Bağımlılık

Keyif verici veya uyuşturucu maddelerin kullanımı insanlığın tarihi kadar eskidir. Tıbbi terminolojide psikotrop madde (Psikotrop drug ) olarak tanımlanan bu kimyasallar insan beynine etki ederek insan davranışını değiştirirler. Uzun süre kullanım ile beyinde hasar oluşturarak tedavi gereken klinik durumlar ortaya çıkar.

Ruhsal yaşantıyı değiştiren ve bozan bu kimyasallar her insanda farklı tepkilere neden olur. Genel olarak geçici keyif verir daha sonra ise ruhsal bozulma yapar. Bazı kişileri ağlatır rahatlatır, bazı kişileri güldürür rahatlatır, bazı kişileri saldırgan yapar, bazı kişileri suçlayıcı, bazı kişileri içine kapanık yapar. Sonuçta bu psikotrop maddeler yüksek beyin kontrolünü bozar, kişiliğin arka planını ortaya çıkarır ve sosyal ilişkilere zarar verir. Psikotrop maddelerden sayılan sigara ve kafein ise daha çok kişinin kendi sağlığına zarar verir. Nikotinizm ve kafeinizm oluşarak bağımlılık ortaya çıkar. Alkol, eroin, esrar grubu psikotrop maddeler kişinin kendisine zarardan çok önce kişinin davranışlarını değiştirdiği için toplumsal rolüne zarar verir.

BAĞIMLILIĞIN ÜÇ AYAĞI

Birinci ayak maddenin kendisidir, özgü belirtilere neden olur.

İkincisi bireyin kişilik yapısıdır.

Üçüncü ayağı ise kişinin bulunduğu bağımlılık alt kültürüdür.

Bağımlılığı ele alırken bu üç boyutu birlikte değerlendirmek ve tedavide birlikte plan yapmak gerekmektedir.

GEREKSİZ İLAÇ KULLANIMI

İlaçların gereksiz hatta kötü kullanımı söz konusudur. Psikotrop ilaçlar kimyasal maddelerdir. Beyin hücrelerindeki alıcılara bağlanırlar. Beyin hücrelerinin ilaca ihtiyacı yoksa zarar verici etkiler ortaya çıkar. Hücre fonksiyonlarını bozmaya başlar. Psikotrop ilaçların rahatlatıcı etkisi nedeniyle hekim olmayan kişilerin önerileri ile birleşince ve kötü amaçlı kullanımına sık rastlanmaktadır. Bir insanın psikotrop ilacı bilinçsizce kullanması kendi kendisini ameliyat etmek gibi zararlı bir davranıştır. Psikotrop ilaçları amacı dışında keyif verici olarak kullanmanın ruhsal yaşamı düzeltmek değil bozmak yönünde etkisi olacaktır.

BAĞIMLILIK NEDİR?

Madde veya ilaç bağımlılığının ilaçla merkezi sinir sistemi sonucu kişi ilaca karşı aşırı bir istek duyar. Yaşamının en önemli konusu bu maddeyi almak olmuştur.

PSİKOLOJİK BAĞIMLILIK

İlacın alınmasına karşı direnç artımı (tolerans) oluşmaz. Güçlü ve maddeyi aşırı arama, o etkiyi yeniden yaşama isteği vardır.

FİZİK BAĞIMLILIK

Kullanılan ilacın veya maddenin kesilmesi veya azaltılması sonucu yoksunluk belirtileri ortaya çıkar. Direnç artımı gelişir. İlk günler bir kadeh ve hap rahatlatırken günler sonra doz iki-üç misli artar. Beyin hücreleri bu ilaca uyum sağlar. Kişi o madde olmadan normal görevini yapamaz duruma gelir.

YOKSUNLUK BELİRTİLERİ (KRİZ)

Terleme, çarpıntı, titreme, uykusuzluk, bulantı, kusma, saldırganlık, sıkıntı, huzursuzluk, epilepsi nöbetleri, halusinasyonlar, eklem ağrıları, ishal gibi belirtilerden bazıları görülür. Deliryum tremens uzun süreli alkol alanlarda ortaya çıkar ve ölüm riski fazla olan bir tablodur. Bulunduğu yeri, zamanı, kimliğini, bilincini kaybeder. Yatakta böcekler arar, kendi kendine konuşur, hayaller görür.

İPTİLA NEDİR ?

Tutsaklık, tutkunluk “Addiction” olarak tanımlanır. Köle olmak kökünden gelmektedir. O kişi için madde tek amaç ve beklenti olmuştur. Yasal olan ve olmayan bütün yollara başvurur. Bütün hayatı bu temel dürtü ile yönlenir. Alamadığı zaman yoksunluk belirtisi gösterir.

ALKOLİZM

Alkolizm bir aile hastalığıdır. Bunun için tedavide bütün aile ele alınmalıdır. Tekrarlayıcı olarak fazla miktarda alınan alkole bağlı davranışsal bozukluktur. Alkolik bütün kötü ve zararlı sonuçlarına rağmen içmeye devam eder.

