CİNNETİ RUHSAL HASTALIKLAR TETİKLİYOR

Cinnet vakalarının gün geçtikçe arttığı günümüzde uzmanlar, sebepler arasında olaylara karışan kişilerin ruh halinin öne çıktığına dikkat çekiyor.

Şizofreni, manik depresif ve ağır depresyon geçiren kişiler risk grubunda ilk sıralarda yer alıyor.

Kilis'te cinnet geçiren baba dehşet saçtı. Eşini, uyuyan dört çocuğunu ve en son kendisini tabancayla öldürdü. Çorum'da oturan 36 yaşındaki bir kişi, iftar yemeği için davet ettiği eski eşi ile iki çocuğunu öldürdükten sonra intihar etti. Şanlıurfa'da cinnet geçiren baba, iki çocuğunu ve kendini öldürdü. Bayramın birinci günü ise Avcılar'da öfkeli koca, eşini 22 yerinden bıçakladı. Son dönemlerde cinnet geçirip sadece kendine değil, çevresindekilere de zarar verenlerin haberleri medyada yer bulmaya başladı. Toplum, zamanla bu tip haberleri görmeye alışırken, uzmanlar cinnet vakalarına çoğunlukla kişide bulunan belli başlı ruhsal sorunların sebep olduğunu vurguluyor. Özellikle şizofreni, manik depresif ve psikotik ağır depresyon geçiren kişiler, cinnet konusunda risk grubunda yer alıyor. Alkol ve madde bağımlılığı ise bu tür vakaları tetikliyor.

Psikiyatri Uzmanı Adnan Çoban, yaşananları modern yaşamın dayatmalarına karşı koyamayan insanın çaresizliği olarak değerlendiriyor. Cinnet geçirenlerin 'benden sonra size kimse bakmaz' düşüncesiyle, aile üyelerini de öldürdüğüne dikkat çeken Çoban, bunu şöyle açıklıyor: "Cinnet halinde beynin ön kısmı 'dur, düşün ve yap' modelini işletemiyor. Cinnet geçiren kişi de bu sağlıklı düşünememe ortamında 'ben ölünce çocukların hayatta kalırsa rezil olur' diyor, onları da öldürüyor. Çünkü o an her şeyi kontrolsüz düşünüyor.'' Özellikle silahı olan bazı meslek gruplarında bu durumun daha çok yaşandığını vurguluyor.

Bu yüzyılın, insanların beklentilerini artırdığına dikkat çeken psikiyatrist Çoban, tevekkül edemeyen insanoğlunun yüksek stres altında psikolojik rahatsızlıklar geçirdiğini, bunun da cinneti tetiklediğini belirtiyor. Çoban'a göre, insanların mutluluk kriterleri gelişen teknolojiyle birlikte arttı. Eskiden 2-3 güzel şeyle mutlu olan insanlar, şimdi 100 şeyle mutlu olamıyor. Bunu, "İnsanların mutmain hali zorlaşıyor." diyerek açıklayan Çoban, "İnsanlar modern yaşamda daha çok mutlu olmak için kendilerini çok zorluyor. Bu da aşırı stres ve sağlığın bozulmasına kapı açıyor.'' ifadelerini kullanıyor.

 Bakanlıklar ortak hareket edecek

Sema Hastanesi Medikal Direktör Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Hamdi Tutkun ise cinnet vakalarının engellenmesi için Adalet, İçişleri ve Sağlık bakanlıklarının ortak önlem almasını istiyor. Tutkun, toplumda gizli kalmış ya da tedavi edilememiş vakaların mutlaka tedavi edilmesi gerektiğini vurguluyor. Geçmişte psikolojik rahatsızlıklarla hastaneye başvurmuş, saldırganlık nedeniyle adli vaka olmuş ve adli psikiyatrik olarak müşahede altına alınmış kişilerin takibinin yapılması gerektiğini söylüyor. Daha önce saldırganlıkta bulunan, suç işlemiş ve akıl hastanesine sevk edilmiş hastaların belirli bir süre sonra taburcu edildiğini kaydeden Tutkun, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu kişiler taburcu edildikten sonra belli aralıklarla muayene için hastaneye kontrole getirilmeli. Hastalık belirtileri başladığı zaman ise tekrar hastaneye yatırılmalılar. Bunların bürokratik işlemlere takılıp unutulmaması gerekir. Bu konuda emniyet ve savcılık yetkililerinin de görevleri var.''

Çağlar Avcı

KAYNAK: www.zaman.com.tr