FAZLA BİLGİ GÖZ ÇIKARMAZ

THE NEW YORK TIMES

Günümüzde bilgi akışı bireyler için bir baş ağrısı, şirketler için ise büyük bir sorun olabiliyor.

 


Gittikçe gelişen yazılımlar sayesinde, nakliyat, satış, tedarikçiler ve müşterilerin yanı sıra e-posta, internet sitesi trafiği ve sosyal ağlardan gelen bilgiler artıyor. Şirketler bu bilgi denizinde boğuluyor. Tahminlere göre internet çağı teknolojileri sayesinde ticari verilerin miktarı her 1,2 yılda bir ikiye katlanıyor. Buna karşın veri patlaması aynı zamanda büyük bir fırsat. Modern bir ekonomide en değerli şey, yeni ürün ve hizmetlerin, mantıklı kararların, şirketler için rekabet avantajının ve daha fazla büyüme ve verimliliğin hammaddesi olan bilgi.


İş dünyasında bilgi patlamasının bir işe yaradığına dair bir kanıt var mı? Massachusetts Teknoloji Üniversitesi'ndeki (MIT) Sloan İşletme Okulu'ndan Ekonomist Erik Brynjolfsson'un öncülüğünde yapılan bir araştırmaya göre, işe yaradığına dair ilk işaretler ortaya çıkıyor. Brynj o l fsson, Pennsylvania Üniversitesi'ndeki Wharton Okulu'ndan meslektaşı Profesör Lorin Hitt ile MIT'den doktora öğrencisi Heekyung Kim, 179 büyük şirketi inceledi. "Verilere dayanarak karar verenlerin" diğer faktörlere dayanarak karar verenlere kıyasla yüzde 5 ila 6 oranında daha fazla verimlilik sağladığını söylüyorlar. Araştırmada verilere dayalı karar verme yalnızca veri derleme olarak değil, verinin yeni bir ürün ya da servis yaratıp yaratmama gibi önemli kararlarda kullanılma (ya da kullanılmama) şekline göre de tanımlandı.

Brynjolfsson'a göre araştırma "veri ve analizlere" dayalı kararlar verme ile geleneksel bir yönetim şekli olan "deneyim ve sezgilere" dayanarak karar verme arasındaki farkı inceliyor. Üretim ve verimlilikteki yüzde 5'lik bir artışın pek çok sektörde kazananlarla kaybedenleri ayırmaya yettiğini söylüyor. Brynjolfsson veri analizlerine göre yön verilen şirketlerin "yöneticilerin karar verme şeklindeki yeni bir eğilimin" müjdecisi olduğunu söylüyor.

Brynjolfsson, veri artışının en az on yıl önce başlamış olmasına rağmen bu karar verme şeklinin yeni yeni yayılmaya başladığına dikkat çekiyor. Bu eğilim tarihte de mevcut. Chicago'daki Northwestern Üniversitesi'nden Ekonomist Robert J. Gordon, "Fark yaratan teknoloji değil bazı şeylerin yeniden organize edilmesi, yani işlerin yapılış şekli. Teknoloji yeni organizasyon şekillerine imkân tanıyor" diyor.

Gordon tarih boyunca yeni teknolojilere dayalı inovasyonlar tükendiğinde verimliliğin de azaldığını belirtiyor. Buhar makinesi ve demiryollarının ilk sanayi devrimine ön ayak olduğunu, ikincisininse elektrik ve içten yanmalı motor sayesinde gerçekleştiğini söylüyor. Gordon'a göre internet üçüncü sanayi devrimi olabilecek nitelikte ancak bu devrim ilk ikisinden çok daha kısa ömürlü olacak. Yazılım sektörü büyük oynayarak Brynjolfsson'un araştırmasında tarif edilen veriye dayalı karar verme yönteminin geleceğin vazgeçilmezlerinden biri olacağını düşünüyor ve yatırımlarını ona göre yapıyor. Şirketler içinde yüzdükleri veri denizinden yararlı eğilim ve modeller çıkarmak için yazılımlara muhtaç.

Bu yazılımlara da "ticari istihbarat" veya "analitik" yazılım ve hizmetler adı veriliyor. Stifel Nicolaus'tan teknoloji analisti David Grossman, "Şirketlerin karşı karşıya olduğu en büyük zorluk veri patlaması. Yapılacak en iyi iş, müşterilerin tüm bu verileri analiz etmesini ve yönetmesini sağlamak" diyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:09 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.