Alkol İçme Nedenleri :
Zevk almak
Duyguları düzeltmek
Stresle başa çıkmak
Alkol içme tutkusu (craving, aşerme)

ALKOLİK YAŞAM TARZI

Alkoliğin içmek için her zaman bir nedeni vardır. Mutluluk, gerginlik, neşesizlik gibi içme fırsatları sonsuzdur. Tatil, parti, doğum günü, arkadaş toplantısı gibi. Alkolizm ilerledikçe problemler artar, yalnız içmeye başlar, gizlice içer, şişeleri saklar, sorunu örtmeye çalışır. Pişmanlık, suçluluk duyar, bunu bastırmak için daha çok içer. Alkol aldıkça depresyon artar, depresyon arttıkça daha çok alkol alır. Uyku kalitesi bozulur, gece uyanır, panik nöbetleri artar. Ağrılar ve nefes darlığı artar, bunu bastırmak için daha fazla içer.

ALKOLİZMİN FİZİK BULGULARI

Kırmızı burun, avuç içi kızarıklık, gözün kornea tabakasında yağ halkası, elde tremor, sigara yanıkları, morartılar, el ve ayaklarda kısmi felçler.

ALKOLİZMİN SOSYAL SONUÇLARI

Boşanma, terkedilme, ev-iş sorunları, trafik kazaları, yasal sorunlar, cezaevi...

ALKOLİZMİN BEDENSEL SONUÇLARI
Karaciğer sirozu (yoksul alkoliklerde), körlük, kardiyomiyopati (kalp büyümesi, zengin alkoliklerde), tansiyon yükselmesi, kas yıkımı, kan hastalıkları, pankreas iltihabı, zatürree, felçler ve beyincik hasarı sonucu denge kaybı....

ALKOLİZMİN PSİKOLOJİK SONUÇLARI
Paranoya gibi akıl hastalıkları, Depresyon, İntihar, Demans gibi hafıza kayıpları ve erken bunamalar...

UÇUCU MADDE KULLANIMI

Son 50 yıldır petrokimya sanayi çok hızlı gelişti, çok sayıda organik volatif (uçucu) madde üretildi. Benzin, toluen gibi bu maddeler yapıştırıcı ve boya inceltici olarak kullanılmaktadır. (tiner,bally..)

Kolay elde edilmesi nedeniyle 12-17 yaş arası dönemde sokak çocukları sıkça kullanılmaktadır.

Öfkelilik hali, neşelilik, cinsel istekte artış, hayal görme belirli özellikleridir. Plastik torbalarda, elbise üzerinden solunarak veya ısıtılıp buharı solunarak alınır. Alkol sarhoşluğuna benzer. Muhakeme, algı bozulur, peltek konuşma, çift görme, titreme, görme bulanıklığı yapar.

Uzun kullanımlarda karaciğer yetmezliği, felçler, işitme bozukluğu, görme bozukluğu, beyin hasarı ve kalpte ritm bozukluğuna rastlanır.

KAFEİZM

Kahve, çay, kola, kakao, çikolata şeklinde tüketilir. Bir fincan kahvede 150 mg, bir bardak çayda 75 mg, bir bardak kolada 50 mg kafein vardır.

250 mg kafein alındığında sinirlilik, huzursuzluk, uykusuzluk, çarpıntı, yüz kızarması, sık idrar, adale seğirmesi, düşünce dağınıklığı, mide, bağırsak bozuklukları başlayabilir. Bunlar intoksikasyon belirtileridir. (zehirlenme)

Kafein alınmadığında şiddetli baş ağrısı çekiliyorsanız, huzursuzluk ve sıkıntılı oluyorsanız kafeizm oluştuğu sonucuna varılır.

TÜTÜN BAĞIMLILIĞI

Nikotin tütünün aktif maddesidir. Merkez sinir sistemini uyarıcı bir kimyasaldır. Sigara içenler kendilerini o an canlı ve enerjik hissederler, konsantrasyonu geçici olarak artırır.

Kesilme belirtilerinde şiddetli arama isteği, huzursuzluk, sinirlilik, öfke, sıkıntı, konsantrasyon güçlüğü, çarpıntı, iştah artışı görülür.

Nikotinin demansı (bunama) önlediği zannediliyordu. Sonra anlaşıldı ki ileri yaşta demans hastalarında sigara içme oranı azlığının nedeni şu imiş, sigara içenler demansa giremeyecek kadar erken ölmeleri nedeniyle yaşlanmıyorlar ve bunamıyorlar.

Nikotini sürekli kullananların beyin elektrosunda artış, yavaş ritmin arttığı görülür. Beyin katekolamirleri azalır, rem uykusu bozulur.

Ergenlik döneminde genelde otoriteye baş kaldırışın sembolik ifadesi olarak başlar. Bazı kişiler nikotine yatkındır, ayağı kesildiği halde içmeye devam edenlerde bağımlılık geni olduğu söylenebilir.

Tütün bağımlılarında tütünde bulunan 3-4 benzpiren maddesi yani katran maddesi kanserojen kimyasaldır. Tavşan kulağında yapılan bir deneyde bu gözlenmiştir. Tavşan kulağı tıraş ediliyor, 3 ay süre ile sigaranın katran maddesi sürülüyor. 3 ay sonra tavşanın kulağı da parçalanıp inceliyor. Mikroskopta kanserleşmiş hücreler görülüyor.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:19 Nisan 2006

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.