Balinalar gürültüyle baş edebiliyor

Yunus ve dişli balinaların işitme duyuları incelendi. Balinalar, insanların sualtında çıkardığı gürültüyle baş edebiliyor.

Yunus ve dişli balinaların işitme duyuları incelendi. Balinalar, insanların sualtında çıkardığı gürültüyle baş edebiliyor.

Bilim insanları motor, sonar, silah denemeleri, petrol ve doğalgaz aramalarında kullanılan hava tabancası ve benzeri endüstriyel araçlarca su altında çıkarılan seslerin balina ve diğer deniz memelilerini sağırlaştırdığını uzun süredir biliyor. ABD Deniz Kuvvetleri'nin hesaplarına göre başta sonar olmak üzere, sualtı dinleme cihazlarının gürültüsü yüzünden her yıl çeyrek milyonu aşkın deniz canlısı geçici veya kalıcı işitme kaybına uğruyor ve bu sayı giderek artıyor. Fakat bilim insanları balinaların işitme duyarlıklarını azaltabildiklerini, böylece kulaklarını aşırı gürültüden koruyabildiklerini fark etti. Gerçi bunu nasıl yaptıkları henüz bilinmiyor ancak davranışlarına ait ilk kanıtlar elde edildi. Bulgulara ulaşan ekibin başkanı, Hawaii Üniversitesi'nden deniz biyologu Paul E. Nachtigall, "Üstünüzden jetler uçtuğunda kulaklarınızı tıkamaya benziyor bu. Ses düğmesini kısmak gibi" diyor. Aynı bulgular, henüz erken olmakla birlikte, balina, yunus ve diğer deniz memelilerini işitsel tehlikelere karşı uyaracak bazı teknikleri geliştirme umutlarını da artırdı. Aarhus Üniversitesi'nden deniz biyologu Peter Madsen ise okyanus gürültüsünü azaltmak için gösterilen uluslararası çabaların bu keşif yüzünden durmasına karşı uyarıyor. Araştırmacılar yön ve yiyecek bulmak, yavrularına bakmak için işitme kabiliyetlerine dayanan canlılardaki sağırlığı, doku hasarını, toplu kıyıya vurmaları ve yön kaybını artan gürültüye bağlıyor. Gürültüyü bir tehdit haline getiren şey, deniz suyunun temel nitelikleri. Işık suda birkaç yüz metre sonra yok olurken ses yüzlerce kilometre yol alabiliyor. Yunus ve dişli balinaların işitme duyuları Oahu Adası açığındaki bir araştırma merkezinde inceleniyor. Buradaki ekibin gözbebeği, sahte katil balina Kina. Deneylerde önce yumuşak bir ses tonu kullanılmış. Bunu yüksek sesli olarak yumuşak bir vuruş tınısı izlemiş. Birkaç denemeden sonra yalnızca bu uyarı sinyali bile Kina'nın işitme duyarlılığını düşürmesine yetmiş. Hawaii Üniversitesi Deniz Memelileri Araştırma Programı'nın kurucu direktörü Profesör Nachtigal l , "Aşırı gürültünün etkisini azaltmak için bir umut ışığı bu" diyor. Ekip araştırmalarını önce kapalı tutulan türlere, sonra da yabandaki canlılara yaymayı tasarlıyor. Nachtigall, deniz gürültüsü için, "Dünyada genel bir sorun bu. O yüzden canlıların bu tepkiyi çok hızlı öğrenebileceklerini düşünüyoruz" diyor. Bilim insanları, deniz memelilerindeki olağanüstü işitme kabi l iyetinin sualtındaki görüş eksikliğini telafi ettiğini ve deniz suyunun özelliğinin bu sayede bir avantaja çevrildiğini dile getiriyor. Ses havayla karşılaştırılınca, suda beş kat daha hızlı ilerliyor ve çok daha az kayba uğruyor. Balina ve yunusların başları yankılı odacıklar ve akustik merceklerden birer labirente benziyor ve bunlar yalnızca olağanüstü bir işitme değil, karmaşık bir ses çıkarma kabiliyeti de veriyor. Araştırmacılar insanlardaki kakofoniyi son zamanlarda memeli lerdeki ünlüleşmeye bağlamaya, bunun yiyecek arayışı ve üremedeki azalmayı gösterdiğini söylemeye başladı. Fakat sorun daha da kötüleşebilir; Deniz Kuvvetleri'nin Mayıs'taki bir çevre etki araştırması (Atlas ve Pasifik operasyonları), planlanan büyümenin deniz memelilerindeki işitme kaybını yılda bir milyonun üstüne çıkarabileceğini açıklıyor. Nachtigall'sa, Kina'da görülen koruyucu sağırlığın düzey olarak yükseltilip yükseltilemeyeceği sorusu üstünde duruyor. Ekibi, afalina yunusu ve beluga balinası gibi türlerin işitsel tepkilerini incelemeyi, sonra da yabani canlılar üstünde denemeler yapmayı planlıyor. Nachtigall, "Balinalar ve ses ilişkisini daha yeni anlamaya başlıyoruz" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:30 Temmuz 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.