DNA'da bilgi depoladılar

Avrupa Biyo-enformasyon Enstitüsü'nde görevli araştırmacılar geçen ay Nature dergisinde, dijital bilgiyi sentetik DNA moleküllerinde saklayıp daha sonra dijital dosyaların orijinalini hatasız bir şekilde yeniden çıkarabildiklerini duyurdu.

Avrupa Biyo-enformasyon Enstitüsü'nde görevli araştırmacılar geçen ay Nature dergisinde, dijital bilgiyi sentetik DNA moleküllerinde saklayıp daha sonra dijital dosyaların orijinalini hatasız bir şekilde yeniden çıkarabildiklerini duyurdu.

dnaToplam 739 kilobayt büyüklüğündeki veri, günümüzün mikro-elektrik depolama standartlarına göre pek fazla sayılmaz. Bu, dijital bilginin DNA'da saklanmasına dair ilk örnek de değil. Ancak araştırmacılar hatadüzeltme yazılımı barındıran yeni tekniklerinin, muazzam büyüklükte bir dijital arşiv depolama aracına yönelik bir adım olduğunu söylüyor. Amaçları, bir milyar CD'ye denk gelecek kadar bilgiyi, 10 bin yıl boyunca güvenli bir şekilde 1 gramlık DNA'da saklayabilecek bir sistem yaratmak. Araştırmanın başyazarı olan İngiliz moleküler biyoloji uzmanı Nick Goldman, bu fikri Ewan Birney'le birlikte ortaya çıkardıklarını söylüyor. İkili bir barda oturmuş, enstitülerinin dijital olarak aldığı genetik bilgilerin ve disk sürücülerine sığmama ihtimaline kafa yormuştu. Moore kanununu doğrulayacak bir şekilde çiplerin kapasitesi her iki yılda bir iki kat artıyor. Ancak ikiliye göre bu bile gelen veriyi depolamak için yeterli olmayacak. Goldman'la Cambridge yakınlarındaki Hinxton'dan yaptığımız telefon röportajı düzeltilip kısaltılmıştır. S. Yaptığınız deney DNA'nın dijital bilgiyi arşivlemek için iyi bir alternatif olduğunu mu gösteriyor? C. Bu, fiyatı yüzünden şimdilik bizi aşıyor. Büyük miktarlarda DNA yazabilecek makineler olup olmadığını bilmiyorum ama bence yok. Yaptığımız deney, bir hard diskteki bilginin 0.75 megabaytını DNA'ya kaydetti. Büyük ölçekli örneklerde de işe yaradığını gösterdik ve yayınladıklarımızın bir kısmı, en azından teorik olarak, bu oranın nasıl artabileceğine dair bir analiz. S. Sırada ne var? C. Bunun gerçek hayatta yer edinebilmesi için, peşinden araştırmamız gereken birkaç fikrimiz var. Bunlardan biri, aynı miktarda DNA'ya daha fazla bilgi yükleyip yükleyemeyeceğimizi görmek için, kodlamayı ve kod çözmeyi geliştirmek. İki kat daha fazla bilgi depolayabilirsek, bunun maliyetimizi yarıya indireceğini umuyorum. Son derece tutucu bir yaklaşım benimsedik. İşe yaradığından emin olmak istedik ve bu yüzden çok sayıda hata-düzeltme kodu kullandık. Belki hata düzeltme kısmında daha fazla fedakârlık yapabilir ve gerçek bilgileri kullanabilirdik. Bunun, dünyanın gerçekten ilgileneceği bir ölçekte işe yaramasını sağlayacak bir diğer şey ise, sistemi otomatikleştirip küçültmek. Bahsettiğim teknolojilerin hepsi mevcut; satın alınabiliyor. Ancak bir araya getirilip birlikte çalışmak üzere tasarlanmamışlar. S. DNA'yı okuyup yazmayı hızlandırabilir misiniz? C. Yazma hızı, her beş yılda bir 10 kat artıyor. Ama hız açısından silikonla yarışamayacağımızı düşünüyorum. Bu teknoloji öncelikle güvence altında tutmak istediğiniz değerli bilgiler için bir depo olarak kullanılacak ama sakladığınız bilgiye anında ulaşmak istiyorsanız, biraz daha beklemek zorundasınız. S. Depolama alanınız tükendi mi? C. Bazı veri tabanlarında tükenmesine az kaldı. Moore kanununu kesinlikle zorluyoruz. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:18 Şubat 2013Yayınlanma Tarihi:21 Şubat 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.