“Yaraları sarmaya başlayınca tek olmadığımı anladım”

Üsküdar Üniversitesi ile Kalben (Koruma Altında Yetişen Gençler ve Koruyucu Aile) Derneğinin ortaklaşa düzenlediği “Koruyucu Aile Farkındalık Paneli” Üsküdar Üniversitesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda gerçekleştirildi.

Panele Kalben Derneği kurucusu Pelin Çalışkanoğlu, Kalben Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Müge Canan Yelekçi, Koruyucu Aile ve Evlat Edindirme Birimi Şube Müdürü Ahmet Emin Baysal ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Abdülhakim Beki panelist olarak katıldı.

Dünyada üzerindeki nüfus itibarıyla baktığımız zaman 0-18 yaş arasındaki çocukların korunmaya ihtiyacı olan, risk altında bulunan çocuklar olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Abdülhakim Beki, korunmaya ihtiyacı olan çocukların sosyal devlet anlayışının da gereği olarak devlet koruması ve güvencesi altına alındığının altını çizdi.

 “Kurumlar çocukların gideceği en son nokta olması gerekiyor”

Dr. Öğr. Üyesi Beki, “Biz sosyal hizmet perspektifinden baktığımız zaman kurumlar elbette olmalıdır fakat kurumlar çocukların gideceği en son nokta olması gerekiyor. Yani çocukların biyolojik, psikolojik, sosyal ve manevi olarak mutlu olabilecekleri, gelişimlerini sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilecekleri en güzel mekân bir ailenin yanında bakımını sağlayabilmektir. Bu, öz ailesi olamıyorsa da ikinci dereceden akrabalarının yanında kalması, bu da mümkün değilse koruyucu aile modeliyle çocukların bakımlarını sağlayabilmek gereklidir” dedi.

 “Yaşama hakkı başta olmak üzere pek çok hakkı güvence altına alınıyor”

Sosyal hizmet perspektifinden Aile Bakanlığı, Sosyal Hizmetleri Bakanlığı ve koruyucu aile sistemi noktasında konuşan Ahmet Emin Baysal, “Bulunduğu toplumda normal kabul edilen bir aile yaşantısını elde edemeyen çocuklar diyebiliriz. Zaten sosyal hizmetlerin temelinde de normal kabul ettiğimiz çizgiyi yakalayamamış, normal hayat standartlarını elde edememiş, dezavantajlı gruplar dediğimiz gruplar temel hedef kitlemizdir. Bu şekilde bir insanın en temel hakkı olan yaşama hakkı başta olmak üzere, pek çok hakkı bu şekilde güvence altına alınıyor” ifadelerini kullandı.

“Yaraları sarmaya başlayınca dünyada tek olmadığımı anladım”

Altı aylıkken parkta çimlerin üzerinde bulunduğunu, koruyucu ailesiyle rastlantısal bir şekilde denk geldiğini söyleyen Çalışkanoğlu, üniversitede hayat deneyimini paylaştığı hocasının “Kendi yaranı sarabilmek için kendi benzer hikayene sahip arkadaşlarını bulmak zorundasın. Hem onların yaralarını, hem de aslında kendi yaralarını saracaksın. Ben sana çocuk dramasının nasıl yapıldığını öğreteceğim, sen de giderek kurum bakımında kalan çocuklarla bunu paylaşacaksın.” Dediğini söyledi ve “Aslında benim için işin sırrı ve sihri buymuş. Çocuklarının yaralarını sarmaya başlayınca dünyada tek olmadığımı anladım.” şeklinde konuştu.

İşin ebeveyn kısmını anlatan Müge Canan Yelekçi ise bir insanın, bir annenin koruyucu aile olmadan hangi aşamadan, hangi ruh halinden geçtiğinden bahsetti. Bu işte altın kuralın çocuk sevmek olduğunu söyleyen Yelekçi, “Sadece kendi genetiğinizden olan çocukları değil, tüm çocukları sevebilme kapasitenizin olması ve bu kapasiteye içinizde güvenebilmeniz lazım” dedi.

 “AVM anneliği olarak görmeyin!”

Çocuklu hayatın çocuksuz hayattan çok farklı olduğunun altını çizen Yelekçi, ailenin buna hazır olması gerektiğini ve bunun için çocuk sevmesi gerektiğini söyledi. “Hiçbir zaman koruyucu anneliği ben çocuğumu giydireceğim, elinden tutup AVM’lerde dolaştıracağım deyip, AVM anneliği olarak görmeyin. Çünkü bu çocukların farklılıkları var. Birebir anne ve baba sevgisinden, şefkatinden yoksun kalmış çocuklar” şeklinde konuştu.

Üsküdar Haber Ajansı (ÜHA)


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Nisan 2019Yayınlanma Tarihi:19 Nisan 2019

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.