STRESE DUYARLILAR DAHA ÇOK YAKALANIYOR

STRESE DUYARLILAR DAHA ÇOK YAKALANIYORYAŞAYANLAR ANLATIYOR

Ataklar gücümü bir anda bitiriyor.

Panik atak hastalığı, insanları derinden sarsan olayların etkisi olarak ortaya çıkıyor. 3 ay önce panik atakla tanışan A. G!nin yaşadıkları da bu durumu doğruluyor.

Mükemmelliyetçi bir  yapıya sahip olan A (29), herkesin derdini dinliyor ancak sorunlarını anlatmaya gelince kimseyi bulamıyordu.

Panik atak, A' nın kapısını 3 yıl önce çaldı. Her şeyin yolunda gittiğini düşündü­ğü bir anda kendisini has­talığın pençesinde bulan A, aylarca hastalığın geçmesini bekledi. Bir­kaç kez tekrarlayan ataklardan son­ra 'Bu nedir?  sorusunu kendisine yönelten A., anne ve babasının ıs­rarı üzerine hastaneye başvurdu. Ancak doktorlar görünürde fiziksel bir rahatsızlığı olmadığını belirterek A’ yı eve yolladılar. Her nöbet geçir­diğinde kendisini hastanenin aciline zor attığını anlatan A, "Hastaneye varana kadar iyileşiyordum. "Çok şükür geçti' diyerek evime dönüyor­dum" dedi. Oysa hastalığın bir yere gittiği yoktu. A, bu gerçeği sonra­dan öğrenecekti.

HEP İÇİNE ATIYORDU

Kalabalık bir aileye sahip olan A, neredeyse herkesin sorunu dinlemek­ten kendisine hiç zaman ayıramıyor­du. Kimsenin üzülmesi istemediği için herkese "evet" sen haklısın diyordu. Evdeki 3 kardeşiyle çatışmaya giriyor ancak onlara bile içinden geçenleri söylemiyordu. Kendi sorunlarını çoktan geri plana atmıştı.

Ancak ataklar, hayatındaki bir­çok şeyin değişmesine neden olur. A, artık kimseye tahammül edemi­yor, insanların sorunlarını dinle­mekten kaçıyordu.

KABUS GİBİYDİ

Her an "Ne zaman kalp krizi ge­çireceğim" sorusunu kendisine yö­nelten A, o günleri şöyle anlatıyor: "Ataklar yavaş yavaş geliyor, çoğalı­yor ve gücümü bir anda bitiriyordu. Her an atak geçireceğimi düşünür olmuştum. Kendimden korkuyor­dum. Bu kabusun bitmesini bekli­yordum" A, bir süre sonra bırak baş­kasının sorunlarına çözüm bulmayı kendi sorunlarıyla bile baş edemez hale gelmişti.

AKRABASINI KAYBETMİŞ

Bir gün annesinin ısrarı erine kendini zorlayarak ev­den çıkıp markete gitti. Ancak gitmesiyle dönmesi bir oldu. A ve ailesi, artık psikolojik destek almanın zamanın gel­diğini düşündüler. Doktoru A' nın çocukluğundan itibaren yaşadıklarını sorguladı. Dok­torla görüşmesinde yakın za­manda çok sevdiği hala kızını kaybetmesi gündeme geldi. Onu en çok yıpratan ve panik atak yaşamasına neden olan bir olayın da halasının kızının ölümü olduğu ortaya çıktı. A, bu beklenmedik olaydan çok etkilenmiş ancak bu konuyla ilgili kimseyle konuşmamıştı. Doktorlar, insanlarla ilişkileri ve başa çıkmakta zorlanması üzerine giderek A' nın bu soruları çözmesini sağladılar.

KORKULARINI YENDİ

Kâbus gibi günlerin ardından, "Hamdolsun, şu anda çok iyi­yim" diyen A., artık kendisine daha fazla zaman ayırdığını söylü­yor. Eskiden korkulan nedeniyle çalışmadığın belirten A., iyileş­tikten sonra iş aramaya başlayacağını söylüyor. A.," Hayatta hiçbir şey dert edecek kadar önemli değilmiş" diyerek insanları küçük şeylerden mutlu olmaya çağırıyor.

