Esrar ve Psikedelikler, Yeme Bozukluklarında Antidepresanlardan Daha Etkili mi?

83 ülkeden 7600’den fazla katılımcıyla yapılan uluslararası araştırmaya göre, yeme bozukluğu olan bireyler semptomlarını hafifletmek için en çok esrar ve sihirli mantar gibi psikedelik maddelere yöneliyor. Araştırma, bu maddelerin antidepresanlara kıyasla çok daha etkili bulunduğunu ortaya koyuyor.

Esrar ve Psikedelikler Yeme Bozukluklarını Hafifletmede Umut Vaat Ediyor

Sydney Üniversitesi'nde yürütülen ve 83 ülkeden 7600'ü aşkın kişinin katıldığı dev bir araştırma, yeme bozukluğu yaşayan bireylerin semptomlarını hafifletmek için esrar (cannabis) ve psikedelik maddeleri (örneğin sihirli mantar - psilosibin ve LSD) tercih ettiğini gösterdi. Bu maddeler, çoğu zaman reçeteli antidepresanlara kıyasla çok daha etkili bulundu.

Antidepresanlar Ruh Sağlığında Faydalı, Ancak Yeme Bozukluklarında Etkisiz

Araştırmaya göre antidepresanlar, genel ruh sağlığı için faydalı görülse de, yeme bozukluğu semptomlarını doğrudan hafifletmede genellikle yetersiz kalıyor. Buna karşın, esrar ve psikedelikler birçok katılımcı tarafından güçlü etkileri nedeniyle tercih ediliyor.

Anoreksiya ve ARFID’de Esrar Daha Etkili

Anket sonuçları, özellikle anoreksiya nervoza ve ARFID (Kaçıngan/Kısıtlayıcı Yiyecek Alımı Bozukluğu) gibi kısıtlayıcı yeme bozukluklarında esrarın oldukça etkili olduğunu ortaya koydu. Bunun nedeni olarak, esrarın yiyeceklerin “ödül değeri”ni artırarak iştahı olumlu etkilemesi gösteriliyor.

BED (Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu) İçin Uyarıcılar Tercih Ediliyor

BED (Binge-Eating Disorder) hastaları ise iştahı bastıran reçeteli uyarıcı ilaçlardan (örneğin lisdexamfetamin) fayda gördüklerini belirtti. Ancak bu ilaçlar, kısıtlayıcı bozukluklara sahip bireyler tarafından olumsuz değerlendirildi.

Psikedeliklerin Uzun Süreli Etkileri Dikkat Çekici

Katılımcılar, yılda sadece 1-2 kez kullandıkları psikedeliklerin (psilosibin, LSD gibi) uzun süreli olumlu etkiler yarattığını belirtti. Bu maddelerin depresyon ve anksiyete tedavisindeki potansiyelini gösteren önceki bilimsel veriler de bu bulguları destekliyor.

Alkol, Nikotin ve Kokain Olumsuz Etki Yaratıyor

Araştırmada en kötü puanı alan maddeler ise alkol, tütün, nikotin ve kokain oldu. Bu maddelerin hem yeme bozukluğu semptomlarını hem de genel ruh sağlığını olumsuz etkilediği belirtildi.

Yeni Klinik Araştırmalar Başlıyor

Bu veriler doğrultusunda Sydney Üniversitesi'ndeki Lambert Kanabinoid Terapileri Girişimi, anoreksiya nervoza hastaları için psilosibin ile klinik denemeler başlatmaya hazırlanıyor. Ayrıca, CBD (kannabidiol) adlı esrar türevinin gençlerdeki şiddetli anoreksiya vakalarına etkisi üzerine bir pilot çalışma da tamamlanmak üzere.

Lambert Girişimi’nin akademik direktörü Prof. Iain McGregor, “Mevcut tedavi seçenekleri sınırlı ve yetersizken, bu maddeler yeni bir umut ışığı olabilir,” dedi.

Katılımcıların Profili

- Katılımcıların %94’ü kadın

- En çok katılım Avustralya (%30), Birleşik Krallık (%21,3) ve ABD’den (%18)

- Katılımcıların %65’i depresyon, %55’i yaygın anksiyete bozukluğu, %33’ü DEHB ile birlikte yaşıyor

- %15’inde madde bağımlılığı, %9’unda alkol bağımlılığı mevcut

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

1. Bu maddeler yasal mı?
Hayır. Esrar ve psikedelik maddeler birçok ülkede yasadışıdır. Ancak bazı bölgelerde tıbbi kullanımına veya kontrollü klinik araştırmalara izin verilmektedir.

2. Psikedelikler yeme bozukluklarını tamamen tedavi ediyor mu?
Hayır, bu maddelerin kesin tedavi sunduğuna dair bir kanıt henüz yok. Ancak semptomların hafifletilmesinde uzun süreli faydalar sağladığı bildiriliyor.

3. Esrar anoreksiya gibi bozukluklarda neden etkili bulunuyor?
Çünkü esrar iştah artırıcı özellik gösteriyor ve yiyeceklerin daha “ödüllendirici” hale gelmesini sağlıyor. Bu durum, anoreksiya ve ARFID gibi bozukluklarda olumlu bir etki yaratabiliyor.

4. Antidepresanlar tamamen etkisiz mi?
Hayır. Antidepresanlar genel ruh sağlığı için faydalı bulunmuş, ancak doğrudan yeme bozukluğu semptomlarını azaltmada etkisiz kalmış.

5. Bu araştırma güvenilir mi?
Evet. 83 ülkeden 7600’den fazla katılımcıyla yapılan bu araştırma, bugüne kadarki en geniş kapsamlı çalışmalardan biri. Sydney Üniversitesi tarafından yürütüldü ve JAMA Network Open’da yayımlandı.

https://www.sciencedaily.com/releases/2025/07/250724040940.htm


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:25 Temmuz 2025

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.