Köpek sahiplerinin kabusu

Kızıl sarı renkte karışık tüyleri ve haşlanmış havuca zaafı olan golden retriever cinsi 6 yaşındaki şamatacı Dou Dou'ya bakıp da bir numaralı halk düşmanı demezsiniz.

Kızıl sarı renkte karışık tüyleri ve haşlanmış havuca zaafı olan golden retriever cinsi 6 yaşındaki şamatacı Dou Dou'ya bakıp da bir numaralı halk düşmanı demezsiniz.

Ancak geçen aydan beri başkenti kaplayan "polis tarafından aranıyor" afişlerinde Dou Dou'nun fotoğrafı boy gösteriyor. Polis, Pekinlilerin yüreğine korku salan bir kampanya çerçevesinde onun ve diğer kaçak köpeklerin peşine düşmüş vaziyette. Kendisini Dou Dou'nun bakıcı annesi addeden kadın, "Komünistlerin Japon avına çıkıp ortadan kaldırmakla tehdit ettiği o savaş filmlerinden birindeymişiz gibi hissediyorum. Hükümet nasıl bu kadar zalim olabilir?" diyor. Aslında Pekin belediyesinin, şehrin büyük bölümünde onlarca büyük köpek cinsine yasak getirmesinin üzerinden uzun zaman geçti. Ama son dönemde yasağın şiddetle uygulanması, bir süredir kısıtlamaların gevşediğini düşünen hayvan sahiplerini alarma geçirdi. Genelde komşuların ihbarı üzerine harekete geçip evlere gece baskınları düzenleyen polis, onlarca köpeği çılgına dönen sahiplerinin kollarından koparıp alıyor. Hali vakti yerinde olanlar, köpeklerini şehir dışındaki köpek barınaklarına gönderiyor, diğerleri ise evlerinde saklamaya çalışıyor. 30 yaşındaki evcil hayvan dükkânı sahibi Huang Feng, "Köpeklerimin birinden bile savaşmadan vazgeçmem. Bu yaptıkları suçtur" diyor. Polis ise şehir merkezinde omuz hizasındaki yüksekliği 35 santimi geçen köpeklere konan yasağı uygulamaktan başka bir şey yapmadığını söylüyor. Geçen yıl Pekin'de kuduzdan 13 kişinin öldüğü, bunun 2011'deki sayının iki katından fazla olduğu belirtiliyor. Polise göre, büyük köpekler şehir yaşamıyla bağdaşmıyor. Yetkililer tepki çekmekten o kadar endişeli gözüküyor ki, uygulamaya yöneltilen eleştirileri internetten siliyorlar. Polisin golden retriever cinsi bir köpeği nasıl sahibinin gözleri önünde döve döve öldürdüğünü aktaran bir kadın geçen ay gözaltına alındı. Daha sonra polis, kadının anlattıklarının uydurma olduğunu itiraf ettiğine dair açıklama yayınladı, ancak bu iddia şüpheyle karşılandı. Hayvan hakları savunucuları, alınan köpeklerin çoğunun köpek eti tacirlerinin eline düşebileceğini söylüyor. Hayvan hakları grupları, yıllardır polise basit bir şeyi anlatmaya çalışıyor: Köpek ne kadar büyükse o kadar kötüdür diye bir kural yok. Hayvan hakları savunucuları, belediyenin büyük köpeklerin peşine düşmek yerine, kuduz aşısı programı yürütmesi ve sahiplerinin köpeklerine tasma takma zorunluluğu getirmesi gerektiğini belirtiyor. İnsanların köpeklerini kısırlaştırmaya teşvik edilmesi gerektiğini, bunun genellikle köpekler üzerinde sakinleştirici etki yaptığını da ekliyorlar. Bir kadın, saatinin alarmını 02.00'ye ayarlayıp siyah Labrador retriever cinsi köpeğini kısa yürüyüşlere çıkardığını anlatıyor. Bir diğer kadın ise, 2 yaşındaki husky cinsi köpeğinin dışarıda macera aramasına a rtık izin vermiyor. Köpek geceleri balkona çıkararak ihtiyacını gideriyor. Sadece soyadının Gao olduğunu söyleyen 25 yaşındaki bir tasarımcının umudu, kampanyanın zamanla durulması. Geçen ay mahallesi ağlar ve metal tuzaklar taşıyan bir ekibin istilasına uğramış. Onlarca ruhsatsız köpeğin kanlar içinde, inleyerek, kamyonun arkasındaki kafeslere atılmasına tanık olup travma geçiren genç kadın, o zamandan beri işe gidemeyip evde oturuyor. "Ne zaman kapı çalsa, kalbim duracak gibi oluyor. İnsanların büyük köpekleri niye tehdit addettiklerini anlayamıyorum. Köpeğim büyük ama bir sineği bile incitmez" diyor. THE NEW YORK TIMES