TACİZ RUH SAĞLIĞINI BOZUYOR

DHA

Türk Ceza Kanunu'ndaki 103'üncü madde ve çocuğun cinsel istismarı konusu tartışmaya açıldı.

 


Hem baro, hem üniversiteden gelen katılımcılar, Türk Ceza Kanunu’nun ‘Çocuğun Cinsel İstismarı' başlıklı 103'üncü maddesi ile ilgili uygulamada sorunlar yaşandığı görüşünde birleşerek, her türlü cinsel istismarın ruh sağlığında bozulma meydana getirebileceği ve ağır tahribata yol açabileceği vurgulandı.

Birinci gününde Kocaeli Barosu Başkanı Avukat Cumhur Arıkan ve Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Sezer Komsuoğlu'nun da hazır bulunduğu, Kocaeli Üniversitesi'ne ait Derbent Uygulama Oteli'nde yapılan toplantıya hukukçular, adli tıp uzmanları, çocuk ve erişkin psikiyatristleri, psikolog ve sosyal hizmet uzmanları katılıyor. 2 gün boyunca yapılan tartışmalarda özellikle Türk Ceza Kanunu'nun ‘Çocuğun cinsel istismarı' başlıklı 103'üncü madde ile ilgili uygulamada yaşanan sorunlar ele alındı. Toplantıda yetişkin ve çocuklara yönelik cinsel saldırı suçları, hukukta cinsel suçların düzenlenme biçimleri ve ruh sağlığını etkileyen durumlar ele alınarak değerlendirmeler yapıldı. Toplantıya Kocaeli Üniversitesi'nden katılan Adli Tıp uzmanı Doç.Dr. Başar Çolak, çocuğun cinsel istismarının ciddi bir suç olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Çocuğun cinsel istismar olayı toplumsal olarak da kişilerin ceza alması olarak çok ciddi boyutları olan bir suç. Bizler bunun ceza yasasındaki yanlışlıklardan kaynaklanan durum olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden konunun uzmanlarıyla biraraya gelerek çocukların korunacağı ceza yasasında nasıl bir düzenleme yapılabileceğini tartışmaya açtık. "

Kocaeli Barosu Yönetim Kurulu Üyesi ve Çocuk Hakları Komisyonu Koordinatörü Avukat Necla Acar da, ‘Çocuğun Cinsel İstismarı' maddesiyle ilgili değerlendirmelerde bulunarak, şöyle dedi:

“Özellikle 103'üncü maddenin 6'ncı fıkrasındaki ‘Beden ve ruh sağlığında kalıcı bozulma’ noktasında tartışmalar odaklandı. Yasa maddesindeki ağırlaştırıcı neden olarak maddeye konulmuş olan beden ve ruh sağlığının araştırılması kriterinin maddeden kalkması ama kalkacaksa yerine ne konması gerektiği yönünde tartışıyoruz. Şu andaki gelişme maddedeki ağırlaştırıcı unsurun kalkması yönünde.”
Toplantıdan çıkacak çıkacak sonuç daha sonra TBMM'ye sunulacak.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:22 Aralık 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.