Eğitim Sistemi ve Zeka

Şu anda bütün dünyada uygulanan eğitim sistemi sözel ve sayısal alanda çok iyi gelişmiş öğrenci yetiştirmeyi amaçlıyor. Sözel ve sayısal alanda başarılı olamayan öğrenciler ”yavaş öğrenen, öğrenme güçlüğü çeken” gibi olumsuz sıfatlarla dışlanıyor.

Dikkat eksikliği, Hiperaktivite bir hastalıktır. Yapılan araştırmalar bu çocukların beyin ön bölgelerinin iyi metabolizma gösteremediğini ve Dopamin isimli bir kimyasalı iyi üretemediğini gösteriyor. Dikkati hemen dağılan, unutkan, dağınık fakat aşırı hareketli, fevri, düşünmeden hareket eden bu çocukların eğitiminde tıbbi yardım gerekir.

Ancak yapılan bir hata vardır. Sağlıklı pek çok çocuk ve genç yanlışlıkla hiperaktif olarak değerlendirilir. Bu çocukların Bedensel-Kinetik zekası yüksektir, öğrenmek için hareket etmek zorundadırlar. Uzun süre sessiz bir şekilde oturmak bu çocukların psikolojik doğalarına tamamen aykırıdır. Bu çocuğun öğrenme modelinde dokunarak analiz, yaparak öğrenme yeteneği vardır. Eğitimci bu yeteneğin farkına varmalıdır.

Bu örnekte olduğu gibi eğitimci çocuğun hangi yollarla ve nasıl en iyi öğrendiğine dikkat etmelidir.

Zeka alanında çalışan NewYork’lu psikolog Gardner (1999) çoklu zeka konusunda ciddi çalışmalar yaptı. Eğitim sistemini yeni baştan değiştirecek haklı önerilerde bulundu.

 

OSMANLI NE YAPIYORDU?

İlerleyen satırlarda bu önerileri göreceksiniz. İlginçtir ki Osmanlı eğitim sistemi Gardner’in önerilerine uygun çalışıyormuş. İlk öğrenim düzeyinde çocuklar öğrenirken terbiyeciler aralarında dolaşır, yetenekleri belirler o çocukları özel eğitime tabi tutarlardı. İlgi, yetenekler ve potansiyellerini keşfedip onların ilgi ve yetenekleri doğrultusunda başarılı, yetenekli ve mutlu olabilecekleri bir alana yönlendirmelerin sonuçlarını hep gördük. Altı yüzyıl süren sistem, çağın teknolojisini en iyi bilen ve uygulayan bireylerin varlığı.

 

ZEKA NEDİR?

Eski anlayışta zeka doğuştan gelir, sabittir, değiştirilemez. Sayısal olarak ölçülebilir. Tekildir, gerçek hayattan bağımsız bir unsurdur. Öğrencileri seviyelere ayırmak ve öğrenme güçlerini ölçmek için kullanılır. Böylece gelecekte başarılı olabilecekler tahlil edilir.

Yeni anlayışta ise zeka geliştirilebilir, iyileştirilebilir, sayısal olarak hesaplanamaz. Hesaplanan sadece mantıksal zeka katsayısıdır. Zeka problem çözme, verim gösterme, ürün ortaya çıkarma sürecinde sergilenir. Sergilemenin çeşitli yolları vardır. Gerçek hayat durumları ve şartları zekayı etkiler. Zekanın eğitimde kullanılma alanı öğrencinin gizli güçlerini, doğal potansiyelini anlamak için kullanılır.

Çoklu zeka açısından zeka (Gardner 1999)

Kültürde değer bulan bir ürün koyabilme kapasitesi

Gerçek hayatta sorunlara etkili ve verimli çözüm üretebilme becerisi

Çözüme kavuşturulması gereken yeni sorunlar keşfetme yeteneğidir

 

ZEKA ALANLARI

1- Sözel zeka: Kavramlarla ve kelimelerle düşünür. Okumayı, yazmayı, anlatmayı, kelime oyunlarını sever. İfade etme, ikna etme, bilgi sunma yetenekleri vardır. Okuyarak ve dinleyerek daha iyi öğrenirler

2- Sayısal zeka: Sorgulama, muhakeme, mantık, sebep sonuç ilişkisi kurma, olayları kategorize ederek bağlantılar kurmaya kafa yorarlar. Sebep sonuç ilişkisi kurarak düşünürler ve öğrenirler. Nedenini bilmediği şeyi fazla akılda tutamazlar. Çok soru sorarlar. Sayıları, makinelerin nasıl çalıştığını, hesaplamayı çok severler

3- Görsel zeka: Varlıkları, olayları, vakaları, görselleştirerek resimlerle çizgilerle renklerle düşünür ve öğrenirler.

Hayal dünyaları geniştir, resim ve şekillerle ilgilenmeyi severler. Resimli kitaplara, sanatsal etkinliklere yatkındırlar.

