Bu sınav tüyoları kazandırır!

'ÖSS kazandıran psikolog' olarak tanınan Psikolog Orhan Gümüşel'den tüyolar.

'ÖSS kazandıran psikolog' olarak tanınan Psikolog Orhan Gümüşel'den tüyolar.

'ÖSS kazandıran psikolog' olarak tanınan Psikolog Orhan Gümüşel, gençlerin ruh halini en iyi şekilde yansıttığı 'Genciz Biz'de gençlerin psikolojik önceliklerinden sınav stresine, bağımlılıktan eğlence kültürüne, düşünce teknolojisinden medikal bakışa kadar önemli bir çok konu arasında geziniyor. Zaman zaman bilim insanı yanını, zaman zaman arkadaş ve baba kimliğini konuşturduğu çalışmasıyla Gümüşel, gençlerin, yakınlarının ve gençlere emek veren herkesin ilgisini çekeceğe benziyor. Tabiidir ki bu açılım herkesi bağlamaz. Bu açılım sadece gençlik döneminin bir dinginlik olmadığını ancak o dönemde yaşananların kâbus da olmadığını gözler önüne sermek için küçük bir örnek, insanın gelişim ve değişim yolculuğunda geçtiği yolu göstermek için küçük bir enstantane. Din, dil, ırk ayrımı olmaksızın dünyaya gözlerini açan her insanın yaşadığı bir dönem. Tanımak ve tanımlamak, anlamak ve anlatmakla çok fazla ilgilendiğimiz yıllar. Sonuçta hepimizin doğumdan beri getirdiklerimizi gelecekten beklentilerimizle harmanlayıp kendimizi biçimlendirdiğimiz bir köprü: Geçmişten geleceğe giden!.. Bir insan hayatında çatışmanın, kavganın ve belki de insanoğlunun karşısında en çok zorlandığı olgu olan belirsizliğin en yoğun yaşandığı zaman dilimi. Bedensel, zihinsel, duygusal değişimlerin hızlı ve değişken olduğu bir dönem. YABANCI YAŞAM KALIPLARI Bireysel anlamda ise içsel ve çevresel stresörlere çok fazla ve sürekli maruz kaldığımız, yeni ve yabancı yaşam kalıplarının sıkça karşımıza çıktığı, daha önceden bildiklerimizin ise şekil değiştirdiği ve bizim sürekli olarak bunlara uyum çabası gösterdiğimiz bir süreç. insanoğlu diğer bütün canlılardan farklı olarak, yaşadığı yerin kendisine verdikleriyle yetinmemiş, yaşadığı yeri kendisinden bir şeyler katarak yönlendirmiştir de. Hem tabiata hem de kendi etkilerinin sonuçlarına uyum çabası insanlık tarihinin başından beri süregelmiştir. Bu yolla bilgi ve kültür gelişmiş, yüzyıllardır birbirine eklenerek bugünkü komplike halini almıştır. Yönlendirme davranışı, bu manada sadece yaşadığı yeri değil, kendini ve doğal olarak gelecek nesilleri biçimlendirmede de etkili olmuştur. İnsanın; diğer canlıların aksine basit yaşamsal uyumlarla sınırlı olmaması, bilgiyi üretme, uygulama ve gelecek kuşaklara aktarma becerisi, gezegenin kaynaklarını yönetme hakkını da eline almasını sağlamıştır. Bununla beraber kavimler halinde yaşayan insan gruplarının birbirleriyle ilişkilerindeki ve kendi içlerindeki dinamikleri de geçmiş nesillerden aktarılan bilgilerin sosyal yapılanmalarına yansıması olarak ortaya konmuştur. Yansımalar ne olursa olsun biyolojik ortaklıkların ve sosyal yapılarının etkileşimi ortak kaygıları da beraberinde getirmiştir. Dünya üzerinde sadece insanın geçmişle ve gelecekle ilgili kaygıları vardır. Ömür denilen süreçte yönlendirilmenin ve yönlendirmenin iç içe girdiği, değişimin her alanda ve hızla olduğu bir dönem olarak gençlik yılları ve bu süreçte yaşananların gezegenimizin değişiminde de büyük önemi haizdir. Gelecekte dünyadaki yaşamı şekillendirecek kişiliklerin çocukluktan yetişkinliğe yolculuklarındaki başkalaşım sürecinde yaşadıklarının neler olduğunu tanımak ve bunları anlayabilmek önemlidir. Geleceğin kurgulanmasında gösterilecek bu çaba daha doğruya ulaşmamız için aydınlık bir yoldur."

