Başarıda şansın da payı var

Birçok muhafazakâra göre serbest piyasada başarı, yetenek ve çabanın kaçınılmaz bir sonucudur. Ama başarıda şansın da payı var.

Birçok muhafazakâra göre serbest piyasada başarı, yetenek ve çabanın kaçınılmaz bir sonucudur. Ama başarıda şansın da payı var.

Liberallerse çok çalışan yetenekli insanların bile bazen zor duruma düşebildiklerini hatırlatmayı sever. Bu iki kesimin birbirlerinin görüşlerine neden katılmadıkları kolayca anlaşılabilir. Muhafazakârlar hayatı bir piyango olarak görmenin insanları yan gelip yatmaya ve zahmetsiz nimet beklemeye özendireceğinden endişe eder. liberaller de başarıyı haddinden fazla kendine bağlamanın talihsiz kesimleri görmezden gelmeye yöneltebileceğinden kaygılanır. İki yaklaşımın da kamu politikaları bakımından önemli sonuçları olduğu için talihin gerçek önemini kavramak yararlı olacaktır. yapılan yeni deneylerin de gösterdiği üzere, tesadüfî gelişmelerin piyasa koşullarındaki sonuçları daha önce düşünülenden çok daha büyük olabiliyor. Sözünü ettiğimiz deneylerden bazılarını matthew sagalnik ve Peter dodds'la gerçekleştiren sosyolog duncan J. Watts, onları 2011 tarihli kitabı "Her Şey açık* (*ama Cevabı öğrendikten sonra)'da açıklamıştı. Orada belirtildiğine göre, bir ürünün piyasadaki başarısı gerçekten de kalitesine bağlı olmakla birlikte bu bağ son derece değişken ve belirsiz. araştırmacılar denekleri music lab adındaki deneysel bir internet sitesine davet etmiş ve az bilinen bağımsız müzisyenlere ait 48 kayıt dinletmişler. kontrol grubundaki denekler, not verdikleri takdirde istedikleri şarkıyı ücretsiz olarak indirebiliyormuş. Böylece bu grubun verdiği notların ortalaması, deneyin sonraki ayaklarında her şarkının "nesnel" notu olarak dikkate alınmış. Bazı şarkılara ağırlıklı olarak yüksek veya ağırlıklı olarak düşük not verilmekle beraber şarkıların çoğu dikkat çekecek derecede değişken değerlendirmeler almış. Bunun üstüne araştırmacılar deneyin diğer sekiz ayağına geçmiş. Her ayakta music lab, hangi şarkının diğerlerince kaç kez indirildiğini ve ne not aldığını gösteriyormuş. yani katılımcılar gruptaki diğer deneklerin hangi şarkıları dinlediğini ve onlardan ne kadar hoşlandığını biliyormuş. Bu şarkı notlarında ve indirme sıklıklarında daha da büyük bir eşitsizliğe neden olmuş. sekiz grubun her birinde de en sevilen şarkılar kontrol grubundakine göre çok daha fazla seviliyor, sevilmeyenler de çok daha az seviliyormuş. en ilginç bulgu da, ilk birkaç dinleyenin hoşlanmaması halinde o şarkının çoğunlukla toparlanamaması, hoşlanması halinde de genellikle başarısının sürmesiymiş. Bir şarkının kaderinin bu kadar tesadüflere bağlı olması elbette başarının sadece talih eseri olduğunu göstermiyordu. Çok çalışmayan ve biraz yetenekten mahrum olan müzisyenler daha baştan zaten o ilk 48 şarkıya girecek parçayı yapamazlardı. Fakat bu deneyde sosyologlar, geri bildirimlerin ne kadar önemli bir tesadüfî etken olabileceğini gösteriyordu. Bunu birçok başka örnekte de görmek mümkün. Çünkü bir ürünün kalitesini kolayca bilemediğimizden o ürünü zaten denemiş başka insanların tepkilerine güveniyoruz. Ve ilk geri bildirimlerdeki her tesadüfî fark, tepkilerimizi başkalarıyla paylaştıkça artarak devam etme eğilimi gösteriyor. dolayısıyla ilk başarı, hak edilmemiş bile olsa başarıyı, başarısızlık da başarısızlığın devamını getiriyor. Ve sonuçta şans faktörü bir ürünün kaderinde çok büyük bir rol oynuyor. Bu araştırma bize önemli bir ahlak dersi de veriyor. Başarıya ulaşanlar iyi talihlerini daima tevazu ile hatırlamalıdır. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:08 Ekim 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.