500 yıl sonra canlanan yosun

Antarktika'da 600 kilometre alana yayılan Signy Adaları, tek bir ağacın büyümesi için bile uygun bir yer değil. Dağları, ağaç yerine yosun örtüsüyle kaplı.

Antarktika'da 600 kilometre alana yayılan Signy Adaları, tek bir ağacın büyümesi için bile uygun bir yer değil. Dağları, ağaç yerine yosun örtüsüyle kaplı.

yosun25 yıldır Signy Adalarında çalışan İngiliz Antarktik Araştırmaları ekolojisti Peter Convey adalar için, "Büyük, yeşil ve süngerimsi bir geniş alan gibi" diyor. Yosunların sadece üst kısmı iki santim kadar uzuyor. Güneş ışığının azlığı, yaşlanan yosunları kahverengiye çeviriyor ve sonunda kalıcı şekilde donuyorlar. Fakat Dr. Convey v e mesai arkadaşları yosunların altını kazdığında ve dip kısımlara baktığında tuhaf bir şey gördü. Convey, "Dip boyunca yosun filizlerini görebiliyorsunuz" diyor. Normalde bitkiler sürekli donmuş vaziyette kaldıklarında organik maddelere ayrışırlar. Signy Adasındaki eski yosunlara bakarak Dr. Convey ve ekibi yüzyıllar sonra dondurucu karanlıktaki yosunların tekrar büyüyüp büyümeyeceğini merak etti. İngiltere'deki bir laboratuarda bilim adamları, Signy donmuş tabakasının diplerini mikroskopla inceledi ve onları ara ara suyla nemlendirdi. Birkaç hafta sonra yosunlar yeni yeşil filizler veriyordu. Yeniden canlanan yosunun büyüdüğü en derin tabaka, yüzeyden bir metre aşağıdaydı. Current Biology (Güncel Biyoloji) dergisine göre, radyo karbon testinden geçen yeniden canlanan yosunun yaşı 1500'den fazla. D r. Convey'in ç alışması, ilim insanlarının yüzlerce, binlerce hatta milyonlarca yıl hareketsiz kalan virüs, bakteri, bitki ve hayvan gibi organizmaları canlandırdıkları son deney serilerinden biri. Daha da eski türler canlandırıldıkça bazı bilim insanları onları geçmişe bakış ve gelecek hakkında ipuçları olarak kullanıyor. Bilim insanları bu araştırmayı "yeniden diriliş ekolojisi" olarak nitelendiriyor. Evrimci biyolog ve "Trends in Ecology and Evolution" (Ekoloji ve Evrimdeki Eğilimler) dergisinde yeniden diriliş ekolojisi bildirisini yazan Lawrence J. Weider, "Bunu yapabileceğiniz kimin aklına gelirdi? 'Jurassic Park' da bir adımdı ama biz burada çok uzun zaman beklemiş gerçek hayvanlardan, gerçek bitkilerden, gerçek organizmalardan bahsediyoruz" diyor. "Jurassic Park" soyu tükenmiş hayvanların tekrar klonlanabileceği düşüncesi üzerine kuruluydu. Bu rüya hala birkaç bilim insanı arasında devam ediyor. İyi korunmuş bir vücut içinde uygun bir hücre bulmak ve onu klonlamak bir yol olabilir. Ölmemiş bir organizmayı yeniden hayata döndürmek ise çok daha kolay. 2012'de Rus araştırmacılar 32,000 yıllık donmuş tabaka içerisinde korunmuş tohumlar bulduklarını bildirdi. Araştırmacılar, tohumlardan doku kopararak onu gelişmesi için bir çiçeğe aşıladı. Bu ay bir Fransız virüs uzmanı, 30,000 yıllık Sibirya donmuş tabakasındaki virüslerin hala amip hastalığı bulaştırabildiğini keşfetti. Bazı durumlarda organizmalar bilim insanlarının yardımı olmaksızın binlerce yıldan sonra bile doğal olarak yaşayabilir. Ekosistemlerinde önemli bir rol oynamaları da mümkün. Örneğin, buz devrinin sonunda geri çekilen buzullar arkalarında yeni ekosistemi oluşturan çıplak zemin bıraktı. Dr. Convey, "buzullar eridiğinde yosunlar ve belki diğer türler buz altında binlerce yıl yaşayabilir ve yeniden canlandırılabilir mi" sorularının cevaplarını merak ediyor ve "Bu bize bölgenin biyolojik çeşitliliğini anlama noktasında farklı bir yol sunuyor" diyor. Mamutları klonlamak hala spekülatif kalırken, 'hareketsiz organizmalar ı yeniden canlandırmak' kavram kanıtlama evresini geçiyor. Araştırma, tükenme tehlikesi yaşayan türlere yardımcı olabilir. Birmingham Üniversitesi'nden Luisa Orsini, "Biyolojik çeşitliliği desteklemek için buzda veya dip tortusunda depolanmış her şeyi kullanabilirsiniz. Ancak geçmişten gelen bir şeyi takdim ederken gerçekten dikkatli olmalı" diyor. THE NEW YORK TIMES

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:01 Nisan 2014Yayınlanma Tarihi:20 Nisan 2014

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.