

Rutgers Üniversitesi’nden bilim insanları, beynin açlık ve tokluk sinyalleri arasındaki mücadeleyi gözler önüne serdi. Araştırmada, biri iştahı tetikleyen, diğeri ise bastıran iki farklı sinirsel devre haritalandırıldı. Bu buluş, GLP-1 bazlı kilo kaybı ilaçlarının nasıl çalıştığını ve neden bazı kullanıcılar üzerinde zamanla etkisizleştiğini açıklamak açısından büyük önem taşıyor.
Zhiping Pang liderliğindeki ekip, hipotalamustan beyin sapına uzanan sinirsel bir yolu keşfetti. Bu yoldaki hücreler, GLP-1 reseptörleri ile dolu. Ozempic ve Wegovy gibi kilo verme ilaçları, bu reseptörleri taklit ederek tokluk hissi yaratıyor. Ancak sürekli uyarım, mide bulantısı, kusma, kas kaybı gibi yan etkilere yol açabiliyor.
Mark Rossi’nin liderliğindeki ikinci çalışma ise beynin açlığı nasıl tetiklediğini ortaya koydu. Stria terminalis’ten lateral hipotalamusa uzanan bir bağlantı, grelin hormonuyla aktive ediliyor. Bu bağlantı çalıştırıldığında fareler aniden yemek arayışına giriyor, engellendiğinde ise yiyeceğe yönelmiyorlar.
Bu bulgular, grelin yanıtı zayıflayan bireylerde diyete rağmen neden kilo veriminin durduğunu da açıklayabilir.
Her iki çalışma, beyin içinde açlık ve tokluk sinyallerinin birbirine zıt ama dengeli bir sistemde çalıştığını ortaya koydu. Açlık sırasında iştahı artıran devre daha aktif hale gelirken, tokluk devresi zayıflıyor. Yemek sonrası ise bu durum tam tersine dönüyor.
Bu “itme-çekme” mekanizması, yalnızca bir tarafı hedefleyen diyetlerin veya ilaçların neden zamanla etkisizleştiğini de açıklıyor.
GLP-1 sinyaliyle çalışan ilaçların kısa süreli darbelerle verilmesi, iştahı baskılayabilir ama beyin ritmini bozmaz. Yalnızca beyin sapındaki devreyi hedefleyen tedaviler, sindirim sistemi yan etkilerini azaltabilir. Grelin yanıtını eski haline getiren ilaçlar, kilo verme sürecinde plato yaşayan bireylere çözüm sunabilir.
Her iki ekip de optogenetik, kemogenetik, fiber-optik fotometri ve patch-clamp gibi modern nörobilim tekniklerini kullandı. Bu sayede sinir yolları olağanüstü hassasiyetle incelendi ve müdahale edildi
Bilim insanları, iştahı sürekli bastırmak yerine, beynin doğal yeme isteğini gün boyu esnek şekilde yönetmesine izin veren ilaçların daha etkili ve sürdürülebilir olabileceğini belirtiyor.
Rutgers Üniversitesi'nin bu çığır açıcı çalışmaları, obezite ve aşırı yeme sorunuyla mücadelede sadece bugünün değil, geleceğin tedavilerine de yön verecek potansiyelde. Beynin içindeki bu iki karşıt devreyi anlamak, hem iştahı kontrol altına almak hem de kilo verme ilaçlarının yan etkilerini azaltmak adına büyük bir adım.
Paylaş