MUTLU OLMAK İÇİN...

Bugün Gazetesi
 
İşte uzmanlardan kişinin kendi hayatını kontrol altına almak ve mutluluğu yakalamanın yollarıyla ilgili önemli uyarılar.

 

Kişinin kendi hayatının kontrolünü ele geçirmek için sorunları ve duyguları nedeniyle başkalarını suçlamayı bırakmasını tavsiye eden Dr. Barış Ünsalver, “Affetmek hem üzerinizden yükü alır hem de mutluluğun kapısını açar” dedi...

Hırs ve rekabetin giderek arttığı dünyada, insanlar daha acımasız ve kin güder oldu. Hoş görme ve bağışlama gibi duyguların yerini suçlamanın aldığını söyleyen Memory Center’dan Nöropsikiyatri Merkezi Psikiyatri Uzmanı Dr. Barış Önen Ünsalver, suçlamanın bir sorunu sürdürmenin en iyi yolu olduğunu belirtti. İnsanların başkalarını suçlayarak tüm gücünü onlara yönelttiğini dile getiren Ünsalver, bu tür bir yaklaşımın insanları çözümsüz çatışmalara sürüklediğini kaydetti. Zamanın hep ileriye doğru aktığını dile getiren Dr. Ünsalver, suçlamayı tercih eden kişilerin sürekli geçmişi konuştuklarına dikkat çekti. Dr. Ünsalver, ‘Geçmiş, geçmiştir’ ve aslında sadece zihninizde canlılığını sürdürmektedir. Geçmişte yaşarken, o anı yaşamazsınız. O anın anılarını canlandırırsınız zihninizde” diye konuştu.

GEÇMİŞİ GÖZDEN GEÇİRİN


Bazı olumsuz durumların üstesinden gelebilmek için geçmişi geride bırakıp ileriye doğru yürümek gerektiğinin altını çizen Dr. Ünsalver, “Geriye dönüp, hayatınızı yeniden gözden geçirmeniz gerekmektedir. Geçmişe tepki göstermek yerine şimdi ve burada hayatın içinde hareket geçmelisiniz. Tepki gösterdiğinizde başka kişiler ve olaylara bağlı olarak hayatınızı sürdürürsünüz.

KENDİNİZE ACI VERİRSİNİZ

Hareket ettiğinizde ise kendi hayatınızın kontrolü elinizdedir. Yaşadığınız ruhsal sıkıntılarla ilgili kimleri suçladığınıza bakarak, affetmeyi ve öfke gibi olumsuz duygusal tepkileri uzaklaştırmaya başlayabilirsiniz” ifadesini kullandı. Nefret ve intikam duygusunun kişinin kontrolü dışındaki duygu ve düşüncelerin içine hapsolmasına neden olduğunu aktaran Dr. Ünsalver, “Bu düşünceler ve duygular, durumları, olayları ve başka insanları algılamanızı etkiler. Daha çok olumsuz düşüncelere odaklanırsınız. Geçmişteki intikam duygusu ve düşüncenize tutunarak kendinize acımayı sürdürebilirsiniz. Bu eski duygular kendinizi yorgun, keyifsiz ve yılgın hissetmenize neden olur” dedi.

İÇ HUZURA KAVUŞMANIN YOLU...

Bağışlamanın önemine dikkat çeken Dr. Ünsalver, şöyle devam etti: “Bağışlama yoluyla olumsuz hisler uzaklaşır. İç huzuru ve kendinizle barışık hissedersiniz. Geçmişte yaşadığınız acılar ve güçlüklere dayanarak mağdur olmanıza izin verirseniz, düşünceleriniz, duygularınız ve davranışlarınız üzerinde kontrol sahibi olamazsınız. Size zarar vermiş olanları affetmeye hazır olmalısınız.”

TAKILIP KALMAYIN

Kişinin kendisini de bağışlamasını bilmesi gerektiğini ifade eden Dr. Ünsalver, “Affettiğiniz takdirde ileri doğru yürüyebilirsiniz. Affedemezseniz, o anın öfkesi, acısı ve hüsranının içinde takılıp kalırsınız. Böylesine acı çeken bir kişi kendisine verilmek istenen sevgiyi ve iyilikleri de göremez. Acı ve öfkeyle sarmalandığınız için gözleriniz ileriyi göremez. Affedemediğiniz zaman aslında kendinizden başka kimseye acı vermezsiniz” dedi. Dr. Ünsalver,eski olumsuz duyguların terapist eşliğinde güvenli bir şekilde açığa çıkmasının yeni olumlu duyguların kabul edilmesini sağladığını kaydetti.
 


Paylaş

Görüntülenme:
Yayınlanma Tarihi:23 Mart 2010

© 2024e-Psikiyatri.com, bir NPGRUP sitesidir,
e-Psikiyatri.com bir NPGRUP sitesidir. Bu sitede verilen bilgiler, site ziyaretçilerinin/hastaların hekimleriyle mevcut ilişkilerini ikame etmek değil, desteklemek için tasarlanmıştır. Bu sitede yer alan bilgiler bir hekime danışmanın yerine geçmez. Tüm hakları saklıdır.