ERKEKLERİ KULLANMA KILAVUZU

The New York Times

Son dokuz yıldır büyüleyici bir işle uğraşıyorum: Ne düşündüklerini araştırmak için binlerce erkekle konuşup onlarla anket yapıyorum...

 
Uçakta, metroda ve kafelerde yanımda oturan erkeklerle laflamaya başlıyorum. Hiçbir şeyden kuşkulanmayan bu erkekler, tanıdıklarına söylemeyecekleri konuları bazen bir yabancıya anlatmak konusunda son derece rahat oluyor. Amacım iş yerinde ve evde kadınları her gün etkileyen, erkeklerin içlerindeki açığa vurulmamış algıları bulup çıkarmak.

Kadın liderlerin oluşturduğu gruplarla bulduklarımı paylaştığımda, en tecrübeli profesyoneller bile erkek meslektaşları hakkında ne kadar az şey bildiklerine ve bu bilgi açığının onları ne kadar etkilediğine şaşırıyor. Kadınlar neden erkeklerin düşüncelerine göre çalışma davranışlarını gözden geçirmek ya da değiştirmek zorunda olsun?

Aslında her iki tarafın da diğerinin ne düşündüğünü bilmesi son derece önemli. Bu araştırmayı erkekler üzerine odaklamamın nedeni, yönetici pozisyonlarda erkeklerin çoğunlukta olmasıydı. Başarılı olmak isteyen kadınlar, tuzaklardan kaçınmak için yönetici erkeklerin algılarının nasıl çalıştığını bilmek zorunda. Örneğin kadınların karşılaştığı bir sorun, erkeklerin iş yerinde kişisel duygulara olan bakışından kaynaklanıyor.

Erkek beyni istediğinde duyguları bastırma yeteneğine sahip. Bunun bir nedeni, erkeklerin hisleri karşısında açık bir şekilde düşünmesinin zor olması. İnsanların iş yerinde kişisel duygularını bastırması gerektiği şeklindeki beklenti, zaman içinde erkeklerin bilinçaltındaki "yazılı olmayan kurallar"dan biri oldu.

Erkekler bir çalışanın eleştiriyi kişisel algıladığını, fikirlerini kabul ettirmek için fazla çabaladığını ya da kişisel bir çatışma yaşadığını görünce, bu çalışanı otomatik olarak profesyonellikten uzak ya da mantığa değil, duygularına göre hareket eden biri olarak görüyor. İyi haber şu ki, bu algılar kontrol edilebiliyor.

Örneğin bilim, kadın beyninin kişisel duyguları erkekler gibi sınıflandırmamasına rağmen bir kadının kendini savunma halinde hissettiğinde sakin bir tutum sergileyebileceğini gösteriyor.

Ancak durum bundan çok daha karmaşık çünkü erkeklerin de meseleyi kişisel algıladığı bir alan var. Erkek bir yönetici bana, "Bence kadınların farkında olmadığı şey, erkeklerin sürekli kendilerinden şüphe ettiği gerçeği" demişti. Kadınların erkeklerdeki bu özgüven eksikliğini fark edememesi, istemeden de olsa erkeklerin damarına basmalarına ve onların desteklediği değil, kaçındığı kişilere dönüşmelerine yol açıyor.

Geçenlerde çoğunluğu kadınlardan oluşan bir ekibin erkek şefiyle konuştum. Ona, "Çok yetenekli bir kadının, yükselme şansına zarar verecek bir şey yaptığını gördün mü?" diye sorunca kafasını salladı. Sözlerini dikkatle seçen bu erkek yönetici, "Kadınlar, gelişmeleri kişisel almamalı ve erkeklerin hareketlerini nasıl algılayacağına dikkat etmeli. Ama bazı kadınlar bunu abartıp erkek gibi olmaya çalışıyor. Doğal gelmeyen bir davranış şekli aslında dikkat dağıtıcı olabiliyor" dedi.