BİZE NELER OLUYOR

Dr. Hakan ERKAYA/ NPİSTANBUL Etiler Psikolojik Danışma Merkezi

Bunların hepsinin cevabını NP Grup'tan Dr. Hakan Erkaya verdi.

İşte Erkaya'nın yaşanan olumsuzluklara karşı düşünceleri:

"Yaşadığımız coğrafya öyle bir dönemden geçiyor ki, üzerine bütün dünyayı sarsan ekonomik krizde eklenince, ülkemizde toplumun ruh sağlığı konusunda alarm zillerinin çalmaya başladığını düşünüyorum.

Sadece son birkaç günde yaşanan olaylar bile insanın tüylerini ürpertiyor. Bostancı'da 16 yaşında bir çocuğun sokak ortasındaki çatışmada alakasız bir şekilde hayatını kaybetmesi ve annesinin "keşke onu işe göndermeseydim, ben zorladım" şeklinde, olaylardan kendini sorumlu tutmasına üzülürken, Diyarbakır'dan gelen şehit haberleri ile sarsıldık. Ardından Bilkent Üniversitesi'nde canlı bomba eylemi... Bu sabahta Azerbeycan'daki okul saldırısı ve ölümlerle uyandık. Yaşanılan ekonomik krizin sonuçlarından, işsizlikten ve Meksika'dan yayılan ve insanların endişelerini arttıran domuz gribinden bahsetmiyorum bile.,

Belirsizlik, insan hayatındaki en önemli stres faktörlerinden bir tanesidir. Çünkü ardından güvensizlik ve kaygı duygularını da sürükler. Mali piyasaların sürekli dalgalandığı, insanların işini kaybetme, yiyecek ve barınacak yer kaygılarının arttığı, terör olaylarının tırmandığı bir ortamda güvensizlik ve gelecek kaygısının artacağını ve ruhsal rahatsızlıkların sıklığının pik yapacağını söylemek bizim için oldukça basit bir öngörü.

Toplumda güvensizlik ve kaygı yaratan terör olaylarının yarattığı ruhsal travma tüm toplumu etkileyen doğal bir afetten çok daha derin yaralar açmaktadır. Terör insan eliyle yaratılan bir felaket olduğundan toplumda öfke duygusu kabarmakta, patlamaya hazır insan kitleleri oluşmasına neden olmaktadır. Burada toplumun bu konuda iyi bilgilendirilerek öfkenin uygun bir şekilde yönetimi hayati önem taşımaktadır.

Yarınki maddi durumunun ne olacağını bilemeyen, fiziksel bütünlüğüne ve çocuklarına bir zarar gelip gelmeyeceğinden emin olamayan bir insanın çok da sağlıklı davranması beklenemez sanırım. Son zamanlarda yaşadığımız bu tür olaylar toplumda kaygıyı öyle tırmandırdı ki panik bozukluğu neredeyse salgın bir hastalık halini almaya başladı. İnsanlar sürekli diken üstünde yaşıyor gibi tedirgin ve kaygının neden olduğu çarpıntı huzursuzluk, nefes alamayacak gibi olma uykusuzluk gibi birçok semptomdan muzdarip hale geldiler.

Terör olaylarında yakınlarını kaybeden insanlarda ise akut stres bozukluğu, travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon gelişme riski oldukça fazla. Beklenmedik bir anda bir yakınını terör olaylarında kaybettiğini öğrenen kişinin duygularını cümlelerle ifade etmek gerçekten çok zor. Fakat bu kişilerde akut stres bozukluğunun belirtisi olarak kendilerine ve çevreye o anda yabancılaşma, gerçeklik duygusundan bir kopuş, tedirginlik, huzursuzluk ve korku duygusu oluşabilmektedir. Yaşanılan travma sadece bu kişileri değil ikincil olarak tüm toplumu da etkilemektedir.
Ülkede yaşanılan felaketlerden mümkün olduğunca az etkilenmek ve kişilerin bir nebzede olsa ruh sağlıklarını koruyabilmeleri için yapmaları gereken en önemli uygulama, günlük faaliyetlerine ara vermemeleri, daha önce ne yapıyorlarsa ellerinden geldiğince aynı şekilde yaşamaya devam etmeye çalışmaları olacaktır.

Daha sakin ve kaygısız günler dileği ile..."