PROBLEMLİ EVLİLİĞİNİZ Mİ VAR?

Hürriyet
 
Anne baban gibi olmak istiyorsun belki de hayalinde canlandırdığın çift gibi. Peki ya olmazsa...

 


Ancak zaman hızla akıp geçtikçe, büyük bir şehir içerisinde olan bu evliliğin bazen çıkmaz sokaklarla karşılaştığını görüyorsun. Anlayamıyorsun. Neden, nereden çıkıyor bu çıkmazlar?

Bir eş oldun. Sevdiğin kişi ile evlendin. Belki annen ve baban gibi olmak istiyorsun belki de hayalinde canlandırdığın çift gibi. Ancak zaman hızla akıp geçtikçe, büyük bir şehir içerisinde olan bu evliliğin bazen çıkmaz sokaklarla karşılaştığını görüyorsun. Anlayamıyorsun. Neden, nereden çıkıyor bu çıkmazlar?

AYNI DİLDEN KONUŞMAK


Düşünün… Eşiniz ile karşılaştınız aranızda inanılmaz bir çekim oldu. Filmlerde gördüğünüz ve pek de inanmadığınız bir şekilde birbirinize ilk görüşte aşık oldunuz. Ancak bir problem var; eşiniz sadece ABC dilini konuşabiliyor ve siz de sadece VYZ dilini biliyorsunuz. Olsun canım, bu aşk! Birbirimize öğretiriz.

Evlendiniz… Büyük ve mutlu gün geride kaldı. Gerçekten, zaman akıp geçtikçe siz eşinizin dilini, eşiniz de sizin dilinizi öğrenmeye başlıyor. Eskiden gülümseyerek geçiştirdiğiniz ya da görmezden geldiğiniz durumlar karşısında, artık sakinliğinizi o kadar da kolay koruyamadığınızı fark ediyorsunuz.

Bu dönem biraz sıkıntılı geçiyor çünkü ne siz tam olarak eşinizin diline hakimsiniz ne de o sizin dilinize tam hakim. Biraz çaba, biraz zaman ve iletişimin kuvvetlenmesi ile zaman geçiyor ve nihayet ikiniz de birbirinizin diline hakimsiniz. Artık her ikiniz de farklı dillere mensup birer birey olarak ne istediğinizi tam olarak karşı tarafa anlatabiliyorsunuz. İlk günlerde gülümseme ve hoş görü ile akıp giden güzel günlerden bile daha keyifli günlere eriştiniz.

İşte evlilik budur. Hiç tanımadığın dili konuşan birisi ile evlenmek. Eğer karşındakini anlamaya yeterince çaba gösterir ve kendi yaşam tarzını da karşındakine öğretmeye çabalarsan o zaman evlilik keyifli günlerle dolu bir hazine gibidir. Buradan da anlaşıldığı gibi evliliği çıkmaza sokabilecek risklerden ilki iletişimde yaşanan sıkıntılardır. Amaç, eşimize ilettiğimiz görüşümüzü zorla benimsetmek değil, sadece kendimizi ifade etmek, aynı dilden konuşmaktır.

TABULAŞMIŞ CİNSEL YAŞAM

Sıkıntılardan bir diğeri ise cinsel yaşamda karşılaşılan problemlerdir. Kulaktan dolma bilgiler, ayıp ve günah kavramları ile tabulaşmış cinsel bir yaşantı üzerine kurulan evlilikler, çıkmaz sokaklarla dolu bir şehir olmaya mahkumdur.

Çıkış yolu nerede bilemezsiniz, soramazsınız. Sıkılırsınız, bunalırsınız, içinize atarsınız ama bir noktada dayanamazsınız ve darbeyi probleme değil, evliliğinize indirirsiniz. Birbirini çok seven ama sırf cinsel yaşamlarındaki sıkıntılardan dolayı kardeş kardeş oturan ya da boşanan çift sayısı küçümsenemeyecek kadar çoktur. Öncelikle problemin farkındalığı ve akabinde cinsel eğitim bu noktada büyük önem taşımaktadır.

SORUMLULUK KİMDE

Günler geçtikçe, paylaşımlar sürdükçe sorumluluklar da artmaya devam eder. Önce iki kişinin sorumluluğu üzerine kurulu olan evlilik, çocukların sayısı ile katlanarak artar. Sosyal yaşam, ekonomik yaşam, akraba ilişkileri ve iş yaşamı da evliliğin üzerine baharat olarak serpiştirilir. Sorumlulukların orantılı paylaştırılıp paylaştırılmadığı, bir tarafın kendini heder etmesi ya da yıpranması kuşkusuz uzun vadede evliliği zedeleyici etmenlerdir. Çıkmaza doğru ilerleyen evliliklerde ilk hedef problemi tespit etmektir. Yaşanan sıkıntıları karşı tarafa iletmek ise çözümün yarısıdır. Sağlıklı iletişim var oldukça evlilikler de çıkmaz sokaklardan uzak olacaktır.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Aralık 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.