Dünyayı değiştirmek için bilgisayar oyunu oyna

Dünya, yeryüzünde barış, kansere çare ve sınırsız temiz enerji isteyen iyi niyetli dâhilere sahip olduğu için şanslı. Dünyayı değiştirmek için bilgisayar oyunu oyna.

Dünya, yeryüzünde barış, kansere çare ve sınırsız temiz enerji isteyen iyi niyetli dâhilere sahip olduğu için şanslı. Dünyayı değiştirmek için bilgisayar oyunu oyna.

Fakat sıradan insanlar da dünyayı değiştirebilir, tıpkı Arap dünyasını alt üst eden sayısız cep telefonu kullanıcısı gibi. Neyse ki, dünyayı düzeltmek için kullanılabilecek bazı yöntemler ordu tanklarınca vurulma veya kafanıza çevik kuvvet copu yeme riski taşımıyor. Hatta bazı örneklerde rahat koltuğunuzdan bile kalkmanıza gerek yok. Jane McGonigal, bilgisayar oyunlarına takıntılı olanların değişim yaratmada ve sorunların çözümünde etkili olabileceklerine inanıyor. "Oyunlaştırmayı" (oyun mantığının oyun dışı bağlamlarda kullanılması) savunan onun gibiler, oyuncuların keskin dikkatinin gerçek dünya meselelerine yönlendirilebileceğini düşünüyor. 2010'da TED adlı web sitesi için yapılan konuşmalarda McGonigal insanların haftada üç milyar saati oyun oynamakla geçirdiğini söylüyor; "açlık, yoksulluk, iklim değişikliği, uluslararası çatışmalar ve obezlik gibi sorunları çözmek istiyorsak" bu süreyi 21 milyara çıkarmamız gerektiğini savunuyordu. McGonigal'a göre, "Bilgisayar oyunları iyimserlik, metanet ve başarısızlıklardan ders alma gibi oyunculara has vasıflar kazandırıyor. Bu vasıflar güç bir sorunla uğraşırken gerçekten faydalı". Geçen yıl oyuncular 15 günlük ortak bir çalışmayla HIV araştırmacılarını 15 yıldır uğraştıran bir sorunu çözdü. İnternet sitesi "Foldit" üstünden çalışan oyuncular, bilgisayar bilimcisi Zoran Popovic'in geliştirdiği oyun benzeri bir süreci izleyerek, HIV'yle ilişkili önemli bir enzimi belirlediler. Oyunlara ilgi duymayanlar da paralarını daha idealist yollardan kullanabilirler. Sosyal değişim için yatırımcılara cazip gelecek sosyal etki tahvilleri çıkarıldı. Nasıl mı? İngiltere'nin Peterborough kentinde "Social Finance" adlı bir grup, serbest bırakılan hükümlülerde suç tekerrürünü önlemek için yatırımcılardan 8 milyon dolar topladı. Tekrar hüküm giyme oranı iki yıl içinde düşerse İngiliz hükümeti yatırımcıların parasına faiz ekleyecek. (Oran ne kadar düşerse kârlılık o kadar yüksek olacak.) Oturduğunuz yerde oynamak ve çek yazmak hâlâ fazla hareketli geliyorsa bir de düşünmek var. Daha doğrusu, olumlu düşünce. James Atlas, Vermont'taki bir Budist inziva yerine gittiğini ve orada düşüncelerimizden kaynaklanan insanlığın en büyük sorunları üstüne nasıl odaklandıklarını anlatıyordu. "Sağlıksız zihin halimiz dünyayı olumsuz etkiliyor" diyen bir öğretmen insanların tavrından doğan sorunları "şiddet, korku, tarafgirlik, ekolojik felaketler, insan acılarının tümü" şeklinde sıralamış. Budistler meditasyon yoluyla zihinler sakinleştikçe gezegenin daha barışçı olacağını savunuyor. Kimi maneviyat savaşçılarıysa bacaklarını çalıştırmayı tercih ediyor. Örneğin, Philadelphia'daki Aziz Francis Rahibeleri'nden Nora Nash, Goldman Sachs, McDonald's ve Wells Fargo gibi şirketlerin ahlaki yaklaşımlarını içeriden sorguluyor; emeklilik ikramiyeleriyle hissedar toplantılarında teklifte bulunmaya yetecek kadar hisse alıyor. Yöneticilerle görüşmek için bastıran bu insanlar gerekirse eski usul utandırma kampanyalarına başvuruyor. Rahibe Nora, "Niyetimiz şirketleri batırmak değil, sorumluluk duygularını geliştirmek" diyor. Belki de kendi sakin hallerince dünyayı değiştirmeye soyunuyorlar.  THE NEW YORK TIMES