ÇOCUKLARI KIYASLAMAYIN

DHA

Uzmanlar, ailelerin çocuklarını kesinlikle akranları ile kıyaslamamaları gerektiğini söyledi. Çocuğunuzun psikolojisini bozabilirsiniz.

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, devlet hastanelerinde bir hekimin günde 100 hastayı muayene etmek zorunda kaldığını söyleyerek, “Bu yoğunlukta psikoterapi yöntemini kullanmak imkansızdır. Ruh sağlığı alanında çok önemli personel eksikliği var” dedi.

Türkiye Psikiyatri Derneği ile ESOGÜ Psikiyatri Anabilim Dalı tarafından düzenlenen ‘19'uncu Psikiyatri Günleri’ kongresi ile ilgili olarak basın mensupları için tanıtım toplantısı düzenlendi. Toplantıda Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkanı Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Tunç Alkın, Genel Sekreter Doç. Dr. Burhanettin Kaya ile ESOGÜ Psikiyatri Ana Bilim Dalı öğretim üyesi ve kongre başkanı olan Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu kongreyle ilgili bilgi verdi. Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa kongreye 120 kişinin konuşmacı olarak katıldığını söyledi.

Kongre Başkanı Prof. Dr. Cem Kaptanoğlu, psikiyatrik tedavi için kliniklere başvuranların sayısındaki artışın ruh sağlığı hizmeti veren servis ve polikliniklerde yığılmaya yol açtığını söyledi. Devlet hastanelerinin polikliniklerinde bir hekimin günde 80 ile 100 hastayı muayene ettiğini ifade eden Prof. Dr. Kaptanoğlu, bu şekilde çalışan bir psikiyatristin kullanabileceği tek tedavi yönteminin ilaç olduğun belirterek şöyle konuştu:

“Nitelik ve nicelik olarak çeşitlenip artan ruh sağlığı hizmetlerine olan talep ve beklentilerin yeterince karşılanamamasının bazı olumsuz sonuçları ortaya çıkmaktadır. Özellikle Psikiyatrik tedavi için kliniklere başvuranların sayısındaki artışın ruh sağlığı hizmeti veren servis ve polikliniklerde yığılmaya yol açıyor. Devlet hastanelerinin polikliniklerinde bir hekimin günde 80 ile 100 hastayı muayene etmek durumunda kalıyor. Bu yoğunlukta ve bu kadar kısa sürede psikoterapi veya başka bir tedavi yöntemini kullanmak imkansızdır. Bu sağlıksız durum hastaların ‘Beni hiç dinlemeden ilaç verip gönderdi’ şeklinde tepkilerine yol açmaktadır. Ruh sağlığı alanında çok önemli personel eksikliği vardır. Tedavi yöntemleri arasında elektroşok tedavisinden, ilaç tedavisine, hipnoz, akapunkturdan, hayvanlarla tedaviye, sinemadan, kitap okumaya, dans ve müzik gibi bir çok konu vardır. Ancak hastalar, bazı çıkar sağlamak isteyenler tarafından bilimsel olarak kanıtlanmamış yöntem ve mucizelerle tedavi olmaya çalışıyor.”

AİLELER SINAV ÖNCESİ ÇOCUKLARINI AKRANLARI İLE KIYASLAMASIN

Türkiye Psikiyatri Derneği Genel Başkan yardımcısı Prof. Dr. Tunç Alkın ise sınav kaygısı yaşayan öğrenciler ve aileleri için çeşitli bilgiler verdi. Sınav kaygısının sosyal çevre beklentileri ve baskısı ile çıkabileceğini İfade eden Alkın, ailelerin çocuklarını kesinlikle akranları ile kıyaslamamaları gerektiğini söyledi. Sınav sırasında kontrollü nefes alışverişi yapmanın öğrenciyi rahatlatacağını skaydedin Alkın, konuşmasını şöyle dedi:

“Sınav kaygısı, öncesinde öğrenilen bilgilerin sınav sırasında etkili biçimde kullanılmasına engel olan ve başarının düşmesine yol açan yoğun kaygı olarak tanımlanır. Bireyin sınava yüklediği anlamlar, sınavla ilgili zihinde oluşturulan imaj, sınav sonrası duruma ilişkin atıflar ve sınav sonrası elde edilecek kazanımlara verilen önem sınav kaygısı oluşumunda etkilidir. Sınav öncesi beslenme ve uykuya dikkat edilmelidir. Sınav sırasında ise kaygıyı azaltmaya yönelik teknikler kullanılır. Hızlı gevşeme ve kontrollü nefes alışverişi yapılabilir. Ailelere de büyük görevler düşmektedir. Aileler özellikle çocuklarını akranlarıyla kıyaslamamalıdır.”