GENÇLİĞİ ANLAMAK...

Genciz Biz, bu çabanın bir sonucu olarak kaleme alındı. Uzman psikolog olarak meslek hayatını gençlerle çalışmaya adamış olan Orhan Gümüşel, insanın biçimlenmesinde büyük önem taşıyan bir dönemi sadece fizyolojik, sosyolojik ya da psikolojik olarak tanımlamanın eksik olacağı düşüncesiyle geçmişten günümüze gençliği masaya yatırdı. Böylece okuyucunun gençliği anlamak ve tanımlamak adına tarih boyunca kat edilen mesafeleri görmesini sağlarken günümüz gençliğinin ergenlikten ileri gençliğe kadar yaşadığı, yaşayabileceği halleri profesyonel bakışı ile değerlendirdi. Gençlerin yaşamları ile ilgili neden-sonuç analizlerini ortaya koyabilmek, gençler geleceklerini kurarken nelerle karşılaşıyorlar, bunları nasıl tanıyorlar, tanımlıyorlar ve sonuç olarak nasıl yaşıyorlar gibi sorulara cevaplar vermek, gençlerin duygularını, düşünce sistemlerini ve bunlara bağlı olarak davranış biçimlerinin nasıl şekillendiğini biyolojik, psikolojik ve sosyal bağlamda açıklamak kitabın ana hedefi.

SIKIŞMIŞ SİR ÇAĞ

Nevzat Tarhan'ın deyişiyle: "Gençlerin anlaşılma ihtiyacı ve özerkleşme çabası ile ebeveynin kontrolü kaybetme korkusu arasına sıkışmış bir çağdır gençlik çağı. Bu çağda anne babaların tutum hatalarıyla o kadar çok karşılaşıyoruz ki... Ancak onları da anlamak gerek; el bebek gül bebek yetiştirdikleri çocukları ellerinden kayıp gidiyor gibi hissediyorlar. Genç ise hayatta ringe çıkmamış bir boksör gibi kendini Batman zannediyor. Genciz Biz'i incelediğinizde gençlerin psikolojik önceliklerinden sınav stresine, bağımlılıktan eğlence kültürüne, düşünce teknolojisinden medikal bakışa kadar önemli konular arasında kalem oynatan bir yazar görüyorsunuz. Kâh bilim insanı, kâh kanka, zaman zaman baba, zaman zaman gençlerle oyun oynayan psikolog portresi oldukça empatik ve cana yakın geliyor. Hem gençlerin hem de yakınlarının bu kitabı inceledikten sonra "Hah işte!" diyeceklerini tahmin ediyorum." Gençlerin dünyasına sağlam bir adım atmak ve onlarla beraber aynı havayı teneffüs etmek isteyen anne babalar, eğitimciler, psikologlar, psikolojik danışmanlar Genciz Biz sizleri bekliyor... “Tazelik, dirilik ve canlılık yağmurda değil yağmurdan sonra onu nasıl bünyeye kattığınızdadır. Buğday başakları gibi. Yağmuru yerken bitik bir şekilde boyunları eğilir belki de şükür için secdedir bu ama güneşin çıkması ile beraber daha güçlü, daha büyük, daha da dik kalkarlar ayağa. Kısacası yağmur romantik bir su gösterisi olamaz. Yağmur besin zincirinin macunu, vitamini, nakliyesidir... Yağmur kimyadır. Gerçektir. Özlemektir güneşi. Şükretmektir gidene de gelene de... Pusludur yağmur. Pusludur gençlik. Buğday başakları gibi daha güçlü, daha diri, daha dik durmak için biraz olsun ıslanmak gerekir. Bu yüzden güneşin aydınlığına giderken yağmurdur gençlik. Yaşarken sıkıcı, kavgalı, bol çatışmalı, buhranlı; bir an önce büyüyüp de kurtulmak istenen yıllar, ilk aşk acısı, beğenilmek kaygısı, başarmak başaramamak kavgası, kısıtlanmışlık ve kuşatılmışlık dolu yıllar.

HESAPSIZ YILLAR

Büyüyünce özlenen, hiç doyamadığımızı düşündüğümüz, özgür, ihtiraslı, samimi ve hesapsız. Yerken acı ama ömür boyu tadı damaktan silinmeyen başı dumanlı yıllar: Gençlik yılları... ARTI EĞİTİM DERGİSİ