Çocuk Gelişimciler uzaktan ve açık öğretimle eğitilemez

Prof. Dr. Nurper Ülküer, “Çocuk Gelişimi meslek eğitimi, açıköğretim programlarından çıkarılmalı. Çocuk Gelişimciler uzaktan ve açık öğretimle eğitilemez." dedi.

“Çocuk Çelişimi” bölümünün dört yıllık örgün lisans eğitimi süresince tüm alt alanlarında yoğun bir uygulamayı gerektirdiğini belirten Prof. Dr. Nurper Ülküer, bu alandaki eğitimin uzaktan ve açıköğretimle mümkün olmadığını söyledi. Çocuk Hakları Sözleşmesi çerçevesinde çocuğun 4 temel hakkından biri olarak kabul edilen ‘gelişim hakkı’nın iyi eğitilmiş, yetkin çocuk gelişim uzmanlarının işi olduğunu belirten Prof. Dr. Nurper Ülküer, uzaktan ve açıköğretim programlarında bu alandaki uzmanların eğitilemeyeceğine dikkat çekti. Prof. Dr. Nurper Ülküer’in başkanlığını yürüttüğü Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği de Çocuk Gelişimi bölümünün Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesinden kaldırılmasına yönelik detaylı bir rapor hazırladı.

Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı, Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği (ÇGEDER) Başkanı Prof. Dr. Nurper Ülküer, çocuk gelişimi meslek eğitiminin uzaktan ve açık öğretimle yapılmayacağını kaydetti.

Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği (ÇGEDER) tarafından hazırlanan “Çocuk Gelişimi Bölümünün Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesinden (AUZEF) Kaldırılmasına Yönelik Gerekçeli Rapor” da bu mesleğin uzaktan eğitim ile öğretilemeyeceğinin altını çizildi.

Bilim dünyası çocuk gelişimine önem veriyor

Çocuk Gelişimi için bakım ve eğitimin yüzyıllardır tartışılagelen bir konu olduğunu belirten Prof. Dr. Nurper Ülküer, “Genelde çocuğun gelişiminin aile içinde olacağı, okul çağı gelince de çocukları öğretmenlerin devir alacığı varsayılır ve daha sonra da yetişkin artık kendi ayakları üzerinde duracaktır.  Yani bu doğal bir süreçtir. Ancak bu varsayımları ilk önce çocuk gelişim kuramcıları çürütmüştür. Çocuk doğduğu andan itibaren kendine özgü bir varlıktır, çevresinden aldığı uyarıcılardan etkilenir ve çevresini etkiler. Bu etkileşim süreçleri çocuğun toplum içindeki yerini ve toplumun çocuğa bakış açısını belirler.

Her ne kadar erken çocukluk dönemi, çocuğun en hızlı gelişimsel değişimler geçirdiği dönem olduğu için önemli olsa da okul çağı çocuğu ve ergenlik dönemleri de çocuk gelişimi alanının konusudur. Gelişim kesintiye uğramaması gereken bir süreçtir ve yaşam boyu devam eder.  Bronfenbrenner’in Ekolojik kuramında da vurguladığı gibi anne-baba-çocuk sarmalı yeni gelişimsel arenalar ve ufukların oluşmasını sağlar… Yani anne-babalar ve diğer bakım verenler de çocukları ile birlikte yeni gelişimsel boyutlara geçerler. Tüm bu bilgiler uzun bilimsel araştırmaların ürünüdür. Son zamanlarda ise Nörolojik Beyin Gelişimi çalışmaları bu alanda yeni bir sayfa açmış ve çocuk gelişiminin bilimsel boyutlarını daha da genişletmiştir.  Bugün, Çocuk Gelişimi Araştırmaları için üniversiteler bünyesinde enstitüleri ve araştırma merkezleri kurulmuştur. Örneğin Harvard Üniversitesi Gelişen Çocuk Merkezi” dedi.

Çocuk Gelişimi eğitimi, özel bir alandır

Çocuk Gelişimi alanında yürütülen çalışmaların önemli bulgular ortaya koyduğunu belirten Ülküer, “Önemli bulgulardan biri ‘çocuğun çevresi ile etkileşimleri sonucu geliştiğidir’. Çocuk yetişkinle, arkadaşları ile özgün ve özgürce iletişim içinde olmalı. İçinde bulunduğu ortam, ‘sağlık, beslenme, korunma, erken öğrenme olanakları sunan sevgi ve güven hissi veren geliştiren bir ortam’ olmalıdır. Bunun sağlanması çok zor değildir ama bilimsel alt yapı ve beceri gerektirir. Bu durumda Çocuk Gelişimci olabilmek için bilimsel araştırmaları ve kuramları çok iyi bilmenin yanı sıra bu bilgileri çocuğun gelişimi için uygulamaya koyma, yani çocukla “yetkin” bir şekilde çalışma becerilerini de kazanmak gerekir.