PANİK ATAK ani başlangıcıdır ve genellikle hızlı bir şekilde 10 dakika veya daha kısa bir sürede doruk noktasına ulaşır.

Ataklar 15-20 dakika

PANİK ATAKLAR yaklaşık olarak 15-20 dakika sürelidir. Ancak bazen yalnızca 1-2 dakika, bazen de bir saatten daha uzun olabilir. PANİK ATAK başta fobiler olmak üzere diğer bir kısım psikiyatrik bozukluklarda da görülebilir. Ancak bunlar stres etkeni ile karşılaşma ya da karşılaşma olasılığı sonucunda ortaya çıkar.

Uykuda geçirenler de var

PANİK BOZUKLUĞUNDA ise beklenmedik zamanlarda ortaya çıkan ve yineleyen PANİK ATAKLARI söz konusudur. Bazı hastalar uykuda da atak geçirebilirler. PANİK ATAKLARININ sıklık ve şiddeti değişkenlik gösterir. PANİK ATAK sonrasında kişide yeni bir atak daha yaşayacağı ya da atak sırasında ortaya çıkan bedensel duyumlarla ilgili yoğun kaygı oluşur. Hastalar kalp krizi geçirecekleri, beyninde önemli bir hastalık olduğu, felç olabilecekleri gibi kuşkularla acil servislere başvururlar.

İş ve özel hayatı etkiliyor

Çoğu zaman yapılan ilk tetkiklerde herhangi bir sorun saptanmamış olmasıyla da yetinmeyip daha ileri tetkik arayışları içine girerler. Sorunun psikolojik olduğunun anlaşılıp bir psikiyatra yönlendirilene kadar hastaların çoğu beyin tomografisi, beyin MR'ı, kalp anjiografisi gibi son derece pahalı, zahmetli ve riskli tetkikler yaptırırlar.

Aynı korkularla hastaların bir kısmı evde yalnız kalamama, kalabalık yerlere girememe gibi sorunlar yaşarlar. Bu durum kişinin mesleki ve sosyal yaşantısını ileri derecede kısıtlayabilir. Tüm dünyada yapılan çalışmalar PANİK BOZUKLUK kadınlarda erkeklere göre 2-3 kat daha fazla görülmektedir.

Genetik faktörler önemli

PANİK BOZUKLUĞUN ortaya çıkma nedeni ola­rak beyinde hücreler arası iletişimi sağlayan maddelerin biyokimyasında düzensizlik olduğu düşünülmektedir. Aile çalışmaları PANİK BOZUKLUĞUN ailesel olduğuna ilişkin güçlü kanıtlar sağlamıştır. PANİK BOZUKLUK olan hastaların birinci dereceden akrabalarında PANİK BOZUKLUK oranı 4-7 kat daha yüksektir. Araştırmalar genetik faktörlerin önemli bir rol oynadığını göstermekle birlikte, bunun genetik doğası tam olarak çözülememiştir. PANİK BOZUKLUĞU olan hastaların geçmişlerine bakıldığında, pek çok hastada uzun süreli psiko-sosyal stresin varlığı görülmektedir. Bu kişilerin strese karşı aşırı duyarlılıklarının olduğu da bir diğer görüştür.

OKUYUCU MEKTUPLARI

YARDIMLARINIZI BEKLİYORUM

Merhaba gazetenizde panik atakla ilgili yazı dizisini gördüm. Sanırım ben de panik atak var. Panik atak teşhisinin nasıl konulduğunu anlatmak isterim ve yardımlarınızı beklerim...

Ben   taa ki 2005 yılına kadar hiçbir sorun yaşamamıştım. 2005 yılı Ağustos ayı içerisinde gündüz hiçbir şey yokken kalbim durdu gibi oldu ve nefes alamaz oldum. Derin derin nefes almaya başladım ve belli süre sonra düzeldi. 0 andan sonra göğüs ağrısı ve nefes almada sıkıntı çekmeye başladım. Tabii bu bazı zamanlarda daha da etkili oluyordu. Ve bu olay sonucunda doktora gittim, ilk işim kardiyoloji uzmanına gittim ve EKK çekildi. "Birşey yok" denildi, sadece taşikardi teşriisi konuldu, önemli bir husus bulunmadı. Bir iki ilaç yazdı yolladı beni doktor. 0 ilaçları kullanıyorum ama şikayetlerim devam ediyordu.

