'Ay'a seyahat sahte' diyenler haklı mı?
Temmuz 1969'da, Ay'a ilk iniş yayını dünya çapında milyonlarca kişi tarafından izlenmişti. Ancak hâlâ, insanların aslında Ay'a hiç ayak basmadığında ısrar edenler var.
Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi NASA'ya göre, yapılan anketlerde Ay'a inişin sahte olduğuna inananların oranı yüzde 5 civarında.
Aldatmaca teorisinin savunucularının öne sürdüğü başlıca iddia, 1960'lı yıllarda Amerikan uzay programının, Ay'a gidecek teknolojiye sahip olmadığı yönünde.
NASA'nın bunu başaramayacağını anladığında, Soyvetler Birliği'yle yaşanan uzay yarışında öne geçmek için, Ay'a inişi sahnelediğini söylüyorlar. O dönemde Sovyetlerin yarışta önde olduğunu, hatta bir gözlem araçlarının Ay'ın yüzeyine inip, parçalandığını hatırlatıyorlar.
Neil Armstrong'un ünlü "Benim için küçük, insanlık için ise dev bir adım" sözlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığını sorgulayan haberler, Apollo 11 geri döner dönmez dolaşmaya başladı.
Ancak bu hareket, asıl ivmesini gazeteci Bill Kaysing'in yazıp, kendi bastırdığı "Ay'a hiç gitmedik: Amerika'nın 30 Milyar Dolarlık Kazığı" adlı kitabın çıkmasıyla kazandı.
Kaysing, NASA'ya iş yapan bir şirketin halkla ilişkiler departmanında çalışan bir gazeteciydi.
Kitapta, Ay'a inildiğini kabul etmeyenlerin daha sonra kullanacağı birçok tez öne sürülmüştü.
Ay'a ayak basıldığını reddedenlerin kullandığı diğer görsel ipucu da gökyüzünde hiç yıldız olmaması.
Aslında, fotoğrafların ortak bir özelliği var. Aydınlık ve karanlık arasında aşırı bir kontrast.
Peki, neden? Rochester Teknoloji Enstitüsü'nden Astrofizik Profesörü Brian Koberlein, ayın yüzeyinin güneş ışığını yansıtması nedeniyle, fotoğraflarda çok aydınlık gözüktüğünü açıklıyor. Bu aydınlık da, yıldızların görece daha az olan ışığını iyice yok ediyor.
Bu nedenle Apollo 11'in Ay seyahati fotoğraflarında yıldızları göremiyoruz, çünkü yıldızların ışığı çok zayıf.
A.A
Paylaş