Egzersiz iştahımızı etkiliyor

Bazı insanlar, bedenlerini hareket ettirmeye daha çok yiyerek yanıt veriyor. Bazıları ise daha az yiyor. Biliyor muydunuz egzersiz iştahımızı etkiliyor.

Bazı insanlar, bedenlerini hareket ettirmeye daha çok yiyerek yanıt veriyor. Bazıları ise daha az yiyor. Biliyor muydunuz egzersiz iştahımızı etkiliyor.

Uzun yıllar boyunca bilim insanları, kişinin egzersizden sonra iştahının artacağı mı yoksa azalacağının mı sporla tetiklenen hormonlar tarafından belirlendiğini sandı. Ama artık yeni nörobilim başka bir olası sebebe işaret ediyor. Yeni iki araştırmaya göre, egzersiz beynin belli bölgelerinin yiyecek görüntüsüne nasıl tepki verdiğini dönüştürerek, yeme arzusunu da değiştirebilir. İlk araşt ırmada, Cal i fornia Eyaleti Teknik Üniversitesi'nin bir laboratuvarına iki deney seansı için 30 genç ve aktif erkek ve kadın geldi. Araştırmacılar beynin yemek-ödül sistemi diye bilinen bölümündeki faaliyetlerin izini sürmek istediğinden, her iki seansın sonunda denekler MR cihazına aletine sokuldu. Daha önce bizim bir yemekten hoşlanıp hoşlanmadığımızın bu bölüm tarafından kontrol edildiği, buradaki hücreler ne kadar ateşlenirse yeme isteğimizin o kadar arttığı gözlemlenmişti. Ama egzersizin yemek-ödül şebekesini nasıl değiştirdiği net değildi. Denekler MR cihazına girmeden önce ya bilgisayarlara bağlı sabit bisikletleri hızlı bir şekilde çevirdi ya da bir saat sakin şekilde oturdu. İkinci seansta ise, ilkinde bisiklet çevirenler oturdu, oturanlar da bisiklet çevirdi. Hemen ardından bilgisayar ekranlarına bir dizi fotoğraf yansıtıldı. Bazısı düşük yağlı sebze ve meyve ile besleyici tahılları gösterirken, bazısında yağlı hamburgerler, kremalı dondurmalar ve kurabiyeler geçit yaptı. Araya yemekle ilgili olmayan az sayıda fotoğraf da serpiştirildi. Bir saat oturan deneklerde bu fotoğraflar karşısında yemek-ödül sisteminin ışığı yandı, hele de yüksek yağ oranlı bol şekerli yiyecekleri gördüklerinde. Ama beyin taramalarına göre, aynı insanlar, eğer öncesinde bir saat beden egzersizi yaptılarsa, yiyeceğe çok daha az ilgi gösteriyordu. Beyinlerinin insula bölgeleri ve yemek-ödül şebekesinin diğer bölümleri oldukça sessiz kalıyordu. Mart ayında Uygulamalı Fizyoloji Dergisi'nde yayınlanan araştırmaya gözetmenlik yapan Californiya Teknik Üniversitesi Kinezyoloji Profesörü Todd A. Hagobian, "Yiyecek imgelerine verilen tepki egzersizden sonra önemli ölçüde azalıyor. Bu azalma beynin pek çok farklı bölgesine yayılıyor. Yiyeceği beğenmemiz ve istememiz ile yiyecek arama güdümüzü etkileyen bölgeler de dâhil olmak üzere…" diyor. Gerçi deneklerin laboratuvarda egzersiz yaptıktan sonra ne istersen ye tipi büfelere gidip gitmediklerini takip etmemiş. Deney sorularına verdikleri yanıtlara bakılırsa, dinlenmeden sonraki hallerinin tersine, egzersizden sonra yiyeceklere karşı çok daha az ilgi beslemişler. Ama bu sonuçlar genellemeye uygun olmayabilir. Deneklerin hepsi 20'li yaşlarındaydı, normal kilodaydı ve bir saat boyunca pedal çevirecek kadar zindeydi. Oysa pek çoğumuz öyle değiliz. Egzersizden sonra beyin faaliyetiyle ilgili bir başka yeni provokatif araştırma, bazı fazla kilolu, hareket etmeyen kişilerin egzersize yemek-ödül sistemini bastırarak değil, harekete geçirerek yanıt verdiğini bulguladı. Geçen yıl Obezite Dergisi'nde yayımlanan araştırmaya göre 34 aşırı kilolu kadın ve erkek gözetim altında haftada beş günlük egzersiz programına başladı . Program egzersizle adam başı günde 500 kalori yakılmasını öngörürken, gönüllülerin istediklerini yemesine izin veriyordu. 12 hafta sonra gruptan 20 kişi adam başı ortalama beş kilo verdi. Ama 14'ü de onca zamandan sonra en fazla yarım kilo verdi. Karşılık vermeyenler adı verilen bu 14 kişi, aynı zamanda deney başladığında, egzersizlerden sonra yiyecek imgelerine en yüksek beyin tepkisini sergileyenlerdi. Egzersizden sonra yiyecek görüntüsü karşısında yiyeceködül şebekeleri çılgınca yanıyordu, hatta deneyin başladığından çok daha hararetli boyutta. Hagobian tüm bunların neye işaret ettiği konusunda şunları söylüyor: "Egzersizin beynin yiyecek-ödül şebekesine kesin etkisi var. Ama bu etkinin boyutu, kim olduğunuz ve hangi egzersizi yaptığınıza da bağlı." Hagobian, bu araştırmaların, iştahı kontrol için egzersizi en iyi biçimde seferber etmenin yollarını göstereceğinden umutlu. "Bazı kişiler açısından diğerlerine göre daha etkili egzersiz tipleri ve dozları olabilir" diyor. Nihayetinde bu beyin araştırmaları, insanlara kendilerine en uyan egzersiz programını gösterebilir. Hagobian, "Bunlar bulunana değin sakın koltuğa yatmayın, egzersiz sizi kurt g ibi a cıktırıyor o lsa b ile" d iye ekliyor. Ona göre kendini dinç hissetmek psikolojik bir etki yaratabilir, kişiyi daha doğru beslenmeye ve uzun vadede kilo vermeye itebilir. Hagobian şunu söylüyor: "Size gidip yemek yemenizi söyleyenler hormonlar değil, beyniniz. Doğru dozu bulabilirsek egzersiz bu mesajı değiştirebilir." THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:08 Mayıs 2012Yayınlanma Tarihi:11 Mayıs 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.