Benzersiz zekamızı buna borçluyuz!

İnsanları bu kadar özel kılan nedir? Benzersiz zekâmızı benzersiz vücudumuza borçluyuz.

İnsanları bu kadar özel kılan nedir? Benzersiz zekâmızı benzersiz vücudumuza borçluyuz.

Akla ilk gelen yanıt olağanüstü yeteneklere sahip beyinlerimizdir; kimsenin aklına bedenlerimizin de en az beynimiz kadar yetenekli olduğu gelmez. Oysa bedenlerimiz de beynimiz kadar övgüyü hak ediyor. New Scientist dergisi son sayısında bizi diğer hayvanlardan ayıran o eşsiz beynimizin evriminde vücudumuzun oynadığı önemli role dikkat çekiyor.

BEYNİMİZ NASIL ÇALIŞIYOR

akil_beyinİnsanlar pek çok konuda benzersizdir. Ancak fiziksel özelliklerimiz söz konusu olduğunda bazı hayvanların bizlerden daha üstün olduğunu kabul etmek gerekir. Örneğin bir şempanze insandan dört misli daha kuvvetlidir. Benzer şekilde atlama, zıplama ve jimnastik yeteneklerimiz açısından maymunların eline su dökemeyiz. Eğer bir Hayvan Olimpiyatları düzenleniyor olsaydı, değil madalya almak, yarışları tamamlamakta zorlanırdık. Ancak kendimiz küçümsemekte bu kadar da aceleci olmayalım. Sahip olduğumuz iki özellik bizleri kesinlikle altın madalyaya taşıyabilir. İkisi de bedenlerimizin ne kadar mükemmel çalıştığını kanıtlıyor; aynı zamanda sahip olduğumuz benzersiz zekânın da bunlar sayesinde evrilmiş olduğunu gösteriyor.

İNSANLAR UZUN MESAFE KOŞUSUNDA RAKİPSİZ

İlk bakışta koşu da rakipsiz olduğumuz söylemek inandırıcı gelmeyebilir. Usain Bolt saatte 45 km hızla koşabilse de, bir çita bunun kolayca iki katı hıza çıkabilir; atlar, tazılar hatta şempanzeler bile bizi geçebilir. Mo Farah 2012 Olimpiyatlarında 10.000 metreyi 27.5 dakikada koşmuştu. Bir yarış atı aynı mesafeyi 20 dakikadan kısa bir sürede koşabilir. Ancak 10.000 km.’den sonra şartlar eşitlenmeye başlar. Maratonda ve daha uzun mesafelerde insanlar harikalar yaratır. Formda bir atlet, birkaç saat boyunca saatte 20 km hızla koşabilir. Bu da bizleri vahşi köpekler, zebralar, antiloplar gibi doğanın en dayanıklı koşucularıyla birlikte aynı kefeye koyar. Bu yetenekleri ayaklar, bacaklar, kalçalar, omurga ve hatta göğüs kafesindeki 2 milyon yıllık anatomik uyuma borçluyuz. 2004 yılında iki biyolog, insan vücudunun uzun mesafe koşuları için evrilmiş olduğunu iler sürüyordu. Bunun nedeni de büyük bir olasılıkla avlanma (avı tükeninceye kadar koşarak takip etme) veya leş peşinde koşmaktır (vahşi köpekler ve sırtlanlardan önce ölü hayvanları bulmak için).

CİRİTTE ALTIN MADALYA GARANTİ

Maratonda altın madalya garanti olmasa da, cirit atmada insan rakipsizdir. Diğer primatlar da bir takım nesneleri büyük bir kuvvetle ileriye fırlatabilir ama hedefi tutturmakta zorlanırlar. Yalnızca insanlar mızrak veya taşı omzunu kullanarak büyük bir güçle ve isabetli bir şekilde fırlatabilir. Bu yetenek de yalnızca insan özgü bir takım fiziksel özelliklere bağlıdır; omuzların yüzü diğer maymunlara göre öne bakar ve rotasyon hareketi için daha büyük bir serbestiye sahiptir. Ayrıca el bilekleri de atma eylemi ne daha uygundur. New York’taki Stony Brook Üniversitesi’nden evrim biyoloğu Paul Bingham, insan evriminde omuzları kullanarak ileriye bir şey fırlatma hareketinin kilit rol oynamış olabileceğine dikkat çekiyor: “Avlanmanın yanı sıra, uzaktaki avı öldürme yeteneği sosyal bir devrim yaratmıştır. Bu yeteneğin gelişmesiyle birlikte yalnızca güçlü kuvvetli olanların egemen olduğu düzen bozulmuş, hassas motor kontrolüne sahip bireyler de üstünlüğü ele geçirir olmuşlardır. Hassas motor kontrolü ayrca beynin gelişimini de hızlandırmıştır.” Uzaktan öldürme yeteneği sayesinde işbirliği gelişmiş ve uygarlığın yolunu açan sosyal ağlar güçlenmeye başlamıştır. Dolayısıyla fiziksel özelliklerinizin kıymetini bilin. İnsanlar, hayvanlardan farklı bir yönde evrildiyse, bunun nedeni yalnızca gelişmiş beyni değil, beynin bu kadar gelişmesine uygun zemin hazırlayan bedensel özellikleridir. BİLİM TEKNOLOJİ EKİ

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:01 Nisan 2013Yayınlanma Tarihi:03 Nisan 2013

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.