Zekasına güvenenlere akıl oyunları daveti

Türkiye Zeka Vakfı'nın düzenlediği Türkiye 17. Zeka Oyunları Yarışması'nın internet üzerinden yapılan ön elemeleri başladı.

Türkiye Zeka Vakfı'nın düzenlediği Türkiye 17. Zeka Oyunları Yarışması'nın internet üzerinden yapılan ön elemeleri başladı.

Türkiye Zeka Vakfı Başkanı Emrehan Halıcı, yarışmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı, ODTÜ, TOBB ve TÜBİTAK tarafından desteklenen oyunların bu yıl 17. kez düzenlendiğini ve yarışmaya her yaştan katılımın mümkün olduğunu söyledi. İnsanlığa yeni olanaklar sunan teknolojiyi doğru değerlendirmek için zekanın önemine işaret eden Halıcı, yarışmayla düşünme alışkanlıklarına katkıda  bulunmayı amaçladıklarını vurguladı.

BEYİN NASIL ÇALIŞIR

“Klişe bir hayatta yaşıyoruz” diyen Halıcı, birbirini tekrar eden rutin işlemlerle insan beyninin yeterince gelişebilmesinin mümkün olmadığını belirtti. Türkiye'de ezbere dayalı eğitim sistemi yerine, öğrenmeye, merak etmeye,  araştırmaya dayalı eğitim sisteminden yana olduklarını ifade eden Halıcı, “Bu konuda muhalefetiyle, hükümetiyle, bir fikir birliği de var. Dolayısıyla yarışma,  bu hedefe katkı koyabilecek adımlardan bir tanesi” dedi.

“BİR SORUYU ÇÖZÜYORSANIZ BUNDAN MUTLU OLABİLİRSİNİZ”

Halıcı, Zeka Oyunları Yarışması'nın ilk eleme sonuçlarının 19 Ekim'e kadar www.tzv.org.tr adresindeki cevap formunu doldurarak ya da cevap formunu elden, mektupla, faksla Ankara ODTÜ Teknokent'teki Türkiye Zeka Vakfı merkezine  ileterek başvurulabileceğini belirtti. “OYUN 2012” sorularına Milli Eğitim Bakanlığı web sitesinden, ilk ve orta öğretim kurumlarından da ulaşmanın mümkün olduğuna işaret eden Halıcı,  yarışmada her yaş kategorisinin birincisine üçer Cumhuriyet altınının ödül olarak verildiğini bildirdi. Kasım ayındaki yarı finalde ikinci eleme sınavının yapılacağını, 22 Aralık'ta da final sınavını yapılacağını duyuran Halıcı, yarışmanın 14 yaş altı,  14-21 yaş arası ve 21 yaş üstü olmak üzere toplam üç kategoride değerlendirileceğini kaydetti. Emrehan Halıcı, yarışmadaki soruların sözel, sayısal, şekiller ve mantığa dayalı çeşitli kategorilerden oluştuğunu anlattı. İlk bakıldığında soruların zor gelebileceğini ifade eden Halıcı, “Ama moral bozmasınlar. Bir soruyu çözememek o kişiyle ilgili bir bilgi, ipucu vermez,  ama bir soruyu çözüyorsanız bundan mutlu olunabilir. Soruları hazırlarken ilk defa karşılaşılan sorular olmasına çalışıyoruz” dedi.

“SİYASET YAPARKEN İLGİ ALANLARIMDAN HİÇ KOPMADIM”

CHP Genel Başkan Yardımcısı da olan Emrehan Halıcı, siyasetin sadece dar kalıplar içinde, hep kendini iyi rakipleri kötü olduğuna inanan bir biçimde yapmanın doğru olmadığına inandığını söyledi. “Hangi partiden olursa olsun, değerli insanlar, kendi inançları,  hedefleri doğrultusunda ülkeyi bir yere götürmeye, ülkeye hizmet etmeye çalışıyorlar” diye konuşan Halıcı, zaman zaman fikir ayrılıklarının olabileceğini, bunların ciddi bazı tartışmalar da yaratabileceğini, ancak sonuçta herkesin ortak hedefinin, Türkiye'nin insanlığın iyiliği olduğunu vurguladı.

Bu nedenle siyaset yaparken başka ilgi alanlarından kopmadığını anlatan Halıcı, bunu bir şans olarak gördüğünü ifade etti.

 “BEYİN İÇİN MERAK EDİN”

Halıcı, insanın en büyük zenginliğinin zeka olduğunu belirterek,  “Fiziksel özelliklerin koruma konusunda insanlarımızın daha duyarlı olduğunu görüyorum. Bedenini korumak için zayıflamaya çalışanlar, fiziki görüntüsünü daha güzel hale getirmek için çaba gösteren insanlar, bunları normal karşılıyorum,  eleştiri getirmiyorum ama fiziki özelliklerimize verdiğimiz önem kadar gözükmeyen değerlerimizi de göz önünde bulundurmalıyız” diye konuştu. Özellikle beynin insanı yöneten kumanda merkezi olduğunu, beyne yeterli destek verilmediğinde belli kapasitede çalışacağına işaret eden Halıcı, beynin keşfedilmesi gereken bir değer olduğunu söyledi. Bunun için en önemli konunun merak olduğunu bildiren Halıcı, merak etmenin beyinle, zekayla ilgili çalışmaların başlaması için atılacak ilk adım olduğunu söyledi.

ZEKAYI GELİŞTİRMEK İÇİN

Halıcı, zekayı geliştirmek için şu önerilerde bulundu: “Her şeyi olduğu gibi kabul etmeden soru sormak, etrafımızda olan olaylar, neden sonuç ilişkilerine yönelmek bence beynimize yapabileceğimiz en önemli destektir. Bunu sağlayan, tetikleyen zeka oyunları olabilir, satranç olabilir, bilmece-bulmaca çözmek olabilir. Ama bir eczaneden ilaç alır gibi, her gün yarım saat şunu çözeyim, şu bulmacayla ilgileneyim gibi reçete formülleri vermeyi de uygun bulmam. Güne merakla başlamak ve merakla bitirmek ama bunu da belli ölçü içerisinde abartamadan yapmak çok yararlı olur diye düşünüyorum.” A.A