Şeker hastalığında ezber bozan araştırma

Dünya Diyabet Kongresi’nde sonuçları açıklanan çalışmaya göre, diyabet hastalarında cerrahi tedavinin erken dönemde yapılması, ciddi kilo problemi olmaması durumunda bile şekeri düzeltebiliyor.

Çalışmanın sonuçları; 1 Aralık 2015 tarihinde gerçekleşen Dünya Diyabet Kongresi’nde, Dr. Geltrude Mingrone tarafından sunuldu. Rapor, ayrıca Diabetes Care isimli tıp dergisinde de yayımlandı.

Yayımlanan raporda; (Swedish Obese Subjects) başlığı altında yapılan çalışma ile birlikte, diğer iki klinik araştırmada yer alan, toplam 727 hastaya ait veriler incelendi. Uzmanlar; diyabet süresinin kısa olmasının, cerrahi öncesinde açlık kan şekerinin düşük olmasının ve ince bağırsakları da içeren cerrahi işlemlerin; birbirlerinden bağımsız olarak, diyabetteki düzelme oranlarını belirlediğini belirtti.

AMELİYAT ÖNCESİ KİLO FAZLALIĞI ŞEKERİN DÜZELME ORANINI BELİRLEMİYOR

Yapılan üç araştırmada da ameliyatın ilaç tedavilerinden daha iyi sonuçlar verdiği vurgulandı ve ciddi kilo problemi olmayan hastaların, obez hastalara benzer şekilde, ameliyattan fayda gördükleri belirtildi. Dr. Mingrone, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Tip 2 diyabeti olan kişilerden ameliyat için uygun olan hastaları seçmek için kullanılan kriterler, yeniden tanımlanmalıdır. Çünkü kilo fazlalığı, kan şekeri kontrolünün sağlanması ile ilgili bir fikir vermemektedir.”

Günümüze kadar obezite cerrahisi için hasta seçiminde tek bir kriter bulunduğunu belirten Dr. Mingrone, “Kontrol edilemeyen diyabet ile ilişkili olarak, ameliyat olabilmek için hastaların kilolu olmaları gerektiği düşünülüyordu. Ancak, araştırmalar gösteriyor ki, kilo fazlalığınız şekerin düzelme oranı ile ilgili hiç bir fikir vermiyor” dedi.

Dr. Mingrone, günümüzde cerrahi tedavinin, diyabette düzelme ve kan şekeri kontrolünde iyileşme sağlanmasında etkili olduğunu kanıtlayan yeterli sayıda yayın olduğunu belirterek şunları söyledi: “Endokrinologlar, cerrahi tedavi ile ilgili olarak, görece küçük çalışmalar yerine, geniş gruplarda yapılan, kısa ve uzun sürede ortaya çıkabilecek sorunların yer aldığı bilgilere daha çok ulaşmak isteyeceklerdir. Bu yöndeki en büyük sorun; bir ilaca yönelik, geniş gruplarda yapılan bir araştırma için ilaç firması ödeme yapabiliyorken; obezite cerrahisi için, yalnızca kamu fonlarından küçük burslar sağlanabilmesidir.”

Diabetes Care dergisinin editörü Dr. William T. Cefalu ise, “Bu çalışma ile, bir şeker hastası için ameliyat tedavisi düşünülürken, sadece kilo fazlasının değerlendirilmemesi gerektiği ortaya çıkmıştır. Ameliyat edilen hastaların takipleri kilo değerlerinden bağımsız olarak şekerin düzeldiğine işaret etmekte” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE TAKİP EDEN DEĞİL, TAKİP EDİLEN ÜLKE KONUMUNDADIR"

Çalışmanın sonuçlarını değerlendiren Türkiye Metabolik Cerrahi Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Alper Çelik de, uygulamanın tıp literatüründe “Metabolik Cerrahi” olarak adlandırıldığını, Türkiye’de 2008 yılından bu yana binlerce şeker hastasının bu yöntemlerle başarıyla tedavi edildiğini ifade etti.

Çelik, “Bizim yıllardır savunduğumuz ifadelerin dünyanın önde gelen sağlık otoriteleri tarafından bugün kabul ediliyor olması, ironik bir durum. Bizler ameliyat ettiğimiz hasta sayıları açısından dünyanın en geniş ikinci serisine sahibiz. Türkiye, metabolik cerrahi konusunda takip eden değil, takip edilen ülke konumundadır” şeklinde konuştu.

A.A


Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:20 Ocak 2016Yayınlanma Tarihi:16 Ocak 2016

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.