Yapay Zekâ Düşünceyi Yazıya Çevirdi: Avustralya'da Geliştirilen Yeni Teknoloji, Zihin Okumayı Gerçeğe Dönüştürüyor. Avustralya'daki bilim insanları, yapay zekâ destekli beyin-bilgisayar arayüzüyle düşünceleri doğrudan metne dönüştürmeyi başardı. Telefonu sadece düşünerek kontrol etmek, dikkat artırmak ve hatta iki beyin arasında iletişim kurmak artık bilim kurgu değil, bilim!

Yapay Zekâ Zihnin Kapılarını Aralıyor

Avustralya’nın önde gelen yükseköğretim kurumlarından biri olan University of Technology Sydney (UTS), yapay zekâ ile beyin dalgalarını analiz ederek düşünceleri yazıya dönüştüren çığır açıcı bir teknoloji geliştirdi. EEG (elektroensefalogram) verilerinden yararlanan bu sistem, kullanıcıların yalnızca düşündükleri kelimeleri yüksek doğrulukla yazıya çevirebiliyor.

Projeye liderlik eden araştırmacılar Prof. Chin-Teng Lin, Dr. Daniel Leong ve doktora öğrencisi Charles Zhou, derin öğrenme tekniklerini kullanarak, 128 elektrotlu bir EEG başlığından elde edilen beyin dalgalarını anlık olarak kelimelere ve cümlelere dönüştüren özel bir yapay zekâ modeli oluşturdu.

“Yapay zekâ artık sadece düşüncelerimizi anlamıyor; onları doğru cümlelere dönüştürebiliyor,” diyen Prof. Lin, geliştirilen sistemin şimdiden %75 doğruluk oranına ulaştığını, hedeflerinin ise %90 olduğunu belirtti.

Bu ileri teknoloji yalnızca iletişim alanında değil, felçli hastalar, otizmli bireyler ve inme sonrası rehabilitasyon gibi medikal uygulamalarda da umut vadediyor. Sistem, kullanıcıların düşünsel faaliyetlerinden gerçek zamanlı geri bildirim alarak beyinle yeniden etkileşim kurulmasına olanak tanıyor.

Ayrıca, teknolojinin gelecekte dikkat, hafıza ve duygusal regülasyon gibi bilişsel işlevleri artırmak için kullanılabileceği öngörülüyor.

Ancak bu yeniliklerin getirdiği etik sorular da gündemde. Dr. Mohit Shivdasani, “Bu teknolojilerle birlikte 'beyin gizliliği' gibi daha önce hiç ele alınmamış konular gündeme gelecek. Hangi amaçla kullanılacakları, ne kadar etik olacakları önemli bir tartışma konusu,” diyerek uyarıda bulundu.

UTS araştırmacıları, teknolojinin daha taşınabilir hale getirilmesi amacıyla EEG başlıklarının gelecekte artırılmış gerçeklik gözlükleri ya da elektrot içeren kulaklıklarla entegre edileceğini belirtiyor. Giyilebilirlik, teknolojinin yaygınlaşmasında kritik bir rol oynayacak.

Gelecek artık yalnızca parmaklarımızda değil, düşüncelerimizde gizli. Bu teknoloji sayesinde cihazları yalnızca zihnimizle kontrol etmek, hatta zihinler arası iletişim kurmak bilim kurgu olmaktan çıkıyor.

Avustralya’nın Sydney Teknoloji Üniversitesi’nden (UTS) bilim insanları, yapay zekâ ile düşünceleri yazıya dönüştüren devrim niteliğinde bir teknoloji geliştirdi. EEG (elektroensefalogram) cihazlarıyla alınan beyin dalgaları, özel olarak eğitilmiş yapay zekâ modelleri sayesinde anında kelimelere çevriliyor. Artık yalnızca düşünerek yazmak, odaklanmak, hatta iletişim kurmak mümkün hale geliyor.

Telefonu Sadece Düşünerek Kullanmak Mümkün Olacak mı?

Araştırmacılar, beyin-bilgisayar arayüzü sayesinde bir gün sadece düşünerek cihazlarımızı kontrol edebileceğimizi öngörüyor. Yani bir mesajı yazmak, tarayıcıda gezinmek ya da oyun oynamak için parmaklara ihtiyaç kalmayabilir.

Düşünceler Ekranda Can Buluyor

Projede görev alan araştırmacı Dr. Daniel Leong, 128 elektrotlu bir EEG başlığı takarak, yalnızca zihninden geçirdiği ve sessizce ağzıyla şekillendirdiği kelimeleri yapay zekâya “okutuyor”. Derin öğrenme temelli model, beyin dalgalarındaki desenleri çözerek kelimeleri ve cümleleri tahmin ediyor.

Büyük Dil Modelleri ile Anlamlı Cümleler

Yapay zekâ sistemi yalnızca tek tek kelimeleri değil, aynı zamanda bu kelimeleri anlamlı bir bütün haline getirecek şekilde sıralıyor. ChatGPT benzeri büyük dil modelleri devreye girerek olası yazım ve anlam hatalarını düzeltiyor, ortaya doğal bir cümle çıkarıyor.

%75 Doğruluk Oranı, Hedef %90

Şu anki başarı oranı %75 civarında olsa da, ekip bu oranı %90’a çıkarmayı hedefliyor. Bu da düşünceyle yazı yazma teknolojisinin, beyin içine yerleştirilen cihazlarla aynı doğruluk seviyesine ulaşabileceği anlamına geliyor.

Tıpta ve Nörolojide Devrim Niteliğinde Kullanım Alanları

Bu teknoloji yalnızca iletişim için değil, aynı zamanda nörolojik rehabilitasyon süreçlerinde de kullanılabilecek. Felçli hastalar için yeniden hareket kabiliyeti kazanma sürecinde ya da otizmli bireyler için konuşma terapilerinde gerçek zamanlı geri bildirimle etkili çözümler sunabilir.

Dikkat, Hafıza ve Odak Geliştirici Bir Arayüz

Gelecekte bu sistemlerin dikkat artırma, hafıza güçlendirme ve duygusal dengeyi sağlama gibi gelişmiş kullanım senaryolarına sahip olabileceği öngörülüyor. Beyin aktiviteleri ile doğrudan etkileşimde bulunan "kapalı döngü" sistemler, kişisel bilişsel performans artırma araçları olabilir.

Giyilebilir Teknoloji ile Entegre Edilecek

Araştırmacılar, EEG başlıklarının yerini ileride artırılmış gerçeklik gözlükleri veya elektrot içeren kulaklıklar gibi daha taşınabilir cihazların alacağını söylüyor. Teknolojinin yaygınlaşması için konfor ve estetik büyük önem taşıyor.

Etik Sorular ve Beyin Gizliliği

Bu gelişmeler heyecan verici olduğu kadar, “beyin gizliliği” gibi önemli etik soruları da gündeme getiriyor. Uzmanlar, bu teknolojilerin ne amaçla ve nasıl kullanılacağı konusunda net düzenlemelerin gerekliliğini vurguluyor.

Zihin Gücüyle Geleceği Şekillendirmek

Yapay zekâ, düşünceleri çözümleyerek yazıya dönüştürme konusunda büyük bir adım attı. UTS ekibi, insan zihni ile makineler arasında gerçek zamanlı ve doğal bir köprü kurma yolunda ilerliyor. Teknoloji, hem tıpta hem de gündelik yaşamda devrim yaratmaya hazırlanıyor.

https://www.abc.net.au/news/2025-06-16/mind-reading-ai-brain-computer-interface/105376164