KADINLAR RİSK ALTINDA

NTV

Kadınlar HIV enfekte olmaya daha yatkın. Hem biyolojik hem de sosyal sebeplerden dolayı risk daha fazla.

Ancak kadınlar sadece HIV değil, tüm cinsel yolla bulaşan hastalıklar karşısında, hem biyolojik hem de sosyal sebeplerden dolayı daha fazla risk taşıyor.
 
HIV’in kadınları daha fazla etkilemesinin nedenleri arasında toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve yoksulluk da yer alıyor. Bu etkilerin sonuçları yaşanan bölgeye göre derinleşiyor, çözümü de güçleşiyor.

Pozitif Yaşam Derneği tarafından yapılan açıklamada, “Bulaşın asıl kaynağı erkek olsa bile kadınlar, HIV/AIDS’le ilgili damgalanmalara da daha fazla maruz kalıyor, kadınlar, ayrımcılığa maruz kalma korkusu yüzünden teste gitmekten, HIV pozitiflerse de tedaviden kaçınıyor” ifadesine yer veriliyor.

HIV’DE BİLİNÇ DÜZEYİ DÜŞÜK

2008 tarihli UNAIDS raporu, dünya genelindeki kadınların yalnızca yüzde 38'inin HIV/AIDS ile ilgili doğru ve güncel bilgi sahibi olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün 2009 tarihli 'Kadın ve Sağlık' raporuna göre 1990'ların başından itibaren tüm dünyada kadınlar arasındaki HIV oranı büyük bir artış göstermiş. Günümüzde dünyadaki yaklaşık 33 milyon HIV ile enfekte kişinin yüzde 50 kadarını kadınlar ve yüzde 7 kadarını çocuklar oluşturuyor.

Dünya Sağlık Örgütü 2011 raporunda, dünya genelinde 15–49 yaş grubundaki kadınların yüzde 10 ile yüzde 60'ının maruz bırakıldığı fiziksel, cinsel ve duygusal şiddetin, kadınların HIV'le enfekte olma olasılığını arttırdığı belirtiliyor.

Türkiye'de mevcut Sağlık Bakanlığı verileri değerlendirildiğinde ise 1999–2010 yılları arasında HIV ile enfekte olan kadınların sayısı 271 kişiden 1232 kişiye, erkeklerde ise 712 kişiden 2945 kişiye çıktığı görülüyor. 1999'dan Haziran 2010 tarihine kadar HIV ile enfekte olan kadınların sayısı 4.54 kat artarken, erkeklerde 4.13 kat artış gerçekleşti. 

“Bilgi ve bilinç HIV’den korunmanın anahtarıdır' diyen Pozitif Yaşam Derneği, açıklamasında şu noktalara dikkat çekiyor: