Uyku hakkında bilmediklerimiz varmış

Her gece uyumamıza rağmen uyku en fazla yanlış anlaşılan davranışlarımızdan biridir. Uyku hakkında oluşmuş genel kanıların birçoğu yanlıştır.

Fillerin hiçbir şeyi unutmadığını herkes bilir. Öte yandan hafıza oluşumunda uykunun önemli bir işlev gördüğü söylenir. Oysa kara memelileri içinde en büyük beyne sahip olan filler geceleri sadece iki saat uyur.

Her gece uyumamıza rağmen uyku en fazla yanlış anlaşılan davranışlarımızdan biridir. Uyku hakkında oluşmuş genel kanıların birçoğu yanlıştır.

Örneğin akıllı telefonlarımızın ekranından yayılan ışık nedeniyle bizim atalarımızdan birkaç saat daha az uyuduğu söylenir.

California Üniversitesi Los Angeles Uyku Araştırmaları Merkezi yöneticisi Jerry Siegel'e göre, medyada birçok kez bunu duymuş olan insanların çoğu inanıyor buna. Oysa tamamen yanlış bir kaygı olabilir bu. Çünkü elimizde herhangi bir veri bulunmuyor.

Atalarımızın ne kadar uyuduğunu bilmemiz olanaksız olduğu için Siegel buna en yakın veri olarak Tanzanya, Namibya ve Bolivya'da avcılık ve toplayıcılıkla yaşamını sürdüren modern göçebe topluluklarını ziyaret etti. Onlar atalarımızın yaşadıkları koşullara en benzer ortamlarda yaşıyorlardı.

Bu topluluklar bizim yaşantımızı ve uykumuzu bölen modern cihazlardan uzak oldu hep. Aralarında binlerce kilometre olmasına rağmen her üç topluluğun her gece uykuda geçirdiği süre hemen hemen aynıydı: Ortalama 6 ½ saat. Siegel atalarımızın da eskiden o kadar uyuduğunu düşünüyor.

Teknoloji ve elektriğe erişimi olan modern toplumlarda ise insanlar ortalama 6-8 saat arası uyuyor. Yani atalarımız bizden daha fazla uyumuyordu. Üstelik modern yaşamın sunduğu olanaklardan yararlanamıyor, taş ya da toprak üzerinde, hatta belki de ağaçta uyuyor, günün ilk ışığıyla kalkması gerekiyordu. Bu sırada bir de yırtıcı hayvan, düşman kabile ya da zehirli böcek kaygısı çekiyordu. Gece sadece 6 ½ saat uyumaları boşuna değildi yani.

DELİKSİZ UYKU MU PARÇALI MI?

Siegel, atalarımızla ilgili başka bir yanlış bilginin de kesintisiz bir uykudan ziyade gece boyunca parça parça uyuduklarına ilişkin olduğunu söylüyor ve bunu evcil hayvanlara bağlıyor.

"Bu fikrin kaynağı sanırım kedi ve köpeklerdir; onlar bu şekilde uyur, ama primatlar öyle uyumaz." İnsanlar da gece boyunca uzun ve kesintisiz uyurlar. Arada bir uyananlar da olur elbette, ama norm bu değildir.

Siegel'in araştırmaları, avcılık ve toplayıcılıkla geçinen bugünkü toplulukların kışın hiç gündüz uykusuna yatmadığını, yazın ise öğlen sıcağından kurtulmak için daha fazla gündüz uykusuna yattıklarını gösteriyor. Fakat gündüz uykusuna ortalama olarak beş günde bir yatılıyor.

Fakat Siegel'in araştırdığı bu topluluklar ekvatora yakın bölgelerde yaşıyordu. Kuzeye doğru geceler uzadığı ve kışın 16 saate ulaştığı için Kuzey Avrupa'da atalarımız kışın gece uykusunu birkaç parçaya bölmüş olabilir. Fakat insanın uykusu zamanla mevsimlere bağlı olmaktan çıktığı için Kuzey Avrupa'da bile modern insan belki kısa bir tuvalet ihtiyacı dışında gece boyu uyumaya yönelmiştir.

BBC TÜRKÇE


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:28 Aralık 2017Yayınlanma Tarihi:22 Şubat 2017

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.