UYUŞTURUCU ETKİSİ YARATIYOR

A.A
 
Uzmanlarca yapılan  araştırmalarda, aşırı internet kullanımının beyinde oluşturduğu zararın, kokain  ve eroinin oluşturduğu zararla aynı olduğu belirlendi.

 


Nöropsikiyatri Hastanesi psikiyatristlerinden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, AA  muhabirine yaptığı açıklamada, sanal alıştırıcı olan bilgisayarın ve internet  ortamının fizyolojik bağımlılık yaptığının bugün kesinlik kazandığını bildirdi.

İnternet ve bilgisayar bağımlılığını olağan bağımlılık kriterlerini  karşılayacak şekilde bilgisayarla ve sunduğu görüntülerle yoğun bir biçimde  meşgul olma durumu olarak tanımlayan Tarhan, bağımlılığın tanı ölçütlerini şöyle  anlattı:

“İnternetle aşırı zihinsel uğraş, istenilen keyfi almak için giderek  daha fazla oranda internet kullanımına ihtiyacı duyma, internet kullanımını  tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması, internet kullanımını  kontrol etme ya da tamamen bırakmaya yönelik başarısız girişimlerin olması,  internet kullanımının azaltılması halinde çökkünlük ve kızgınlık hissetme,  başlangıçta planlanandan daha uzun süre internette kalma, başkalarına internette  kalma süresi konusunda yalan söyleme, interneti problemlerden kaçmak veya olumsuz  duygulardan uzaklaşmak için kullanma.”

Sanal bağımlılıkların, tıpkı diğer bağımlılıklar gibi beyinde ödül ve  ceza sistemini bozduğunu belirten Tarhan, “Sanal bağımlılarda madde  bağımlılığında olduğu gibi beyinde azalmış etkinin aynısına rastlanıyor. Yani  kişi interneti kullandıkça, kokain alan kişinin aldığı dozun yetmemesi gibi  gittikçe daha fazla kullanmak istiyor” diye konuştu.

Yapılan araştırmalarda, aşırı internet kullanımının beyinde oluşturduğu  zararın kokain ve eroinin oluşturduğu zararla aynı olduğu belirlendiğini de  bildiren Tarhan, “İnternet ve bilgisayarın aşırı kullanımı beyinde madde  bağımlılığına benzer narkotik bir etki oluşturur. 24 saat bilgisayar başında  kalmaya çalışan, yeme-içme ve diğer ihtiyaçlarını klavye önünde gidermeyi tercih  edenlerin bir süre sonra beyin kimyaları madde bağımlılarında olduğu gibi  bozulur” açıklamasında bulundu.

İleri düzey sanal bağımlılığı olanların tedavisinde hastaneye yatırarak  tedavi etmeye başladıklarını belirten Tarhan, şu bilgileri verdi:

“İlaçlarla tedavi ettikten sonra, daha sonra zarar algısı oluşturuyoruz  kişide. Kaybedeceklerini söylüyoruz. İnternet bağımlılığı, diğer madde  bağımlılıklarına göre çok daha çabuk düzeliyor. Beyindeki o bozulma hızla  toparlanıyor. Ancak bu evde kendi kendine yapılamıyor. Bunu interneti kontrol  kullanım, uzaklaştırarak davranış terapileri ile yapıyoruz. Tedavimizde  bağımlılıktaki genel ilaçlarla tedavi ediyoruz.”

BAĞIMLILIK NASIL BAŞLAR?

        
Prof. Dr. Tarhan, anne ve babaların “Aman çocuğum benim gözümün önümde  olsun. Dışarıda gidip kiminle beraber olduğunu bilmiyorum” diyerek çocuklarının  internet kullanımına bir kısıtlama getirmediklerini söyledi.

Çocukların da ailelerin de onayladığı bu güvenli ortamda kimliklerini  saklayarak, farklı kimliklerde aşırı özgürlükler içinde sorumsuzca ve yapay  ilişkiler içine girebildiğine dikkati çeken Tarhan, şöyle konuştu:

“Genelde de problemlerden kaçmak ve olumsuz duyguları gidermek için  internet kullanılıyor. Daha çok sosyal ve sanal bir paylaşım oluşturuyorlar. Bu  belli bir amaca yönelikse faydalı, sakıncası olmuyor. Ama amaçsız ve yaşamındaki  öncelikleri ihmal ederek zaman geçiriyorsa, bunu amaca yönelik yapmıyorsa böyle  durumlarda risk ortaya çıkıyor.

Kokain kullanımı yasa dışı. Başlaması ve ulaşması kolay değil. Ancak  internet öyle değil. Bu durum, kontrolden çıktığında da aileden ve çevreden  kopukluklar başlıyor.”
        
AİLEYE DÜŞEN GÖREVLER
        
İnternet bağımlılığında, ailelere büyük işler düştüğünü vurgulayan  Tarhan, ev içi iletişim eksikliğinin bağımlılığın nedenlerinden biri olduğunu  kaydetti.

Tarhan, söyle devam etti:

“Çocuk eve gelir gelmez interneti açıyor, aile bireyleri arasında sohbet  yok, paylaşım yok. Anne baba geçimsizse evde devamlı bir gerilim havası varsa,  sıcak bir yuva yoksa çocuklar internete girerek kendilerini orada ifade edip  rahatlamaya çalışıyorlar. Çocuk, eğer aile bireyleriyle birlikte zaman  geçirebiliyor, arkadaşlarıyla yeterince iyi diyaloglar kurabiliyor, spor  etkinliklerine katılıyorsa internetin bağımlılık haline gelmesi daha da azalıyor.  Sorunun çözümü için çocukları grup aktivitelerine ,sosyal aktivitelere  yönlendirmek gerekiyor.”
        
ÇOCUKLAR BAĞIMLI OLMADAN YAPILACAKLAR
        
Çocukların internet bağımlısı olmaların önüne geçmek için internet  üzerinden çocuklarla sohbet etmenin, yanlışları konuşmanın iyi bir yöntem olabileceğini vurgulayan  Tarhan, “İnternette çocuğu bekleyen muhtemel riskler nelerdir? Çocuk internete ilk girdiğinde çocukta zarar algısı oluşabilecek  durumları abartı olmayan örneklerle anlatmak gerekir. İnternetin yararlı durumlar  için nasıl kullanılabileceği anlatılabilir” dedi.

Modemin, bilgisayarın fişini çekmek gibi bir takım davranışların olumsuz  durumları da beraberinde getirebileceği uyarısında bulunan Tarhan, “Zaman zaman  karşılaşıyoruz, aile bireyi bilgisayarları kaldırıyor. Çocuk ise sabah beşte  kalkıp bilgisayarı yeniden monte ediyor. Modemi elinden alındığı için intihara  kalkan çocuklar var. İnterneti kontrolsüz kullandığı için yöneticilerin işine son  verdiği örnekler var. Bazı internette oynanan oyunlar nedeniyle işlerinden  kovulan insanlar var” dedi.

Ailelerin çocuklarına internet konusundaki eğitimleri özellikle 10 yaş  öncesi vermeleri tavsiyesinde bulunan Tarhan, bu yaştan önce çocuğu disipline  etmenin, bazı konuları beceri haline getirmenin daha kolay olduğunu söyledi.

İNTERNET UYUŞTURUCU ETKİSİ YARATIYOR - HÜRRİYET

HABERTÜRK

ZAMAN

TÜRKİYE GAZETESİ

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:18 Mayıs 2011

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.