UYUŞTURUCUYU KİMLER KULLANIR?

UYUŞTURUCUYU KİMLER KULLANIR?DR. ADNAN ÇOBAN
PSK. ORHAN GÜMÜŞEL

Tüm Dünya toplumları çapında yapılan çalışmalar göstermiştir ki uyuşturucu maddeleri belirli niteliklere sahip kişilerin kullandığına dair belirgin bir bulgu yoktur.

Öne çıkan yani madde kullananlarda yoğun ortaklık gösteren psikososyal ve biyolojik etkenler mevcuttur. Ülkemizde ve Dünya’da yapılan madde bağımlılığını konu alan birçok araştırmada ailenin, sosyoekonomik durumunun, kalıtımın ve kişilik özelliklerinin önemli bir rolü olduğu saptanmıştır. Madde kullananlar ile yapılan çalışmalarda sıklıkla ortaya çıkan bu faktörlere kısaca bir göz atmak yerinde olacaktır.

Cinsiyet ve uyuşturucu: Görülme sıklığı olarak ele alındığında erkeklerin kadınlara oranla daha çok madde kullandıkları tespit edilmiştir. Bu yargıyı klinik başvurulardaki dağılım da destekler niteliktedir. Davranış kalıpları açısından ele alınırsa da cinsiyet rolüne uygun davranış olarak erkeklerin riskli yaşantılara daha meyilli olmalarının bu sonuca etki edebileceğini söylemek pekala mümkündür. Hele geleneksel ortamda erkeklerin dış dünya ile kız çocuklarına nazaran daha bir hareket serbestisi olması madde ile tanışma olasılığını da yüksek kılmaktadır. İstanbul genelinde 1991 ve 1996 yıllarında yapılan okul anket çalışmalarında madde kullanan erkek öğrenci oranının madde kullanan kız öğrencilere kıyasla iki kat fazla olduğu görülmüştür. Ayrıca klinik başvurular temel alındığında da kadınların madde bağımlılığı nedeniyle başvurularının erkeklerden çok daha az olduğu görülmektedir.

Bütün bu bulgulara madde kullanımı ile ilgili binişik ilgisi olan DEHB ve Antisosyal Kişilik Bozukluğu gibi davranım ve/veya kişilik bozuklukları ile ilgili rahatsızlıkların erkeklerde görülme olasılığının kadınlardan daha fazla olduğu eklenince cinsiyet faktörü bağlamında erkeklerin madde kullanımı açısından daha riskli oldukları düşünülebilir. (Kulaksızoğlu,1999: 207-208 )( 3 )

Sosyo ekonomik durum: Dünya genelinde yapılan çalışmalar uyuşturucu madde kullanımının daha çok yoksul kesimlerde olduğunu göstermektedir. Yine bu araştırmalarda sosyo ekonomik düzey yükseldikçe uyuşturucu madde kullanımında düştüğü belirtilmiştir. Bu sonuçlarda sosyo ekonomik güçlenmeye bağlı olarak yaşam standartlarının iyileşmesi, kişilik gelişiminin sağlıklı tamamlanabilmesi, eğitim olanaklarının daha işlevsel ve gelişime elverişli olması gibi etkenlerin avantajı olduğu düşünülebilir.  Uyuşturucu kullanım oranında farlılıklar gösteren üst SET ve alt SET arasında kullanılan madde açısından da farklılıklar göze çarpmaktadır. Alt SET daha çok ulaşılması kolay ve ucuz maddeleri ( Bally, tiner, esrar vs ) tercih ederken üst SET özellikle uyarıcı olarak nitelenen maddeler ve sentetik maddeleri ( Kokain, ecstasy türleri, eroin vs ) tercih etmektedirler.

Ülkemizde yapılan çalışmalarda ise sosyoekonomik durumunun ayırıcı bir etken olarak nitelendiği araştırma verileri yoktur. Yapılan çalışmaların çoğunluğu toplumun çeşitli katmanlarını yansıtmamaktadır.

İstanbul ili baz alınarak yapılan okul anket çalışmalarında sosyoekonomik duruma göre madde kullanım dağılımı belirgin bir farklılık göstermediği tespit edilmiştir.

Ülkemizde bu ayrımı yapamamanın nedenleri arasında, çok çeşitli maddenin kolay bulunabilmesi, ucuza bulunabilmesi ve sentetik ya da uyarıcı özellikli maddelerin dahi imalatının yapılıyor olması gösterilebilir. Üstelik uçucu nitelikli ve sektörel kullanımı olan bally ve tiner gibi maddeler de ucuz ve kontrol dışı satılabilme özellikleri ile rahat elde edilebilmektedir.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:22 Aralık 2008

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.