Yaşam tarzınızı değiştirin

Kadınların iş hayatında aktif rol almaları anne olma yaşını artırdı.

Kadınların iş hayatında aktif rol almaları anne olma yaşını artırdı.

Doğurganlık yaşı 35'lere yükseldi. Ancak bu yükseliş beraberinde kısırlık sorununu da gündeme getirdi. Doğurganlığı artırmanın çaresi ise yaşam tarzının değişiminde yatıyor. Eskiden 20-25 olan doğurganlık yaşı yükseldikçe yükseliyor. Günümüzde anne olma yaşı ne yazık ki yumurta kapasitesinin azaldığı yıllara denk geliyor. Kadıköy Şifa tüp bebek ekibinden, kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Furkan Kayabaşoğlu doğurganlık şansının yükseltilmesi için hayat tarzının değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

İŞTE O DEĞİŞİMİN ANAHTARLARI

BİR BESLENME UZMANINA GÖRÜNÜN

Beslenmeniz hem sağlığınız, hem de doğurganlığınız için çok önemli. Bu nedenle yaşamınız için bir beslenme uzmanı edinmelisiniz. Beslenme uzmanınızın önereceği tetkikler ile beslenmenizin kalitesini arttırabilirsiniz. Vitamin ve mineral eksikliğiniz, size uygun bir beslenme programı hazırlanarak kapatılabilir. Diyetinize düzen kazandırdıktan yaklaşık dört ay sonra etkilerini fark edeceksiniz. KETEN TOHUMU YAĞI, C VİTAMİNİ, ÇİNKO ALIN Besinler içerdikleri vitamin ve mineraller sayesinde besleyici olabiliyor. Günümüzde hazır gıdaların içerdiği katkı maddeleri nedeniyle besleyici özellikleri düşük. Mevsimine uygun meyve ve sebze tüketilmemesi durumunda beslenmenizi vitamin ve minerallerle takviye etmeniz gerekiyor. Eğer kendinize özel bir beslenme programı edinme şansınız yoksa, küçük bir tüyo verelim: Günlük 1000 mg keten tohumu ya da yağı, 1000 mg C vitamini ve çinko alabilirsiniz. Basitçe hamileler için tasarlanmış bir multivitamin tablet almanız benzer etkiyi sağlayacaktır. BESLENMENİZDEN ZARARLI YAĞLARI UZAKLAŞTIRIN Vücudumuz bazı yağ asitlerine ihtiyaç duymaktadır. Mesela balıklarda ve cevizde bol miktarda bulunan omega3 yağ asidi başta sinir hücreleri olmak üzere birçok hücrenin temel yapı taşıdır. Buna karşın margarinlerde bulunan hidrojenli yağlar ve et - süt ürünlerinde bulunan doymuş yağlardan uzak durmak gerekmektedir.

FAZLA ZAYIF VEYA ŞİŞMAN OLMAK DOĞURGANLIĞA ENGEL

VÜCUT AĞIRLIĞINIZA DİKKAT EDİN Kadınların doğurganlığında vücut ağırlığı çok önemli. Doğurganlığın azaldığı belli bir vücut ağırlığı yok, hesap yapılırken boy da göz önünde tutulmalı. Vücut - kitle indeksinin 20 - 25 arasında olması doğurganlık için ideal. Vücut - kitle indeks hesaplaması vücut ağırlığının boyun karesine bölünmesi ile hesaplanmakta. Hem aşırı zayıf olmak, hem de kilolu olmak yumurtlamayı olumsuz etkiler. KAHVEYİ AZALTIN Bilimsel araştırmalarda, doğurganlık üzerine olumsuz etkileyen kafein seviyesinin hangi sınırda olduğu üzerine fikir birliği mevcut değil. Özellikle hamilelik planladığınızda kahveyi biraz sınırlandırmanız gerekir. SIK SIK TATİL YAPIN Hamilelik sıklıkla tatilde oluşmakta. Bunun ilk nedeni çiftlerin tatilde günlük streslerden uzaklaşmaları. Stres hem cinsel performansı azaltarak, hem de hormonal dengeyi olumsuz etkileyerek doğurganlığı azaltır. Yıl içinde kısa süreli de olsa sık sık tatile çıkmaya çalışın. AZI DA ÇOĞU DA ZARAR Çok sık cinsel ilişkiye girmek de, çok seyrek ilişki de doğurganlığı azaltır. En uygun olan cinsel performans haftada 2 - 4 arasıdır. Bu sıklık hem sperm sayısını ve hareketliliğini olumlu etkiler, hem yumurtlama zamanına denk gelerek hamilelik oluşumunu sağlar. SABIRLI OLUN, ACELE ETMEYİN Tüm bu beslenme ve hayat tarzınızdaki değişiklik uyguladıktan sonra hamile kalmak için acele etmeyin. Unutmayın ki her kadın ayda sadece bir gün yumurtlar ve sağlıklı çiftler için aylık hamile kalma oranı yüzde 20 civarındadır. Hayatınızdaki bu değişiklikler 3-4 ay içinde etkilerini göstermeye başlayacaktır. BUGÜN