İNTİHARI TARTIŞILIYOR

NP Grup

Uzmanlar, 6 Ekim sabahı Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak hayatına son veren Dicle hocanın intiharını tartışıyor.

Uzmanlar, İstanbul'da 6 Ekim sabahı Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak hayatına son veren Sabancı Üniversitesi Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Dicle Koğacıoğlu'nun neden intihar ettiğini tartışıyor.

Dicle Hoca'nın psikoloğu hastasının tıpkı "kalp krizi" gibi "akıl krizi" sonunda bir anda yaşamına son vermeyi tasarlayıp uyguladığını söyledi. Konuyla ilgili görüşünü aldığımız Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Uzman Psikolog Yıldız Burkovik konuyla ilgli şu değerlendirmeyi yaptı:

"Acılar çoğu zaman kişisel olarak yaşanır, dışarıdaki kişilere anlamsız gelse de kişi için anlamlıdır. İfadesinde "Çok acı var" derken kendi hissettiğini aktarmaya çalışmış, ifadesi yetersiz kalmış duygusunu etrafa verebilir ancak kişisel yaşantılarımıza baktığımızda bir başkasının acısını anlayabiliriz empati kurabiliriz ama dışarıda olan kişi için bu acı kısa süre sonra unutulur, ancak acıyı çeken de ise süreklilik vardır.

Kafaya takılır ve çaresizlik hissedilir. Dolayısıyla o çekilen acının sürekliliği ve dayanılırlığı kişiye eziyet gibi gelmeye başladığında çaresizlik ve çözümsüzlük açığa çıkar. Kendisi için en makul çözümün acıyı dindirmek olduğunu ve bunun da ancak kendini yok ederse susacağını düşünmüş olsa gerek ve bunun için özgür kalmak adına yüksekten atlamayı seçmiş olabilir.

Suyun rahatlatıcı etkisi ve sevdiği bir şeyin koynunda yok olma duygusu ağır basmış olabilir. Maalesef ki kişiler yaşamlarına son vermeyi düşündüklerinde ya aniden akıllarına geleni seçerler. Beyin zaman zaman üzüldüğü ya da öfkelendiğinde planlar yapar ve çeşitli yollarla kendisini açığa çıkartır. Bu planların gerçekleşeceği düşünülmez sadece üzülündüğünde söylenendir. Ancak bu sözcükler sürekli zihine getiriliyorsa, hiç kimseyle duygularını paylaşmıyorsa, paylaştığında karşısındaki kişilerin olası söyleyeceklerini biliyorlarsa asla dile getirmezler. Birikimler, hayal kırıklıkları, olumsuz duyguların da birleşmesiyle depresyonun yoluna girilir ve kişi fazla entellektüelse o zaman yardım almayı da reddeder çünkü kişi başta kendi başına başedebileceği düşüncesinde olup, zayıf olmadığını düşünerek hareket eder. Çoğu Entelektüel kişi de ilerlemiş depresyonların da görülme nedeni budur.

DESTEK ALMAK ŞART

Ayrıca paramı herşeyimi hayvanlara bağışlayın derken duygusal durumunun da baskın olduğu, belki de aciz olanı korumanın önemli olduğu düşüncesini de gösteriyor olabilir. Bazen insanlar dış çevreyle iletişimi kestiklerinde duyduğumuz sözler hayvanlar çok daha iyi insanlardan, onlar daha iyi dostlar benzeri sözcükler söylüyorlar bu da hayal kırıklıklarının şiddetini bize göstermektedir. Ayrıca aileye verilen bir mesaj var yazısında "siz elinizden geleni yaptınız" derken, muhtemelen daha fazlasının da yapılamayacağını, belki birçok kereler destek olduklarını ama artık tükenme noktasına geldiğinin de mesajını vermiş. Dolayısıyla çaresizlik duygusu tedavi edilmediği zaman tükenmişlikle birlikte depresyonun şiddetini arttıracaktır. Bu nedenle sosyal konumu ne olursa olsun kişilerin mutlaka ufak bir üzüntü diyip göz ardı etmemesi ve mutlaka profesyonel bir destek alması şarttır. Özellikle ilerlemiş depresyonlarda kesinlikle ilaç tedavisi ile birlikte terapinin beraber gitmesi gerekmektedir."