslak yazılım, herhangi bir insan müdahalesi içermeyen, tam otomatik bir sistem olması planlanıyor. Araştırma, programın salgınları ve yaygın olan diğer bulaşıcı hastalıkları tahmin edebilme özell iğini de araştıracak. Projeyi eleştirenlere göre bu program, Pentagon'un 11 Eylül'den sonra uyguladığı, kamuya açık ya da özel veri tabanlarındaki modelleri belirleyerek potansiyel saldırganları yakalamayı öneren yazılımını hatırlatıyor. O yazılım da arama kayıtları, e-postalar, seyahat verileri, vize ve pasaport bilgileri ve kredi kartı işlemlerini tarıyordu. Sosyal bilimciler ve istihbarat ajansları arasındaki işbirliği hakkında yazılar yazan, Washington, Lacey'deki St. Martin's Üniversitesi'nden David Price, "Bir ulus-devletin salgın gibi şeyleri tahmin etmek istemesi anlaşılabilir ama bunun tam otomatik olması ve ne kadar verim alınabileceği beni düşündürüyor" diyor. Iarpa yetkilileri bu yılın sonunda sözleşme yapılana kadar röportaj vermelerinin yasak olduğunu söyleyerek araştırma programını tartışmayı reddetti. ABD Savunma Bakanlığı İleri Araştırma Projeleri Ajansı (Darpa) tarafından yürütülen benzer bir proje, Afganistan'da isyancıların kurduğu sosyal ağları otomatik olarak tespit etmeyi amaçlıyor. Sosyal medyada veri madenciliğinin potansiyeliyle ilgili şimdiye kadar çok az örnek çıktı. HP Laboratuarı'ndan araştırmacılar geçen yıl Twitter verilerinden yararlanarak Hollywood filmlerinin gişe hâsılatını doğru şekilde tahmin etti. Ağustos ayında Virginia'daki Ulusal Bilim Vakfı, Twitter ve Facebook gibi sosyal medya sitelerinin deprem zararlarını değerlendirmek için kullanılmasıyla ilgili araştırmaya verilecek ödeneği onayladı. Dev veri tabanlarının erişilebilirliği ve otomasyonu trilyonlarca girdiden oluşan veri gruplarını kontrol etmeye yönelik yeni istatistiksel tekniklerin ve yazılımların geliştirilmesini sağladı. Sosyal bilimcilere yönelik istatistiksel araçlar geliştiren ve kısa süre önce büyük veri gruplarının analizi için yazılım geliştiren Revolution Analytics isimli yeni bir şirket kuran siyaset bilimci Norman Nie, "Geniş veri tabanları , çıkarımın ve istatistiksel önemin ötesine geçerek anlamlı ve doğru analizlere doğru yol almamızı sağlar" diyor. Bazı bilim insanları konuya şüpheyle yaklaşıyor. Sosyal bilimin siyasi ve ekonomik olayları tahmin edebilme olasılığını araştıran ancak bilim insanlarının yoğun eleştiri leri nedeniyle iptal edilen Pentagon'un 1960'larda yürüttüğü Camelot Projesi'ni hatırlatıyorlar. Proje "şiddet yanlısı değişiklikleri" tahmin edecek yöntemler geliştirmek ve olası isyanları önlemenin yollarını sunmak amacıyla Şil i'ye odaklanmıştı . Ancak çal ışmanın profesyonel etiklerden ödün verdiğini söyleyen sosyal bilimciler arasında tartışmaya yol açtı. Ancak son yıllarda araşt ı rmalara ordu tarafından verilen maddi desteğe akademisyenlerin sürdürdüğü muhalefet zayıfladı. Araştırma kurumlarıyla işbirliği yapan sosyal bilimciler yeni teknolojilerin olumlu bir etkisi olacağını iddia ediyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü Medya Laboratuarı'ndan araştırmacı Sandy Pentland, "Sonuç olarak dünyada neler olup bittiği ve yerel hükümetlerin yönetimi nasıl idare ettiği çok daha iyi anlaşılacak. Ben bunun korkutucu değil umut verici olduğunu düşünüyorum. Çünkü bu yönetimde şeffaf l ığa kavuşulması için ilk gerçek fırsat olabilir" diyor. Ancak mahremiyeti savunanlar kamuya açık verilerin ve Iarpa projesinde geliştirilen ilgili tekniklerin gizli veri toplama operasyonlarında kul lanılmasından endişeleniyor. Washington merkezli mahremiyet hakları grubu Elektronik Mahremiyet Bilgi Merkezi'nin Başkanı Marc Rotenber, "Bu teknikler iki taraflıdır. ABD'de siyasi rakiplere karşı, tıpkı ABD'nin yabancı ülkelerden gelen tehditler karşısında yaptığı gibi kullanılabilir" diyor. Bazı bilgisayar mühendisleri siyasi istikrarsızlığı internet aramaları gibi göstergelerle tahmin etme konusunda şüphelerini dile getiriyor. Yahoo Labs'in direktörü ve bilgi arama uzmanı Prabhakar Raghavan, "Bir devrimle karşı karşıya olduğumuzu söyleyemem" diyor. "Grip" kelimesini içeren internet aramalarına bakarak grip salgınlarını tahmin etmenin, salgınla ilgili mevcut verilere katkı sağlamadığını belirtiyor. "Aratılan kelimelere bakıp bir salgının başlamakta olduğunu düşünebilirsiniz ama bizim araştırmamız bu metotların çoğunun önemli bir katkı yapmadığını ortaya çıkardı" diyor. Diğer araştırmacılar ise daha iyimser. Ağ bilimi üzerinde uzmanlaşan fizikçi Albert-Laszlo Barabasi, "Bu verilerin tahmin gücü çok fazla. Bulunduğunuz yerle ilgili her saat başı bilgi alırsam, sizin bir saat veya bir gün sonra nerede olduğunuza dair yüzde 93'lük bir doğruluk oranında tahminde bulunabilirim" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:18 Kasım 2011Yayınlanma Tarihi:25 Ekim 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.