RAMAZANDA BESLENME ÖNERİLERİ


A.A
Diyet ve beslenme uzmanları Ramazan ayı için özel beslenme uyarıları ve önlemleri açıkladı.


International Hospital  Beslenme ve Diyet Uzmanı Dilem İrkin, ramazan ayında en çok yapılan hataların  başında sahura kalkmamanın geldiğini, aç kalınan süre çok uzun olduğu için sadece  akşam yemeğiyle oruç tutanların gün içinde çok zorlandığını, bu nedenle ani  tansiyon, şeker düşmesi ve kalp krizi gibi risklerle karşı karşıya kalındığını  söyledi.

İrkin, ramazan ayında öğün sayısının  azalmasıyla birlikte metabolizmanın da yavaşladığını ve kilo alındığını ifade  etti.

Ramazan ayında oruç tutanların belki bir yılda yemediklerini iştahlarının  açılmasıyla birlikte bir ayda tükettiklerini belirten İrkin, oruç tutmak  isteyenlere mutlaka sahur yapmalarını önerdiklerini kaydetti.

İrkin, “Ramazan ayında en çok yapılan hataların başında sahura kalkmamak  geliyor. Aç kalınan süre çok uzun olduğu için sadece akşam yemeğiyle oruç  tutanlar gün içinde çok zorlanıyor ve bu nedenle ani tansiyon, şeker düşmesi ve  kalp krizi gibi risklerle karşı karşıya kalınıyor” dedi.
        
"AĞIR AKŞAM YEMEĞİ İFTARDA KALP SPAZMI YAPABİLİR”
        
Akşam yemeğinde yağlı, hamur işi, kızartma türü yiyeceklerin  tüketilmesini önermediklerini belirten İrkin, “Bu ağır yiyeceklerin yenmesi,  iftarda kalp spazmlarının yaşanmasına, tansiyonun yükselmesine, gün içinde baş  dönmesi, tansiyon düşmesi, akşam yemek yenilmesiyle birlikte şeker yükselmesine  bağlı baş ağrısı ve mide spazmına yol açabiliyor” diye konuştu.

Orucu açma zamanı geldiğinde, birdenbire yemekleri hızlı bir şekilde  yeyip masadan kalkmamak gerektiği uyarısında bulunan İrkin, şu bilgileri verdi:

“Bütün gün boş kalan mide, tıka basa yenilen yemeklerle doluyor ve  hazımsızlık şikayetleri de ortaya çıkıyor. Orucunuzu hafif bir çorbayla açın.  Çorbadan yarım saat sonra yemeğe devam edin. Ana yemeği yerken, ekmek ve yoğurt  da tüketmeye özen gösterin. Ana yemekten 1-2 saat sonra meyve ya da sütlü tatlı  tüketilebilirsiniz. Sahurda beyaz peynir, kepekli ekmeği mutlaka tüketin. Çünkü  esmer ekmek, kan şekerini dengede tutup, tok kalmaya yardımcı olur. Ekmek yerine  sahurda 4-5 yemek kaşığı yulaf ezmesi, 2 tane ceviz, bir bardak süt  içebilirsiniz.

Sahurda domates, salatalık tüketmek kabızlığı önlemede etkili olacağı  gibi yumurta tüketmek de tokluk hissi verir. Sahurda yağda kızartmalardan uzak  durun ve bol bol su içmeye özen gösterin. Akşam yemeği ve sahurda, ağır hamur  işlerinden kaçının. Ayva, kabak ya da süt tatlılarını akşam öğününden 1-2 saat  sonra alabilirsiniz. Haftada bir kez şarküteri tüketebilirsiniz ancak her gün  yemeyin. Aç karnına spor yapmayın ama iftardan 1-2 saat sonra, imkanınız varsa  hafif bir yürüyüş, bol su içmek, meyve tüketmek kabızlığı da önler.”
        
OKUL ÇAĞINDAKİ ÇOCUKLARDA ORUÇ
        
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Evrim Ayhan Demirel  de oruç tutacak kişilerin kronik herhangi bir hastalığının (hipertansiyon,  diyabet, kalp hastalıkları) olmaması gerektiğini belirtti.

Okul çağı ve öncesi yaştaki (12 yaş altı) çocukların da oruç tutmamasının  gelişimleri yönünden sakıncalı olabileceğine değinen Demirel, “Okul çağındaki  çocukların gelişimlerinin devam ettiği düşünülürse, uzun süre aç ve susuz  kalmaları gelişimlerini olumsuz yönde etkileyecektir” dedi.

Bu yıl sahur ile iftar arasındaki sürenin ortalama 15-16 saat aralığında  olacağını hatırlatan Demirel, şunları kaydetti:

“Sıcak yaz günlerini de düşündüğümüzde biraz daha zorlu bir Ramazanın  bizi beklediğini söyleyebiliriz. Özellikle sağlıklı kişilerin bile uzun ve sıcak  yaz gününde zorlanacağını düşünürsek, sağlık riskleri taşıyan belli grupların  oruç tutmamaları daha doğru olacaktır. Çocuklarımız biz büyüklerin oruç  tutmasından etkilenerek oruç tutmak isteyebilir. 12-18 yaş aralığında olan  çocuklarımızın derslerini olumsuz etkilemeyen günlerinde, yine günlük  hayatlarında alması gerekli olan besin gruplarını almasını sağlayarak, özellikle  sahur öğününü yaparak oruç tutmalarına izin verilebilir.”
 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:13 Ağustos 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.