Depresyon fayda sağlamıyor

Bazı evrim psikologları depresyonun gizli kalmış pozitif yönleri olduğunu düşünüyor. Ama depresyon fayda sağlamıyor.

Bazı evrim psikologları depresyonun gizli kalmış pozitif yönleri olduğunu düşünüyor. Ama depresyon fayda sağlamıyor.

depresyon1İnsan davranışlarına evrim biyolojisi açısından yaklaşmak bu günlerde çok moda. Araştırmacılar davranışlarımızda gizli olan ve hayatta kalmamızı sağlayan avantajların ne olduğunu sorguluyor. Depresyon da bu bağlamda sıkça masaya yatırılan konulardan biri. Bazı evrim psikologları depresyonun gizli kalmış pozitif yönleri olduğunu düşünüyor. Bu bakış açısını destekleyen birtakım çalışmalar mevcut. Psikolog Paul W. Andrews, sağlıklı deneklerin boyutsal desen tanıma testi çözerken daha fazla morallerinin bozulduğunu ortaya çıkardı. Bu, moral bozukluğunun analitik düşünme yeteneğini geliştirdiği anlamına geliyor. Avustralya'daki New South Wales Üniversitesi'nden psikolog Joseph P. Forgas, üzgün deneklerin hileyi mutlu deneklere kıyasla daha iyi tespit ettiğini keşfetti. Doktor Forgas, önce deneklere üzüntülü ya da mutlu bir ruh hali yaratmaya çalışan bir video izletti. Daha sonra da hırsızlık yaptığını reddeden insanların videolarını izleyen deneklerden kimin yalan, kimin doğru söylediğini bulmalarını istendi. Üzgün bir ruh haline sahip denekler, yalan beyanları tespit etme konusunda daha şüpheci ve başarılıydı. Bu tür çalışmalar üzüntünün bir takım faydaları olduğunu ima edebilir ancak son zamanlarda morali bozuk kişiler şiddetli depresyondan muzdarip kişilerle aynı kefeye konuluyor. Örneğin Doktor Andrews ve Virginia Üniversitesi'nden psikiyatri uzmanı Doktor J. Anderson Thomson Jr, depresyona girenleri uzun uzun düşünmeye iten nedenin, üzücü bir sorunu çözmeye yönelik bir uyum stratejisi olduğunu söylüyor. Ancak yukarıdaki çalışmalara katılan denekler, ruh hallerine yapılan müdahale sonucu kendilerini geçici olarak kötü hisseden sağlıklı deneklerdi. Yani rahatsızlıkları aylar, hatta yıllar sürebilen klinik depresyonlu hastalara benzemiyorlardı. Depresyonun kişiyi sorunlara karşı daha uyumlu hale getirdiği düşüncesi son derece tartışmalı. Örneğin, depresyon üzerinde uzun uzun düşünmek, kişinin problem çözme yeteneğini geliştirmiyor. Bir hastamın dediği gibi, "Aynı şeyi tekrar tekrar düşünüyordum ancak hiçbir sonuca ulaşamıyordum. Bu yaratıcı bir düşünme tekniği değil". Daha da önemlisi, depresyon psiko-sosyolojik bir stres faktörü olmadığında da ortaya çıkabiliyor ki bu depresyonun içinden çıkılması zor bir durum ya da soruna tepki olduğu argümanını çürütüyor. Psikiyatr David J. Kupfer, kişinin ilk defa depresyona girme nedeninin büyük bir sıkıntı veya sorun olduğunu söylüyor. Ancak sonraki depresyonların daha hafif sorunlarla da ortaya çıkabildiğini belirtiyor. Eğer depresyon problem çözme açısından faydalıysa, kronik veya nedensiz gelişen bir rahatsızlığa dönüşmemeli. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, depresyon iş göremezliğin en büyük nedeni ve dünya çapında hastalıkların temelindeki en büyük dördüncü faktör. Depresyonlu insanların yüzde 2 ila 12'sinin sonunda intihar ettiği düşünülürse, depresyonun "avantajlarının" o kadar da çekici olmadığını söyleyebiliriz. Peki, depresyonun birtakım sezgiler veya faydalar bahşettiği şeklindeki düşünce neden varlığını devam ettiriyor? Kısa süre önce depresyonlu bir hastam bununla ilgili bir ipucu verdi. Söz konusu hasta eğitimli ve kendini iyi ifade edebilen genç bir erkekti. İyileştikten sonra baş gösteren neşeli halin, "karamsar" ve "yaratıcı" olarak tanımladığı gerçek kişiliğini yansıtmadığını söylüyor. Bu, depresyonun neden git gide daha fazla yüceltildiğini açıklayabilir. En iyi olan, doğal olandır. Hayatın kötülüklerine karşılık olarak depresyona gireceksek, bunun bir nedeni var. Ancak "doğal" olması ve bize zamanında fayda sağlamış bir durumdan kaynaklanması bile, depresyonu diğer rahatsızlıklardan daha çekici kılmaz. Kaçındığımız ve kurtulmak için elimizden geleni yaptığımız kanser, enfeksiyon ve kalp krizini de bize doğa veriyor. Depresyonun bunlardan hiçbir farkı yok. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:20 Şubat 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.