Ritm bozukluklarına dondurarak tedavi

Halk arasında sıklıkla rastlanan kalp ritmi bozukluklarında uygulanan balonlu tedavi ile ritim bozuklukları 40-50 derecede dondurularak tedavi ediliyor.

Halk arasında sıklıkla rastlanan kalp ritmi bozukluklarında uygulanan balonlu tedavi ile ritim  bozuklukları 40-50 derecede dondurularak tedavi ediliyor.

Ankara Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama  Hastanesi Kardiyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Akyürek, kalıcı  atrial fibrilasyonun toplumda en sık rastlanılan ritim bozukluğu olduğunu ifade  ederek, özellikle 65 yaş üstü kişilerde görüldüğünü belirtti. Kalp çarpıntısı, efor performansında düşüş, bayılma ve fenalık hissi gibi  semptomların, ritim bozukluğunun en önemli belirtisi olduğunu ifade eden Akyürek,  “Her 100 kişiden 1'inde görülen, atrial fibrilasyonda gerekli ilaçların  kullanılmaması durumunda kalpte oluşan pıhtı beyne kadar gidip felce neden  olabiliyor. Bu inmelerin en önemli sebebi. Bunun yanında hasta doğru şekilde  tedavi edilmezse, kalp yetmezliği oluşabiliyor ve hasta hayatını kaybedebiliyor”  diye konuştu. Özellikle ataklar şeklinde olan atrial fibrasyonunda, kalbin sol  kulakçığında ritim bozukluğuna neden olan anarşik odakların bulunduğunu anlatan  Akyürek, bu odakların iki şekilde ortadan kaldırıldığını bunlardan birinin halkın  “yakma” diye bildiği radyo frekans yöntemi olduğunu ifade etti.

KOMPLİKASYON İHTİMALİ DAHA DÜŞÜK

Diğer yöntemin de son yıllarda kullanılmaya başlanan cryo ablasyon  yöntemi olduğunu belirten Akyürek, iki yöntemin etkinliğinin birbirine çok yakın  olduğunu ancak cryo ablasyon da komplikasyon ihtimalinin daha düşük göründüğünü  söyledi. Cryo ablasyon Türkiye'de yeni bir yöntem olduğunu ve sadece belirli  merkezlerin yapabildiğini ifade eden Akyürek, şunları kaydetti: “Biz hastanemizde uyguladığımız bu yöntemle kasıktan kalbe girerek, bir  balon yardımıyla ritim bozukluğuna neden olan anarşik (ektopik) odakları eksi  40-50 derecede dondurarak ortadan kaldırıyoruz. Hastaların yüzde 80'i ilaç  kullanmadan normal ritminde kalabiliyor. Hasta, ritim düzenleyici ilaçların  risklerinden kurtuluyor. Ve bir gün içerisinde evine gidebiliyor. Böylece ritm  bozukluğu ilaçsız tedavi ediliyor. Hastanın çarpıntıları geçiyor ve yaşam  kalitesi artıyor.”

KAN SULANDIRICI İLAÇLAR İHMAL EDİLMEMELİ

Atrial fibrilasyon tedavisinde felç riski yüksek hastalara uygun  görüldüğü taktirde kan sulandırıcı ilaçlar verildiğini ifade eden Akyürek, “Bu  kan sulandırıcı ilaçlarda kan takibi olması gerekiyor. Bu da hastalara zor  geliyor. Yeni bir takım kan sulandırıcı ilaçlar var. Bunlarda eski kan  sulandırıcı ilaçlarda olduğu gibi kan takibine gerek yok” diye konuştu. Atrial fibrasyonda hastalar uygun şekilde kan sulandırıcı ilaç  kullanmazsa felç riskinin arttığını anlatan Akyürek, şunları ifade etti:“Hastalar kan sulandırıcı ilaçları kullanmak istemiyor. Bu durum yüksek  riskli hastalarda karşımıza felç olarak çıkıyor. Kan sulandırıcı ilaçlar hastanın  felç riskine göre veriliyor. Felç riskini arttıran durumlar hastanın; kalp  yetmezliği olması, koroner kalp hastası olması, yaşının 75 üstü olması, kadın  olması, vasküler hastalığı olması, hiper tansiyonun olması. Bunlardan en az biri  bile olsa hastaların bu ritim bozukluğunda varsa kan sulandırıcı ilaç kullanması  gerekir. Halk şunu düşünüyor aspirin kullanarak veya klopidogral kan sulandırıcı  ilaçlar kullanarak bu ritim bozuklunda felç riskini kesinlikle azaltmıyor  hastalara buna güvenip felçten korunduklarını zannetmesinler. Güçlü kan  sulandırıcı ilaçlar kullanmalılar.” A.A

Paylaş

Görüntülenme:
Güncellenme Tarihi:28 Haziran 2012Yayınlanma Tarihi:01 Temmuz 2012

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.