Bugün Yetişkin Olmak Ne Demek?

Bugün birçok evde oynanan bir aile dramı var: Ebeveynlerin beklentileriyle, artık yetişkin olan çocuklarının gerçekleri arasındaki çatışma. Geleneksel görüşe göre, yüksek yaşam maliyetleri ve konut sıkıntısı gibi somut engeller gençlerin yuvadan ayrılmasını zorlaştırıyor. Ebeveynler ise onları hem maddi hem de duygusal olarak desteklemekten dolayı sinirli ve kızgın; bir yandan da bağımsızlıklarını yeterince teşvik edemedikleri için kendilerini suçluyorlar. Geçtiğimiz bir nesilde, yetişkinliğin geleneksel ölçütleri  kariyer sahibi olmak, ilişki sürdürmek, ev almak, çocuk sahibi olmak  gecikmeye başladı.

"59 yaşındaki babamın bekar annesiyim."

Aslında bu ölçütler sadece ertelenmekle kalmadı; neredeyse tamamen önemini yitiriyor gibi. Artık birkaç on yıl öncesine göre çok daha az zorunlu hale geldiler.

Belki de bu gecikme, insan ömrünün ve sağlıklı yaşam süresinin uzamasına bağlı daha büyük bir zaman ölçeği uyumunun parçası. 1900’de ortalama yaşam süresi 32 yıldı. 2021 itibarıyla bu süre 76’nın üzerine çıktı; yaşlı nüfus da dâhil olmak üzere her yaşta artış gösterdi.

Bu durumu anlamak için psikolojinin en geniş bakış açısı, yani yaşam tarihi kuramı işe yarayabilir. Bu teori, kişilik özelliklerini evrimsel bir çerçevede inceler. Araştırmalar, yaşamın zorluklarıyla karşılaşan bireylerin gelişiminin hızlandığını gösteriyor. Örneğin, zor ve öngörülemez ortamlarda büyüyen kız çocukları daha erken ergenliğe giriyor ve daha erken evleniyor. Göçmen çocukları gibi iki dünyada büyümeye çalışanlar ise çoğu zaman hem kendi gelişimlerini yönetmek hem de ailelerine maddi ve sosyal destek sağlamak zorunda olduklarından, geleneksel yetişkinlik ölçütlerine daha hızlı ulaşıyorlar.

Ancak gerçek bir zorluk olmadığında, daha fazla maddi güvenlik ve kültürel olarak (eşitsiz dağılmış olsa da) refah içinde bir ortamda, yaşam süreci günümüzde gençler için daha da uzuyor olabilir. Destekleyici bir çevrede yetişkinliğe geçişteki acele yerini beklemeye bırakıyor.

Uzamış bir yaşam süreci, keşif, deneme-yanılma ve belirsizlik için daha fazla alan tanıyor. Bu durum aynı zamanda yaşamın artan karmaşıklığına uyum sağlayan bir süreç: Genç yetişkinler, geçerliliği belirsiz bilgilerle dolu bir dünyada yaşıyor, iklim değişikliği gibi varoluşsal krizlerle uğraşıyor, kariyer ve mali istikrarsızlıkla başa çıkıyorlar. Aynı zamanda, daha fazla yaşam yolu ve kendini gerçekleştirme fırsatı mevcut. Yaşam, artık bu farklı yolları daha iyi destekleyebiliyor.

Tüm bu seçeneklerin ve belirsizliklerin içinde, genç yetişkinlerin kimlikleriyle mücadele etmeleri ve bu sürecin zihinsel sağlıklarını etkilemesi şaşırtıcı değil. Çünkü yetişkinlik sadece karar vermek ve kimlik seçmekten ibaret değil.

Yetişkinlik Ne Zaman Başlar?

Yazan: Dr. Megan Wright

Yetişkinlik, hayatın en uzun evresi ve daha da uzuyor. Dünyanın büyük kısmı yetişkinlerden oluşuyor. Peki, gerçekten yetişkin olmak ne demek?

Hukuken, yetişkinliğin başlangıç yaşı dünya genelinde 15 ile 21 arasında değişiyor. Batı ülkelerinin çoğunda bu yaş genellikle 18 ile 21 arası. Ancak oy verme, araç kullanma, alkol tüketme, evlenme ve çalışma gibi sorumluluklar farklı ülkelerde farklı yaşlarda başlıyor. Küresel olarak kabul görmüş net bir yetişkinlik yaşı yok.

Eskiden evlenmek, çocuk sahibi olmak ve istikrarlı bir işe sahip olmak gibi sosyal ölçütler yetişkinliğin işareti sayılırdı. Ancak bugün, eğitim süresinin uzaması, ekonomik bağımlılık ve ev sahipliğinin zorluğu bu adımları geciktiriyor ya da tamamen değiştiriyor. Gençler artık evliliği ve ebeveynliği geçmiş nesillere göre daha fazla erteliyor.

