SAĞLIKLI SU İÇİN UYARISI


ANKA

Tüketiciler Derneği (TÜDER), tüketicileri sağlıklı ve güvenli su tüketimi konusunda uyardı. İşte uyarılar.

 


Tüketiciler Derneği(TÜDER), tüketicileri sağlıklı ve güvenli su tüketimi konusunda uyardı. Sağlıklı ve güvenli içme suyunun her birey için temel bir insan hakkı olduğuna ve evrensel bir tüketici hakkı olduğuna dikkat çeken TÜDER, içme suyuna kolay erişebilmenin yanında suyun güvenli ve sağlıklı olmasının da gerekli olduğunu vurguladı.

Dünya Sağlık Örgütü(DSÖ) ve üye ülkelerin, “Gelişme düzeyleri ne olursa olsun, her birey güvenli içme suyuna yeterli miktarda ulaşma hakkına sahiptir” tezini kabul etiğine dikkati çeken TÜDER, DSÖ'nün, içinde hastalığa neden olan gözle görülemeyen canlılar ve zararlı kimyasalların bulunmadığı suya "güvenli su" içinde yaşam için gerekli belli oranda mineralleri içeren suya da "sağlıklı su" dediğini hatırlattı.

TÜDER, sürdürülebilir olmayan üretim biçimi ve tüketim biçiminin; suyu daha kaynağındayken kirletmeye başlattığını bu nedenle tüketicilerin sağlıklı ve güvenli suya ulaşmalarının gittikçe zorlaştığını belirterek, “Su kullanıma sunulmadan önce; sağlık için riskleri belirlenmeli, riskleri giderecek her tür yasal ve teknik alt yapı oluşturulmalı, düzenlemeler etkin şekilde uygulanmalı, tüketiciler bilgilendirilmeli, gerekli denetim ve yaptırımlar uygulanmalıdır. Böylece halk sağlığının korunması ve toplumun sağlıklı-güvenli suya ulaşmasının en önemli ve vazgeçilmez koşulları sağlanmış olur” dedi.

Günümüzde dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 20’sinin güvenli içme suyuna erişemediğini gelişmekte olan ülkelerde her yıl güvenli ve sağlıklı su tüketemediği için milyonlarca insanın dizanteri gibi hastalıklardan öldüğüne dikkati çeken TÜDER, Türkiye'de zaman zaman şebeke sularından kaynaklanan zehirlenmeler, sanayinin kirli atıklarının sulara karışmasından dolayı görülen canlı ölümleri, su havzalarının imara açılması ve daha kaynağındayken suyun kirletilmesi, sanayi atıkları, bilinçsizce kullanılan kimyasallar ve tarım ilaçları gibi olumsuzlukların şehir şebeke sularına olan güvenilirliği azalttığına değindi.

TÜDER ayrıca, Türkiye'de içme suyu tüketiminin büyük oranda polikarbon damacanalarla karşılanır olmasının; ciddi tartışmaları ve ciddi soru işaretlerini de beraberinde getirdiğini vurgulayarak, “Gelişmiş toplumlarda, şişelenmiş doğal mineralli su ve kaynak suyu içme suyu olarak yaygınken; Türkiye’de su tüketiminin ne kadar güvenli olduğu, içindeki suyun kalitesi ve fiyatı ciddi bir şekilde sorgulanmakta; kuşkular gittikçe artmakta, güvenliği tartışılmakta, taleplerin cam şişe ile su karşılanması istenmekte ve ilgili kuruluşlarca her tür lobinin ötesinde kuşkuların giderilmesi ve bu soruların cevaplanması gerekmektedir” dedi.

NELERE DİKKAT ETMELİ?

Damacanaların; ruhsatlı satış yerlerinde, ışık görmeyen, hijyenik koşullarda ve ezilmeyecek, hava almayacak şekilde depolandırılmaları gerektiğini belirten TÜDER, damacanaların temizliğine de değinerek, “Damacanaların temizliği çok önemli olup en fazla 60-70 kez dolum yapılabilmesi ve her dolumda dezenfekte edilmesi sağlık ve güvenlik açısından büyük önem taşımaktadır. Her şeyden önce damacana içindeki su renksiz, kokusuz, berrak olmalıdır; içerisinde yosunlaşma, yabancı madde bulunmamalıdır ve ambalajın önceden açılmadığına çok dikkat edilmelidir” dedi.

NE YAPILMALI?

TÜDER su alırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalara değinerek, öncelikle satışa sunulan suyun Sağlık Bakanlığı'ndan izinli olup olmadığına, etiketinde Bakanlığın izin tarih ve sayısının bulunup bulunmadığına, suyun kaçak olup olmadığının anlaşılması için damacanada kabartmalı olarak firma isminin ve logosunun olup olmadığına bakılması gerektiğini; ambalajlı sularda kapak, güvenlik bandı, etiket ve PC damacana üzerindeki suyun adı, cinsi, üretim adresinin, Bakanlıkça verilen izin tarih ve sayısı ile uygun gördüğü uyarılar, suya uygulanan işlemler ve suyun sahip olduğu parametrelerin, imal ve son kullanma tarihi ile parti ve seri numarası, tescilli amblem veya logosunun kap veya kapak üzerine görünür bir şekilde yazılı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini belirtti.

Suyun adı ile şirket isminin veya bilgilerin birbiriyle uyumlu olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini belirten TÜDER, “Eğer bu bilgiler aynı firmaya ait değilse kaçak dolum söz konusudur ve Sağlık Bakanlığının denetimi olmayan bir tesiste doldurulmuş, güvenli olmayan ve sağlıksız bir sudur” dedi.

Damacanaların serin yerde, kapakları kapalı olarak muhafaza edilmesi gerektiğini vurgulayan TÜDER ayrıca, kullanılan pompaların haftada bir kez beş damla saf çamaşır suyu karıştırılarak hazırlanan karışımla temizlenmesi, pompaların en geç yılda bir TSE, İSO belgeli pompalarla değiştirilmesini, damacana suyun açıldıktan sonra en geç bir hafta içinde tüketilmesini önererek, tüketicileri suyun son kullanım tarihi ve etiketindeki özelliklerine dikkat etmeleri hususunda da uyardı.


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:01 Eylül 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.