Okurken resimlerden daha çok öğrenirler. Görsel hayalleri çok iyi hatırlarlar. Karalama ve çizim yapmayı severler. Görsel sunumları daha zevkle izlerler. Renklere çok hassastırlar.

4- Müzik zekası: Ritim, nota, ses tonu, ahenk, melodi gibi müziksel unsurlara aşırı duyarlıdırlar. Müziksel unsurları hemen farkederler değerli bulurlar ve ifade ederler. Ritim, melodi ve seslerle çok daha kolay öğrenirler. Tempo tutma, mırıldanma, ıslık çalma, eşlik etme, müzik dinleyerek kitap okuma sevdikleri şeylerdir.

5- Beden zekası: Bir sorunu çözmek, bir model oluşturmak, bir şeyler üretmek için bedenlerini, ellerini, parmaklarını kullanabilme gücüdür. Duygu ve düşüncelerini dokunarak, hareketlerle anlatmada beden dilini kullanmaya çok yatkındırlar. Koşmayı, zıplamayı, mimik ve jestleri kullanmayı, bir yerler inşa etmeyi çok severler. El becerileri iyidir, yap-bozu severler. Başkalarının mimik ve jestlerini kolayca taklit ederler. Uzun süre kaldıklarında kıpırdamaya başlarlar, spor etkinlikleri ilgi alanlarıdır.

6- Sosyal zeka: Çevresindeki insanların duygularını, isteklerini, ihtiyaçlarını anlama, ayırt etme ve karşılaştırma gücüdür. Yüz ifadelerine ve seslere, insanlardaki farklılıklara duyarlıdır. Analiz etme, yorumlama ve değerlendirme kapasitesi yüksektir. Yüzleri çok iyi okurlar.

Düşünürken başkalarının duygu, istek ve ihtiyaçlarını bağdaştırarak düşünür. Onunla uyum sağlama yeteneğine sahiptirler. Sözlü ve sözsüz iletişimde yetenekleri üstündür. Organize etme, lider olma başkalarına yardım etme, beraber ders çalışma, arkadaş canlılığı, empatik iletişim ve öğretmeyi severler.

7- İçsel zeka: Kendi ile ilgilenme, kendini tanıma, güçlü zayıf taraflarını fark etme yeteneğidir. Kim olduğu, neyi yapmak istediği, nelere yönelmesi gerektiğini, nelerden uzak durması gerektiğini bilme kapasitesidir. Hayatı ile ilgili kararlarda içsel özelliklerini önemserler. Bir şeyi düşünürken kendi duyguları, ilgisi, ihtiyaçları ve istekleri, amaçlarını bağdaştırmaya çalışırlar. Enine boyuna düşünüp tartmaya uzlaşmacı olmaya çaba harcarlar.

Bağımsız olma, kendilerini açık ve net dile getirme, olaylardan ders alma, benlik saygı ve güvenlerini önemsemeye yatkındırlar.

8- Doğal zeka: Çevre, doğa, doğa olayları, ekolojik unsurlara aşırı duyarlıdırlar. Düşünürken doğa formları, hayvan- bitki figürleri ile düşünürler. Hayvan beslemeyi, doğayı, toprakla uğraşmayı önemserler. Mevsimler, iklim olayları ile ilgilenirler. Hava tahmin konularına ilgi duyarlar.

Gardner son olarak mistik zeka üzerinde çalışmaktadır.

 

POTANSİYEL VE PRATİK ZEKA

Her insanın genlerinde yazılı biyolojik olarak tevarüs etmiş bir zeka gücü vardır. Tıpkı boy genlerinde 1.80 yazılması gibi. Kişi iyi beslenir, sağlığına dikkat ederse genlerinde yazılı boya ulaşır. Kişi iyi çevre ve sağlıklı büyümemişse boyu daha aşağılarda kalır. Aynen bu örnekte olduğu gibi kişinin zeka kapasitesinin biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutları vardır.Bu sebeple zeka değişir ve gelişir.İnsan kendi zekasını arttırabilir,hatta başkalarına da öğretebilir.

Her insan zeka alanlarının tümüne sahiptir ve bütün olarak kullanır.Her insan zeka alanlarının her birimini yeterli seviyede geliştirebilir.

 

BİR ZEKA KULLANMA YÖNTEMİ

SORUN ÇÖZME

1.Adım: Problemi tarif et.

2.Adım: Muhtemel çözüm yollarını belirle,birine karar ver.

3.Adım: Plan yap.

4.Adım: Veri topla.

5.Adım: Verileri analiz et.

6.Adım: Verileri birleştir ve yorumla.

7.Adım: Sorunu dile getir.

 

Bir öğretim yılı geride kaldı.Acaba bu eğitim yılı eğitim yılı olabildi mi ?Çocuklarımız yeterli geliştirilebildi mi? Batılı eğitimciler “Hangi eğitim modeli ile çocuğumuz zekasını en iyi kullanabilir” diye düşünüyorlar.Bizim eğitimcilerimizin de bu konuyu öncelikli ele almaları dileğiyle.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Temmuz 2002

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.