Beyin boş mu dolu mu doğar?

Şaban ÖZDEMİR(NPGRUP)

Beyin fırtınası şeklinde gerçekleşen toplantıda Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ beyin ve davranış üzerine dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

NP İSTANBUL Nöropsikiyatri Hastanesi, haftalık çarşamba günleri düzenlediği "Bilimsel Eğitim Toplantıları" nın birini daha bugün gerçekleştirdi.

NP Grup bünyesindeki doktor ve psikologlara yönelik gerçekleştirilen toplantıda bu hafta, “TABULA RASA-BOŞ LEVHA” konusu konuşulup, tartışıldı. Konuyu NPİSTANBUL Hastanesi Nörologu Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ anlattı.

Davranışların kaynağını, önemli düşünürlerden Thomas Aguines, Descartes, Locke, Spinoza, Bergson, Darwin, Marx, Freud, Crick ve Dawkins gibi kişilerin yaklaşımları üzerinden örnekler vererek anlatan Tanrıdağ, Felsefeyi bilime bağlayanlara inanmanın doğru olduğunu söyledi.

Felsefenin karşısına bilime koyanın faşist olacağını belirten Tanrıdağ, Nörobilimde devamlı beyinden bahsetminin hümanistliğin bir göstergesi olduğunun da altını çizdi ve Locke’nin Boş sayfa kuramı Tabula Rasa’nın üzerinde durdu.

Davranışçılığın aslında deneycilik, romantizm ve düalizm olduğuna vurgu yapan Tanrıdağ, davranışçılığı bütün insanların öğrenebileceğini söyledi.

Karamazov Kardeşlerin beyin zihin ilişkisi üzerine yaklaşımına da değinen Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, doğuştan zihnin içinde ne, nerede olduğuna dair bir şemanın olduğunu, insanın bunu otomatik olarak zihinde taşıdığını söyledi.
Tanrıdağ;

“Örneğin gövdede bir parça kaybolduğunda zihin direniyor. Bacak kesilince zihin çelişki içine giriyor bu durumu kabullenemiyor. Bu da aslında zihnin boş bir levha olmadığının göstergesi. Sonradan gelen bir şey değil, doğuştan. Boş levha diye bir şey yok, hepsi palavra.” Dedi.

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ; kişide olan doğal yazılım ile içinde bulunduğu toplumun kişinin doğuştan var olan yazılımı üzerine bir şeyler yazmaya çalışmasının çatışmaya neden olduğunu söyledi.