Einstein zekasını neye borçluydu

Albert Einstein’ın ölümünden 60 yıl geçmesine rağmen araştırmacılar hâlâ olağanüstü yetilerini açıklayabilmek için uğraşıyor. Einstein, olağanüstü zekâsını neye borçluydu?

Albert Einstein’ın ölümünden 60 yıl geçmesine rağmen araştırmacılar hâlâ olağanüstü yetilerini açıklayabilmek için uğraşıyor.  Einstein, olağanüstü zekâsını neye borçluydu?

Daha önceleri gerçekleştirilen araştırmalar beyninin gerçekten de birçok açıdan özel olduğunu göstermişti. Ancak yeni bir analiz Einstein’ın dehasını sadece beynine borçluğu olmadığını gösterdi. Einstein’ın beyniyle ilgili ilk incelemeler, Nobel ödüllü bilim insanının 1955 yılında 76 yaşında hayata veda etmesiyle başladı. Yetkili patolog Thomas Harvey, Einstein’ın beynini kafatasından çıkardıktan sonra 240 parçaya dilimleyerek fotoğrafını çekmiş. Harvey daha sonra bu beyin örneklerini ve fotoğraflarını dünya genelinde çalışan en az on sekiz araştırmacıya gönderdi.

BEYNİ ÇALIŞTIRMANIN YOLLARI

Dünyanın çeşitli yerlerine dağıtılmış malzemeyle ilgili daha sonraki on yıllar içinde sadece altı araştırma yayımlandı. Bunlardan bazıları gerçekten de Einstein’ın beyninde olağanüstü özellikler gösteriyordu. Mesela bazı beyin bölgelerinde sinir hücreleri daha büyük bir yoğunlukta yer alırken, beyindeki sinir hücreleri ve glia hücrelerinin sayıları arasındaki oranın standartlardan sapması gibi. Bu konulara dikkat çeken son araştırma 2009 yılında yayımlanmıştı. Antropolog Dean Falk bu çalışmasında daha gelişkin bir alt parietal (yan) loptan söz ediyor ve incelemeler, 2007 yılında hayata veda eden Harvey’in fotoğraflarına dayanıyordu. Son araştırma çerçevesinde Falk ve ekibi bugüne kadar yayımlanmayan 14 diğer fotoğrafı inceledi. Yayımlanan araştırmada ayrıca beyin örneklerini fotoğraflarla ilişkilendiren Harvey’in “haritası” da yer alıyor. Bilim insanları Einstein’ın beynini, bilim literatüründe yerlerini almış diğer seksen beş kişinin beyniyle karşılaştırmışlar. Araştırmacılar bu sefer de beynin çok özel olduğu sonucuna ulaşmışlar. Gerçi 1230 gramlık ağırlık ortalama bir büyüklük ama bazı bölgelerdeki bükümler ve kıvrımlar neredeyse başka hiç kimsede bulunmuyor. Mesela sol beyin yarısındaki sensomotorik (duyusal ve hareketsel yetiler arasındaki etkileşim) kortekste. Ayrıca dahinin prefrontal korteksi (beynin ön bölgesi) de önemli ölçüde daha büyük. Harvard Tıp Okulu sinirbilimcisi Albert Galaburda gerçi Science dergisinde yayınlanan ayrıntılı tanımlamaya övgüler diziyor. Ama sonuçlar öte yandan örneğin “özel beynin” sebebiyle ilgili soruları da beraberinde getiriyor. Einstein özel beyni sayesinde mi büyük bir fizikçi olmaya yatkındı yoksa beyni olağanüstü uğraşları nedeniyle mi değişmişti? Falk iki faktörün de rol oynadığından emin. Dahiyi yaratan, özel beyni ve avantajlı çevresiydi. BİLİM TEKNOLOJİ EKİ

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:06 Aralık 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.