Aşırı terleme sorunum var

Kendimi bildim bileli aşırı terleme sorunum var. Bugüne kadar bir çok yöntem denedim hiçbiri sonuç vermedi.

SORU On bir yaşında oğlum var. Eşimden ayrıyım, içe dönük bir yapısı var, babasını özlüyor ama onu çocuklarıyla paylaşmak istemiyor. Yedi yıl önceki ayrılığı bugün olmuş gibi kabullenmek istemiyor ve ergenlik döneminde cinselliği merak ediyor. Sormak istediğim, oğlumu bu durumdan daha az yara almış özgüveni yüksek, durumu kabullenen biri olarak nasıl yetiştirebilirim?

CEVAP Çocuklar anne-baba ayrılığından çok etkilenir. Tepkileri genellikle içe kapanma, çekingenlik, güvensizlik, yalnızlığı tercih etme ve insan ilişkilerinde azalma biçiminde olurken; bazen hırçınlık, söz dinlememe, öfke biçiminde görülebilir. Dört yaşındayken babasından ayrılan bir erkek çocuk açısından konu daha önemlidir, çünkü bu yaş özdeşimin en çok olduğu yaşlardandır. Özdeşim için de kendi cinsiyetinden sağlıklı bir örnek gerekir (baba). Çocuğun bu durumdan en az düzeyde etkilenmesi için babasıyla görüşmesinin ve iletişimin sürdürülmesi, dayı-amca gibi erkek akrabalar varsa onlarla görüşmesi özdeşim yönünden yararlı olur. Annesinin kendisini sevdiğini ve yanında olduğunu bilmesi, olumlu yönlerinin desteklenmesi, arkadaş ilişkilerinin artırılması güven duygusunu artırabilir. Babasıyla görüşmesinde üvey kardeşlerinin yanlarında bulunmaması da önemli olabilir. Cinsellik konusunda baba ve diğer erkek akrabalar doğru bilgi verebilir; evde doğru bilgi veren kitaplar bulundurulabilir.

SORU On üç yaşında bir oğlum var, şu an ergenliğe girdi. Eşimi 1999’da depremde kaybettim. Ailece görüşmeler olmadığından mıdır, oğlum çok utangaç, okulda öğretmenlerine karşı da aynı, endişeleniyorum. Hayatta sürekli ben olmayacağım. Kendini aşması lazım. Ne yapmam gerekiyor?

CEVAP On üç yaş ergenliğe giriş ve bunun getirdiği değişiklikler nedeniyle de sonraki yaşlar önemlidir. Baba (veya anne) kaybını on yaşından küçükken yaşayan özellikle erkek çocuklarda depresyon görülme olasılığı yüksektir. Bir ergenin çekingenliği insan ilişkilerinin yoğunluğuna, aile bireyleriyle ilişkilerine, desteklenmesine veya sürekli olarak eleştirilmesine, kendisiyle ilgili yetersizlik duygularına bağlı olabilir; babanın olmaması da önemli bir etken olarak düşünülebilir. Ergenlik dönemindeki sorunların hafif atlatılabilmesi ve ayaklarının üzerinde durabilmesi için sevildiğini bilmesi, anlaşıldığının hissettirilmesi, hoşgörüyle yaklaşılması, düşüncelerine saygı gösterilmesi, insan ve özellikle arkadaş ilişkilerinin artırılması, kaldırabileceği kadar sorumluluk verilmesi yararlı olur. İstenen sonuç alınamazsa, bir çocuk ve ergen ruh hekiminden yardım alınması uygun olur.

SORU Kendimi bildim bileli aşırı terleme sorunum var. Bugüne kadar birçok yöntem denedim, hiçbiri sonuç vermedi. Çoğunlukla bana bunun psikolojik olduğu ve kendimi rahatlatmam sonucunda bu durumdan kurtulabileceğim söyleniyor. Sizce de durumum psikolojik kökenli midir?

CEVAP Aşırı terleme bir belirti olabildiği gibi, bir hastalık (hiperhidrozis) olarak da görülebilir. Bir belirti olarak en çok ruhsal sorunlara bağlı olarak görülür. Anksiyete belirtileri arasında terleme de vardır; tiroid hastalıkları, tüberkülozda da aşırı terleme görülür. Hiperhidroziste terleme tüm bedende veya bedenin yarısında görülebilir. Daha çok nörolojik bir hastalık olarak kabul edilir. Ruhsal nedenlere bağlıysa, ona yönelik tedavi uygulanır. Burada belirtilen aşırı terleme “kendimi bildim bileli” şeklinde belirtildiği için nörolojik bir hastalık oalrak olarak düşünülmesi daha doğru olacaktır. Hiperhidrozis organik nedenlere bağlıysa, ilgili sinirin devre dışı bırakılması, iyontoforez, botoks uygulaması gibi yaklaşımlar yararlı olabilmektedir.