Bu beceriler mesleki uygulamalarla kazanılır.  Açık veya uzaktan eğitimde bu tür becerilerin kazanılması güç hatta imkansızdır. Hele hele 80 bin öğrencinin eğitim gördüğü bir ortamda bu tür bir uygulama olanağı yaratmak olağanüstü bir çaba ve emek gerektirir. İşte bu nedenle Çocuk Gelişimci uzaktan veya açık öğretimle eğitilemez” diye konuştu.

Uzaktan öğrenilen bilgilerle çocuk gelişimci olunmaz

Bugün Çocuk Hakları Sözleşmesi çerçevesinde çocuğun dört temel hakkından biri olarak kabul edilen “gelişim hakkı”nın iyi eğitilmiş yetkin çocuk gelişimcilerinin işi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nurper Ülküer, “ Uzaktan sadece kuramsal bilgileri, güncellenmeyen kitaplardan ve etkileşimli olmayan videolardan öğrenilerek çocuk gelişimci olunamaz. Dünyanın 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Türkiye’nin 11. 5 Yıllık Kalkınma Planında Hedefler arasında yer alan Çocuğuk Gelişimi konusunu ciddiye alalım ve konuyu iyi eğitilmiş yetkin Çocuk Gelişimcilerin sorumluluğuna verelim. Çocuklarımıza sahip çıkalım” dedi.

Çocuk Gelişimi eğitimi, yoğun bir eğitim ve uygulamayı gerektirmektedir

Çocuk Gelişimi ve Eğitimcileri Derneği (ÇGEDER) tarafından hazırlanan gerekçeli raporda ise çocuk gelişimcinin gebelikten başlayarak aileyi çocuğun gelişimine yönelik bilgilendirdiği ve desteklediği anlatıldı.

Çocuk Gelişiminin, sağlık bilimleri fakülteleri bünyesinde yer alan tüm meslek alanları gibi öznesi insan olan bir bilim dalı olduğu belirtilen raporda şu değerlendirmelere yer verildi:

“Özgül değerlendirme, uygulama ve müdahale yöntemleri bulunan Çocuk Gelişimi meslek alanı dört yıllık örgün lisans eğitimi süresince Çocuk Gelişimi meslek alanının tüm alt alanlarında yoğun bir uygulamayı ve öğrencilerin her tipteki çocuklar ve aileleri ile etkileşimde bulunmasını gerektirmektedir. Öyle ki, Çocuk Gelişimi Bölümü lisans programlarına öğrenci alınabilmesi için Temel Eğitim Laboratuvarı, Gelişimsel Değerlendirme, Tanılama ve Çocuk Odaklı Aile Danışmanlığı Ünitesi, Çocuğu Destekleme ve Erken Müdahale Ünitesi ve Uygulama Laboratuvarının bulunması asgari ölçütler arasında yer almaktadır.

Bu noktadan bakıldığında Açık Öğretim Fakültelerinde yer alan Çocuk Gelişimi lisans programlarında herhangi bir asgari ölçütün bulunmaması büyük bir çelişkiye neden olmakta, Çocuk Gelişimi Bölümü mezunu olan, ancak çocuk ve aile ile yüz yüze çalışabilecek niteliklere sahip olmayan mezunların iş gücü piyasasına katılacağına ilişkin derin bir kaygı yaratmaktadır.

Açık Öğretimde eğitim verilmesi uygun değildir

Kısa ve uzun dönemli sonuçları bakımından bu durumun gerek aileler ve çocuklar, gerek ilgili mezunlar tarafından büyük bir risk yarattığının altını çizmekte yarar vardır. Yeterli uygulama deneyimine ve analiz becerisine sahip olmadan çocuk ve aileler ile çalışılması yanlış ve geri dönülemez gelişimsel müdahalelerin yapılmasına, hatalı kararlar alınmasına ve ilgili meslek elemanları açısından da hukuki olarak kendilerini güç durumlarda bırakabilecek durumların yaşanmasına neden olabilecektir. Bu nedenle Açık Öğretim Fakülteleri bünyesinde Çocuk Gelişimi lisans eğitiminin verilmesi uygun değildir.”


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:13 Ağustos 2020

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.