HAYATTAN ZEVK ALAMIYORDUM

Göğüs ağrısı çok çekiyordum ve hep sıkıntılı ve hayattan zevk alamıyordum. Tekrar doktora gittim ve "Holter EKG" çektiler sonuç yine birşey bulamadılar ve psikiyatriste yolladı doktor... Orada panik atak teşhisi kondu ama ben tabii ne olduğunu bilmediğim için inanamıyorum. Kalbim hasta diye inat ediyordum. Ama kabullenmek zorunda kaldım.

TİTREME VE ÖLÜM KORKUSU GELDİ

Bana ilaç verdi doktor, ama ağır geldi kullanmadım. Sonra tekrar gittim doktora verdiğiniz ilaç ağır geldi dedim ve biraz hafif olanından verdi. Bir süre kullandım kestim çok uzun kullanmadım; bir iki ay kullanıp bıraktım. Şikayetlerim biraz azaldı ama 1yıl önce uykudan anlamsız uyanarak nefes alamamaya başladım titreme ve ölüm korkusu geldi. Bu 5 dakika falan sürdü, üzerimden gitti.. Anlamsız bir şekilde geldi geçti. Aynı şekilde bir hafta önce oldu.

NEFES ALAMIYORDUM

Uykudan anlamsızca uyandığımda nefes alamı­yordum üşüyordum ve her yerim uyuşuktu. Ölüce-Qim gibi oldu ve 5 dakika içinde hafifleyerek geçti, fki defa etkili şekilde yaşadım. Sanırım panik atak oluyor bu. Ben hala inanamıyorum panik atak oldu­ğuma . Şu an Atarax diye bir ilaç kullanıyorum, fena değil. Bana yol gösterici bilgi verirseniz sevinirim. Bu hastalığı nasıl yenebilirim... Saygılarımla

Ö. A.

İLAÇLA BİRLİKTE TERAPİ DAHA ETKİLİ

Uzm.Psikolog Yıldız BURKOVİK

Merhaba Ö. Bey

Panik atakta kalp çarpıntısı, göğüste sıkın­tı hissi, terleme, nefes alamıyormuş, kalbi du­ruyormuş gibi hissetme ve buna bağlı kaygı­landırdı düşünceler sıklıkla görülür. Ölüm korkusu, bulantı, baş dönmesi, gerçek dışılık duyguları, kontrolünü kaybedeceği veya delireceği korkusu vardır. Bu belirtiler olduğunda sizde de olduğu gibi ilk olarak kalp ya da başka branşlardaki doktorlara gidilse de uz­manlar sonrasında kişiyi psikiyatrise yönlendirirler.

Tedavisinde de ilaçla birlikte terapi oldukça et­kili bir yöntemdir. Bir aylık İlaç tedavisi yeter­sizdir. Tedavi uzun süreli ve sürekli olduğun­da yararlanılır. Doktor kontrolü dışında ilaç kullanıp bırakmak tedaviyi zorlaştırır, ilaçları düzenli ve doktorun yönlendirdiği şekilde kullanmak gerekir. Terapide de kaygıyı kon­trol edebilmek, gevşeme yöntemleri (nefes egzersizleri nörobiofeedback), yanlış bilgi ve inanışların düzeltilmesi, kaygılandığı durum­lara aşamalı olarak hazırlama yapılan çalışmalardır.

E. M.

Panik atak gerçekten zor hastalık geldimi tam vuruyor, bende kendimi kafamın içindeki olayları silmek ve onunla mücadele etmekle atlatıyorum. İlaç bir yere kadar yetiyor uzun süreli kullandığınızda o da pek fayda sağlamı­yor. Bu hastalığı yaşayanlara tavsiyem her şe­yi kafalarında bitirmeleri ara sıra nüksetse de özellikle sıcak havalarda düşük dozda ilaç alabilirler

H.Ç.

Valla 30 senedir çekiyorum kriz vurduğu zaman ne yapacağımı şaşırıyorum. Kalbim çok çarpıyor korkuyo­rum çok zor en fazla 20 dakika sürüyor sonra vücut sa­vunmaya geçiyor dengeyi sağlamaya çalışıyor. Devam etse Allah korusun insan mahvolur...

KAYNAK: www.bugün.com.tr

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:05 Kasım 2008

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.