

Yine benzer şekilde, cilt kanseri için onaylanmış bir ilaç işe yarayabilir. Ancak araştırmanın kuralları gereği, deneyler bunu asla bilemeyecek. İlk vakalardan biri, 10 yıl önce ortaya çıktı. Aile geçmişinde göğüs kanseri ve rahim kanseri olan bir genç kadın, mutasyona uğradıklarında göğüs kanseri riskini artıracak genleri tespit etmeye yönelik bir deneye katıldı. Aile geçmişi yüzünden korkuya kapılan kadın, koruma amaçlı göğüslerini de aldırmayı planlıyordu. İmzaladığı onay formunda araştırmacıların kendisiyle iletişim kuramayacağı yazıyordu.
Ancak kadının planından haberdar olan araştırmacılar, yaptıkları inceleme sonucunda deneğin kalıtsal göğüs kanseri genine sahip olmadığını gördüler. Elleri kolları bağlı olduğu için dehşete düştüler. Ulusal Sağlık Enstitüsü'ne bağlı Ulusal İnsan Genomu Araştırma Enstitüsü'ndeki genetik danışmanlık programının direktörü Barbara B. Biesecker, "Arkamıza yaslanıp bu kadının göğüslerini aldırmasına izin veremezdik" diyor. Araşt ırmacı lar üniversitenin avukatına ve etik komitesine danıştıktan sonra onay formunu ihlal edip genç kadın ve kendilerinin de test edilmesini isteyen aile üyeleriyle elde ettikleri bilgileri paylaşmaya karar verdiler. Aile üyelerinin tamamı (yaklaşık on iki kişi) sonucu öğrenmek istiyordu. Sonucu öğrenmek için teker teker odaya girdiler.
Minnesota'daki Mayo Clinic'ten genetik epidemiyoloji uzmanı Gloria M. Petersen ve meslektaşları, insanlarda pankreas kanseri riskini artıran bir genle ilgili çalışmada, benzer bir gizlilik ilkesi sorunuyla karşılaştı. Onay formlarında, hastaların aileleri için önemli olabilecek bulguların paylaşılması konusunda bir soru yoktu. Çoğu şu anda hayatta olmayan hastalarda, onları kanser hücrelerine ya da kistik fibroza yatkın hale getiren mutasyonlar bulunuyordu. Petersen, San Francisco'daki California Üniversitesi'nden Barbara Koenig ve Minnesota Üniversitesi'nden Susan M. Wolf'la birlikte genetik sonuçları ailelerle paylaşmanın etkilerini incelemek için federal bir araştırma bursu kazandı. Koenig, "İçimdeki ses sonuçları paylaşmanın ahlaki bir gereklilik olduğunu söylüyor. Ama bunun çok büyük bir maliyeti var. 20 yıl önce bir deneye katılmış olsaydınız, benim sorumluluğum nerede biter?" diyor.
THE NEW YORK TIMESPaylaş