Veriler bu eğilimleri destekliyor: İngiltere ve Galler’de evlilik sayısı 1972 ile 2020 arasında yarı yarıya azaldı. İlk evlilik yaşı İngiltere’de 35’e (ABD’de 31,4) yükseldi. Kadınların ilk çocuk sahibi olma yaşı ise 1960’larda 24 iken 2021’de 31’e çıktı.

Bugünün gençlerine “istediğin her şeyi yapabilirsin” deniyor. Ancak VUCA (değişken, belirsiz, karmaşık, muğlak) bir dünyada büyüyorlar. Artık, geleneksel yetişkinlik işaretleri yetersiz. Bu nedenle, yetişkinliğin ne zaman başladığını anlamak bireysel ve toplumsal refah açısından büyük önem taşıyor.

Yetişkinlik Hissinin Psikolojisi

Araştırmalarımıza göre, insanlar genellikle 25 yaşında ilk kez “yetişkin” gibi hissettiklerini belirtiyor. Bu yaş, beynin karar alma, duygusal denetim ve muhakeme ile ilgili kısmı olan frontal lobun olgunlaştığı yaşla da örtüşüyor.

80%’den fazlası, yetişkinliği “kararlarının sorumluluğunu almak”, “kendine bakabilmek” ve “kendi kararlarını vermek” gibi psikolojik ölçütlerle tanımlıyor. Evlilik, çocuk sahibi olmak ve kariyer gibi sosyal-demografik ölçütleri gerekli görenlerin oranı ise çok düşük.

Yetişkinliğin temel psikolojik bileşenleri (CARES):

- Cognitive Maturity (Bilişsel Olgunluk)

- Aging Awareness (Yaşlanma Farkındalığı)

- Self-Reliance (Kendine Güven)

- Eudaemonia (İçsel Uyum ve Amaç)

- Social Convoy (Destek Ağı)

Yetişkinliği sadece sosyal etiketlere indirgemek yerine, sürekli değişen psikolojik bir süreç olarak görmek ruh sağlığı açısından daha olumlu bir yaklaşım.

"Sadece Uyduruyoruz": Gen Z’nin Perspektifi
Yazan: Sophie Riegel

“Yetişkin olunca her şeyi bileceğim.”
Bu, çocukken sık sık düşündüğüm bir şeydi. Ama şimdi 23 yaşındayım ve anladım ki yetişkin olmak, kimsenin gerçekten ne yaptığını bilmediğini fark etmektir.

- Yetişkinlik:

- Sırtını pantolonunu giyerken incitmektir.

- Doktor formlarını kendi başına doldurmaktır.

- Hafta sonu planı yapmamaktan mutlu olmaktır.

- Akşam ne yiyeceğini her gün tekrar tekrar seçmektir.

- Şekerleme yapmanın artık ceza gibi gelmemesidir.

Ve dahası…

Gen Z olarak bizler için tek bir tipik yol yok. Kurumsal hayat tek başarı yolu değil. Birçok kişi kendi işini kurmak istiyor veya birden fazla gelir kaynağına sahip. Sosyal medya sayesinde tutkular paraya dönüştürülebiliyor.

Eskiden sıradışı yollar yalnızlığa neden olurdu. Bugün ise sosyal medya sayesinde aynı tutkulara sahip insanlarla bağlantı kurmak çok kolay. Bu da geleneksel yolları terk edip kendi yolumuzu çizmeyi kolaylaştırıyor.

“Gerçekten Yetişkinmiş Gibi Hissetmemek” Neden Bu Kadar Yaygın?
Yazan: Dr. Seth Gillihan

Ben çocukken babamı bir dev gibi görürdüm. Her şeyi bilen, güçlü ve korkusuz. Şimdi 49 yaşındayım ama hala tam anlamıyla “yetişkin” gibi hissetmiyorum.

Yetişkinlik:

- Her şeyi çözmüş olmak değil.

- Ne yapacağını bilmesen bile devam edebilmek demek.

- Kendi kararlarının sonuçlarına sahip çıkmak demek.

- Korkmana rağmen yaşamla yüzleşmek demek.

- Her gün huzurunu kaybedip tekrar bulmak demek.

Çocukken yetişkinleri farklı bir boyutta görüyorduk; oysa onların da iç dünyaları belirsizliklerle doluydu. Tıpkı bizler gibi…

Eğer istersen bu çeviriyi bölüm başlıklarına göre ayrı ayrı Word veya PDF formatına da çevirebilirim. İlgini çeken özel bir bölüm varsa, onun üstüne detaylı da çalışabilirim.

Psychology Today Yazarları tarafından, 7 Ocak 2025 tarihinde yayımlandı 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:26 Mayıs 2025

© 2025e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.