Bize doğru yolu gösteren hatalar

Steve Jobs'la aynı yıl doğdum. İkimiz de büyük birer "Whole Earth Catalogue" tutkunuyduk...Steve Jobs'la aynı yıl doğdum. İkimiz de büyük birer "Whole Earth Catalogue" tutkunuyduk. Alternatif yaşamın karşı kültür kılavuzu olan bu katalogu Jobs bir zamanlar, "Google doğmadan 35 yıl önce kâğıda basılmış bir Google" olarak nitelemişti. Jobs kişisel sloganı "Aç kal. Aptal kal" sözü de buna dayanıyordu. Şu "aptal" sözü beni düşündürmüştür. Kataloğun yayıncıları insanların ahmak kalmasını istemiyordu elbette. Hayır, buradaki aptal, bazen hatalara meyleden acayiplikleri anlatır. Planlı hayat, hayat değildir. wwwwAma bunlar bir yana, Jobs'un yaptığı alıntıdan asıl aklımda kalan şey, iPad için ne kadar pazar araştırması yapıldığı sorusuna verdiği cevaptı. "Hiç. İstediklerini bilmek tüketicilerin işi değil" demişti Jobs. Pazar araştırma firmaları buna katılmayacaktır. Ayrıca iPod ve iPhone'u çıkaran biri olarak sanırım insanların ne istediklerini düşündüklerine dair biraz ukalalık yapmaya hak kazanmışsınızdır. Fakat Jobs önemli bir noktaya parmak basıyordu. İnsanlar alışkanlıklarına bağlı varlıklardır. Değişime şüpheyle yaklaşırlar. Tanıdık olanla olmayan arasında tercih hakkı verildiğinde bildiklerine yönelirler. İnsanları zorlamadan onların davranışlarını değiştirmek istiyorsanız bunu yolunu göstermeniz gerekir. The New York Times 1997'de renkli çıkmaya başladıktan sonra (mizah gazetesi The Onion "cazip 70 yaş altı kesime" hitap etme girişimi olarak alay etmişti) onun geleneksel siyah beyaz tarzına dönmesini isteyen neredeyse yok gibiydi. Oysa değişimden önce okuyucular bu plana ateş püskürüyordu. Eski alışkanlıklar zor bırakılır, ama bir kez bırakıldı mı da müzik ve sinemanın Jobs'dan önceki tüketim biçimleri kadar tarihe karışırlar. Jobs risk almaktan rahatsız olmazdı. Apple'ın başarıslığa uğrayan birçok ürünü olduğu çoğu zaman unutuluyor. Örneğin, Newton MessagePad (1993'te çok zamansız çıkan bu ürün çok pahalı ve çok istikrarsızdı); Taşınabilir Machintosh (7.2 kiloluk bir ürün ne kadar taşınabilirse); Pippin (hiç sormayın). Çalışma modelinizi biraz sezgiyle harmanlayacaksanız size doğru yolda ilerleyeceğinizi gösteren başarısızlıklara da hazırlıklı olmalısınız. Riske olan yaklaşım ABD'yle Avrupa arasındaki kültür farklılıklarından biri olmayı sürdürüyor. Ticari başarısızlık Avrupa'da potansiyel bir sıçrama tahtası olarak değil, kesin yenilgi olarak görülüyor. Statükoyu korumaya harcanan çabalar, geleceği hayal etmeye harcanandan daha fazla. Jobs'un öldüğü hafta Fransız bir sosyalist, küreselleşmeyi durdurma veya tersine çevirme teziyle katıldığı partinin ön seçimlerinde şaşırtıcı bir başarı gösterdi. Fransa'da istihdamın dörtte biri ihracata bağlı olsa (ve birçok Fransız genci Jobs'un yasını tutsa) da Arnaud Montebourg'a göre sınırları kapatıp korunmanın zamanının gelmişti. Jobs ise açılma taraftarıydı. Kafaları, sınırları, alışkanlıkları, aklınıza ne gelirse. O, "mutluluk arayışının" vazgeçilmez bir hak olduğunu söyleyen Bağımsızlık Bildirgesi'ni ilan edildiği bu ülkeyi her yönüyle temsil ediyordu. Avrupalılar Amerikalıları çocuksu bulur, onların entelektüel eksikliğini bu yolla dile getirirler. Jobs'un çocuksu bir dehası vardı. "Apple" (elma) adından ve logosundan da; hayatları kolaylaşan insanların bundan mutlu olacağı inancından da anlaşılacağı gibi, onda sadelik yeteneği vardı. Teknoloji ve haz karşı kutuplarda görünür. Jobs bu ikisini yaklaştırmakla büyük bir servet kazanabileceğini anladı. Onun kılavuzu talih kuşuydu. 19 yaşındayken, yani Jobs'un üniversiteyi bıraktığı sıralar, o zamanki kahramanım Ken Kesey'i bulmak için otostopla yola çıkmıştım. Romancı Ken Kesey, Merry Pranksters topluluğuyla birlikte "Furthur" adını verdikleri otobüse binip ülkeyi geziyordu . (Tom Wolfe, "The Electric Kool-Aid Acid Test" kitabında bunu anlatır). Fakat Colorado'nun Boulder kentine gelince yollarda beklemekten bıktım ve 100 dolara eski bir Chevrolet aldım. Onunla kuzey California'ya kadar gidebildim. Yol kenar ında, can çekişen Chevrolet'imin başında beklerken biri durdu. Adam Whole Earth Catalog'un eski Editörü Gurney Norman çıktı. Olağanüstü konuksever biri olan Norman beni evine götürdü. Meğer Kesey'nin de iyi bir arkadaşıymış. Böylece Oregon'da onunla görüşmem de ayarlanmış oldu. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:17 Ekim 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.