Ayrılıkçı hareket göçmenleri uzaklaştırıyor

Katalonya'nın İspanya'dan ayrılma kampanyasının hız kazanmasının, toptancı Enrique Shen açısından hem iyi hem kötü yanları var.

Katalonya'nın İspanya'dan ayrılma kampanyasının hız kazanmasının, toptancı Enrique Shen açısından hem iyi hem kötü yanları var.

Eylül'de komşu Barselona'da düzenlenen bağımsızlığa destek yürüyüşü öncesinde, Shen'in elindeki Katalan bayraklarının hepsi tükendi. Müşterileri haftada 10 bin bayrak alıyordu. Bir yandan da buraya 20 yıl önce Çin'in Şanghay kentinden göçmüş bir göçmen olarak, ayrılıkçı hareketin Katalonya'yı İspanya'dan ayıran tümüyle kendine özgü kültür, dil ve kimlik iddiası Shen'i endişelendiriyor. "Size yardım edebilecek daha büyük bir ailenizin olması gibi daha büyük bir ülkenin parçası olmak her zaman daha iyidir" diyor. Shen gibi göçmenler, Katalonya'daki kimlik konusunun ne kadar karmaşık olduğunu gösteriyor. Oldukça büyük Müslüman, Sih, Çinli nüfusu olan eyalet, göçmenler sayesinde hem ekonomik açıdan İspanya'nın en büyük ekonomisi hem de Madrid'le beraber en zengin etnik çeşitliliğe sahip bölgesi oldu. Bunun da etkisiyle, Katalonya'da 25 Kasım'da düzenlenecek bölgesel seçim, gayri resmi bağımsızlık referandumuna dönüşebilir. Ancak 7.5 milyonluk nüfusun 1.5 milyonunun oy kullanma hakkı yok, zira İspanyol vatandaşı değiller. Bölgeye sonradan gelenlere, ayrılıkçı tartışmada henüz söz hakkı düşmedi. Gelgelelim kayda değer nüfuslarıyla büyük katkıda bulundukları Katalan ekonomisinin gücü, bazı siyasilerin bölgenin Avrupa Birliği içinde İspanya'dan ayrılması taleplerini pekiştirdi. Mal ve hizmetlerde yıllık 260 milyar dolarlık üretimiyle bağımsız Katalonya AB'de temsil edilirse, 27 üyenin en az 12'sinden daha büyük bir ekonomiye sahip olur. 220 bin nüfuslu Badalona kenti ise, geçen yıl koyu muhafazakâr bir belediye başkanı seçti. Badalona Belediye Başkanı Xavier Garcia Albiol, ayrılıkçılığa karşı olduğu gibi kentin göçmenlerinin de huzurunu kaçırdı. Öyle ki, yerel Roman nüfusa karşı nefret tahrik etme suçlamasıyla dava edildi. Garcia Albiol, "Göçmenlerin büyük bölümü buraya çalışmaya geldi, ama küçük bir bölümünün de tek niyeti suç işlemek. Bunlara karşı tek çözüm, polis baskısı, yargının etkin tavrı ve mümkünse ülkelerine geri gönderilmeleridir" diyor. Kendisi yeni cami açılmasını da önlemeye çalıştı. İslami öğreti ve Arapça dersleri veren Amics'i işleten Abdülkerim Latifi Busselam, belediye başkanının göçmen politikası için "Kötü bir şaka gibi" diyor. 22 yıl önce Fas'ın Kazablanka kentinden gelen Busselam, kentin Garcia Albiol'un seçilmesinden önce de Faslı ve Pakistanlı göçmenleri benimsemekte zorlandığını belirtiyor. Müslüman göçmen, "Tüm büyük siyasi partilerde bir tür İslam korkusu var" diyor. Garcia Albiol'u ise "Hiçbir zaman kolay olmadı, ama en azından diğer siyasiler bizimle konuşurdu ve bize sadece sorunmuşuz muamelesi çekmezdi" diye ayrı bir yere koyuyor. Artık göçmenlerin çoğu ya İspanya'yı terk ediyor ya da işgücünün yüzde 25'ini oluşturan işsizler ordusuna katılıyor. Göçmenlere hukuksal ve sosyal hizmet veren Barselona merkezli bir örgütünün sözcüsü Fatima Ahmed, "Yardım ettiğimiz göçmenlerin çoğu iş bulmak, yasal belgelerini tamamlamak ve temel ihtiyaçlarını karşılamaktan başka bir şey düşünecek halde değil. Bu meseleler ile oy verme haklarının bile olmadığı ayrılıkçı siyaset tartışması arasında dağlar kadar mesafe var" diyor. THE NEW YORK TIMES